170
masına yönelik irtibata geçtik; ekipmanı,
vinçleri onlardan aldık. Boru hattını bu
ilginç sistemle yaptık.
Yumurtalık-Kırıkkale boru hattının inşaa-
tı devam ederken, Irak-Türkiye Ham Pet-
rol Boru Hattı’nın genişletilmesi konusu
Türkiye’nin gündemine girdi. Birinci hatta
paralel olarak döşenecek 890 km uzunlu-
ğundaki 46 inçlik ikinci bir boru hattıyla,
yıllık taşıma kapasitesinin 70,9 milyon to-
na çıkarılması planlanıyordu. Söz konusu
hattın 234 km’si Irak topraklarında, 656
km’si ise Türkiye’de yer alacaktı.
Bu dev proje, bir kez daha dünyanın dev
boru hattı müteahhitlerini kendine çek-
mişti. Diğer yandan, Samim Anıl’a gö-
re Yumurtalık-Kırıkkale Boru Hattı’nda
Tekfen’in gösterdiği performans, projeye
ekfen’in Ankara ofisi müdürü
Turgut Arıkan (solda).
Tekfen Grubu yönetim kurulu
üyelerinden Turgut Öğmen (orta-
da), Samim Anıl ve Murat Gigin’le
birlikte araziye çıkmaya hazırlanır-
ken (sağda).
Tekfen Mühendislik Genel Müdü-
rü Hidayet Saraç (sağ sayfada).
T
en şirkete girdiğimde Turgut
Arıkan vardı. Tanıdığım çok ender
aktif insanlardan birisidir. Yaşı
oldukça büyüktü; hatta patronlar-
dan bile büyük olduğunu tahmin
ediyorum. O dönemde Ankara
bürosunun müdürlüğünü yapardı.
Çok tez canlıydı; bir şey söylendiği
zaman onun için iş bitmeden gün
bitmezdi. Öyle aktif bir insandı
ki girip çıkmadığı yer, tanımadığı
insan yoktu ve her yerde sevilen
bir kişiydi. Şirket evvelden beri
her yılbaşı bir takvim bastırır.
Bunları da gittiğimiz yerlere hedi-
ye olarak götürürüz. O zamanlar
devletle çalıştığımız için çok sık
gider gelirdik Ankara’ya. Yine bir
yılbaşıydı, ben de Ankara’daydım,
Turgut Bey’le beraber Türkiye
Petrolleri’ne gidiyorduk; oradan
da Karadeniz Bakır’a gidecektik.
Turgut Bey’in elinde bir takvim,
bir çekiç, cebinde de çiviler vardı.
Görüşeceğimiz kişiler ya genel
müdürdü ya da genel müdür mu-
avinleri. Selamlaşmadan sonra
çaylar kahveler içilirken Turgut
Arıkan kalkardı ayağa; müdürün
odasındaki takvimi çıkarır, elindeki
çekiçle çiviyi çakar, takvimi asardı.
Ama Turgut Bey o kadar candan
bir Tekfenciydi ki, onun bu davra-
nışı kimsede antipati uyandırmazdı.
Çok enteresan, çok iyi bir insandı.
B
Erhan Öner
Çaylar kahveler içilirken Turgut Arıkan kalkardı ayağa; müdürün odasındaki
takvimi çıkarır, elindeki çekiçle çiviyi çakar, Tekfen takvimini asardı.
karşı olan ilgi, üst kademelerinin projeye
yaklaşımı ve ciddiyeti, bu yeni proje için
ona sağlam bir zemin hazırlamıştı. Tekfen
bu kez uluslararası bir projede taşeron ola-
rak değil, ana müteahhitlerden biri olarak
yer almaya kararlıydı.
Düşünülen modelde, ihaleye Saipem-Tek-
fen-Kutlutaş konsorsiyumu olarak giril-
mesi söz konusuydu. İtalya’nın inşaat devi
Saipem SpA, o günlerde Tekfen İnşaat ve
Tesisat A.Ş.’de uluslararası projeler koor-
dinatörü olarak çalışan Murat Gigin’e göre
Tekfen’i son derece hafife alma eğilimin-
deydi ve bu ortaklığa Türkiye tarafındaki
işi alabilmek için “mecburen” razı olmuş
görünüyordu. İşin kötü yanı, Tekfen’i kü-
çümseyen bu tavır, özellikle işin Irak ta-
rafındaki sahibi olan SCOP’ta
6
da aynen
geçerliydi: