166
dakikalarca o seli seyretti. Bana da küçük
bir ikramiye hediye etti, kendi eli ile.
Benzer bir felaket de, Erhan Öner’in so-
rumluluğunu üstlendiği terminal inşaatın-
da meydana gelmişti.
İlk Irak-Türkiye boru hattı yapılırken ben
terminale bakıyordum, rahmetli Haldun
Bey de tanklarla uğraşıyordu. Bir gün bir
fırtına çıktı; İskenderun’da ünlü Yarıkka-
ya fırtınası vardır. Fırtınada Hollanda-
lıların kazık çakan dubası battı. İkincisi
yok, sipariş versek gecikecek. Demirel de
Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı, tüm aksak-
lıklara rağmen 1976 yılında tamamlanarak
işletmeye alındı ve Ceyhan’dan ilk tanker
yüklemesi 25 Mayıs 1977’de gerçekleşti-
rildi. Bu tarihten itibaren yıllık 35 milyon
ton kapasiteli boru hattı kesintisiz bir şe-
kilde Irak petrolünü İskenderun Körfezi’ne
akıtmaya devam etti. Ancak 1980’de Irak
ve İran arasında çıkan savaş boru hattının
Irak açısından önemini bir kat daha artır-
dığından, hattın kapasitesini yükseltmek
üzere girişimlere başlandı. Bu gelişme,
Tekfen için, en az birinci hattın yapımı ka-
dar önemli bir dönüm noktası olacaktı.
IRAK-TÜRKİYE HAM PETROL
BORU HATTI 2. KISIM PROJESİ
1970’lerin son çeyreği ile 1980’lerin ilk
yarısı, Tekfen’in en başından beri büyük
müteahhitliğe doğru yavaş ama temkinli
adımlarla gerçekleştirdiği ilerlemenin hız
kazandığı, adeta koşar adıma dönüştüğü
yıllardı. Bu dönemde gerçekleştirilen bir-
çok büyük proje, Tekfen İnşaat’ın dünya
çapında işler yapan bir müteahhit olmaya
doğru gidişinin habercisiydi.
Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı pro-
jesinin start aldığı 1975 yılından, yine aynı
hattın ikinci kısmının inşa edilmeye başla-
dığı 1985 yılına kadar, 10 yıllık dilim için-
de gerçekleştirilen Toros Gübre Fabrikası
(1977-1985), Nafta Parçalama Fabrikası
(1978-1984), Orta Anadolu Petrol Rafine-
Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı, Terminali ve Tank Çiftliği projelerinden insan manzaraları
projelerin üzerinde duruyor, acele ediyor-
du. Bir gün Hollandalılar, ben ve Necati
Bey, Büyük Ankara Oteli’nde oturuyoruz.
Proje müdürü kayağa gitmekten söz edi-
yor. Necati Bey dedi ki, “Hiçbir yere git-
miyorsun! Doğru şantiyeye gideceksin,
kazıkları çakacaksın, bittiği zaman ben
seni tatile göndereceğim.” Sonra gidip Ne-
cati Bey’in odasında bir tablo yaptık; her
bir kazık çakıldığında gelip boyuyorduk.
Böylece Demirel’in öngördüğü, Necati
Bey’in de söz verdiği tarihte iskeleyi bitir-
dik. Ondan sonra Necati Bey sözünü tuttu,
proje müdürünü tatile gönderdi.