161
Bu haberlerin hemen peşinden, 1957’nin
sonlarına doğru, İran petrollerini Tür-
kiye’ye akıtacak 1.300 km uzunluğunda ye-
ni bir boru hattı projesinin daha gündeme
gelmesi, Türk kamuoyunun ilgisini iyice bu
yöne çekmişti. Bu projeye ilişkin haberler-
de İran Petrol Şirketi ile büyük oranda an-
laşma sağlandığı belirtiliyor, hattın inşaa-
tına yakında başlanacağı müjdeleniyordu.
2
Ne var ki yukarıda sözü edilen her iki proje
de finansman güçlükleri nedeniyle yıllar
boyunca hayata geçirilemeyecek, petrol
boru hatları konusu 1970’lerin başına ka-
dar zaman zaman canlanıp gazete manşet-
lerine çıkan, ancak kısa zaman sonra unu-
tulup derin bir sessizliğe gömülen bir konu
olarak kalmaya devam edecekti.
Boru hattı projeleri konusunda ilk somut
adım, yine Ortadoğu petrollerinin dün-
ya çapında büyük tartışma ve krizlere yol
açtığı 1973 yılında atıldı. 27 Ağustos 1973
tarihinde, Irak ve Türkiye hükümetle-
ri arasında imzalanan “Ham Petrol Boru
Hattı Anlaşması”, Kerkük ve diğer üretim
sahalarından elde edilen ham petrolün bo-
rularla İskenderun Körfezi’ne taşınmasını
ve Yumurtalık’ta inşa edilecek bir deniz
terminali yoluyla gemilere aktarılmasını
içeriyordu. Söz konusu anlaşmanın ya-
pılmasından sadece birkaç ay sonra Mı-
sır ve Suriye’nin İsrail’e büyük bir saldırı
başlatması ve Ortadoğu’nun topyekûn bir
savaşın eşiğine gelmesi, hassas dengeler
üzerinde duran bölgede petrol ihracatının
istikrarlı bir şekilde sürdürülebilmesi için
boru hatlarının ne kadar büyük önem taşı-
dığını bir kez daha ortaya koyuyordu.
Irak yönetimi ile yapılan anlaşmaya göre,
kurulacak boru hattının yıllık kapasitesi
35 milyon ton olacaktı. 40 inç çapında ve
986 km uzunluğundaki boru hattının 345
km’lik kısmı Irak’ta, 641 km’lik kısmı ise
Türkiye’de yer alacaktı. Söz konusu pro-
jenin hayata geçirilmesi ve işletilmesi için
15 Ağustos 1974 tarihinde, TPAO’ya bağlı
bir ortaklık olarak Boru Hatları ile Petrol
Taşıma A.Ş. (Botaş) kurulacaktı. Bu kuru-
luş, ilerleyen yıllarda Türkiye’nin petrol ve
doğalgaz boru hatlarıyla önemli bir enerji
koridoru haline gelmesinde çok önemli bir
rol oynayacak, ayrıca pek çok projede de
işveren olarak Tekfen’le yakın ilişki içinde
olacaktı.
Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı, hiç
kuşku yok ki Tekfen’in o güne kadar önüne
çıkan fırsatların en büyüklerinden biriydi.
1970’lerin başında Tekfen’in yaptığı işlerin
önemli bir kısmını Batman, Aliağa, Ataş
ve İpraş rafinerileri ile Petkim için yaptığı
küre ve silindirik depolama tankları, boru-
lama ve tesisat işleri, terminal yapımı ve
benzeri projeler oluşturuyordu. Firmanın
1970-1975 yılları arasında gerçekleştirdiği,
tespit edebildiğimiz toplam 211,1 milyon
TL tutarındaki işlerin yüzde 58’ine ya-
kın bir kısmını tank ve boru hattı tesisleri
oluşturuyordu. Toplam 26 işten sadece 3
tanesini oluşturan iskele, terminal ve sa-
nayi tesisi inşaatlarının ciro içindeki payı
ise yüzde 42 civarındaydı. Bunlar arasında
daha önceki bölümde sözünü ettiğimiz Ya-
rımca Gübre Fabrikası inşaatı ile Etibank
için yapılan Kefdağı Konsantratörü ikmal
inşaatı, proje bedelleri itibariyle şirketin
portföyündeki en önemli işler arasındaydı.
Ancak söz konusu beş yıl içinde gerçekleş-
tirilen toplam cironun sadece 15 milyon
dolar dolayında olması, Tekfen’in o günler-
deki boyutu ve iş hacmi hakkında bir fikir
vermekteydi.
Bu yıllarda, Tekfen gibi, diğer Türk mü-
teahhitlik firmaları da büyük çaplı proje-
lerden yeterince pay alamamanın sıkıntı-
sını yaşamaktaydı. Hemen bütün büyük
ihaleler yabancı firmalara gitmekteydi ve
yerli firmalar tek başlarına hareket etme
imkânını pek nadiren bulabiliyorlardı. Bu-
nun nedeni, sadece
know-how
ya da “öz-
güven” eksikliği değildi. Gerçekte, yeterli
bilgi ve donanıma sahip olsalar bile, Türk
firmalarının iş tecrübeleri henüz büyük
projeler için tek başlarına yeterlilik alma-
larına uygun değildi ve müteahhitler bu
gibi projelerin finansmanını sağlayabile-
Cumhuriyet, 28 Mart 1957
Cumhuriyet, 31 Ağustos 1969
959 yılında Necati
Akçağlılar’ın katılmasıyla büyük
güç kazanan Tekfen İnşaat, 1960’lı
yılların ortalarına gelindiğinde
Türkiye’deki belli başlı müteahhit-
lik şirketlerinden biri haline gel-
mişti. 1965 yılına ait vergi listeleri,
bu durumu açıkça gösteriyordu.
Tekfen söz konusu yıl içinde
207.939 liralık vergi öderken,
diğer inşaat şirketlerinin sırala-
nışı şu şekilde oluşmuştu: Sezai
Türkeş (2.786.400), Tevfik Kuyaş
(1.001.475), Tekiş İnşaat Ltd. Şti.
(637.626), Societe Foster Whee-
ler (173.408), Fenni ve Gama İnşa-
at (57.744), Vega İnşaat (15.331).
3
1965 vergi sıralamasında
elde edilen başarı
1