Table of Contents Table of Contents
Previous Page  166 / 285 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 166 / 285 Next Page
Page Background

165

işin inceliklerini, gelişen teknolojileri, ya-

bancı ortaklarla çalışırken öğrendik.

Necati Akçağlılar projenin alınmasında

büyük çaba göstermiş, proje alındıktan

sonra da Tekfen İnşaat Genel Müdürü

Günay Ünlüsoy’la birlikte özellikle boru

hatlarının yapımıyla yakından ilgilenmişti.

Mannesmann’ın taşeronu olarak yapılan

boru hattında, Naim Özkazanç ve Nec-

det Bozdoğan’la birlikte, o günlerde Tek-

fen’deki görevine şantiye şefi olarak henüz

yeni başlamış olan Ülkü Tatlıdil de görev

almıştı. Tatlıdil’e göre 30 inç çapındaki

boru hattı, güzergâhın son derece enge-

beli olması yüzünden büyük güçlüklerle

tamamlanabilmiş, bu sırada yaşanan bir

sel nedeniyle hattın kaybedilmesine ramak

kalmıştı:

Hattın aşağı yukarı 5 km kadar dere için-

de giden bir bölümü vardı. Ve tabii belli

mevsimlerde sel basıyordu orayı. Alman-

ların iddiası, bizim orayı zamanında bi-

tiremeyeceğimiz yönündeydi. Fakat biz

bitirdik. Unutamadığım anlardan biri de

odur. Patronumuz Necati Bey, iş bittiği za-

man şantiyeye geldi. Ve onunla aynı gün

sel de geldi. Biz o sırada boruyu kapat-

mıştık. Onun o seli seyredişini unutamam.

Artık işimiz bitmiş. Ama bir gün geciksek,

bütün 5 km’yi kaybedecektik. Necati Bey,

ekfen’in yaşamındaki birinci

sıçrama 1975 yılında, Irak-Türkiye

Ham Petrol Boru Hattı idi. Tekfen

bu projeye taşeron olarak girdi.

O zamanlar, Tekfen veya Tekfen

gibi Türk şirketleri bu tür büyük

projelere ana müteahhit olarak

katılamıyorlardı; mutlaka yabancı

bir şirketle girmek zorundaydınız.

Biz mesela o zaman boru hattını

Mannesmann ile beraber yapı-

yorduk. Limanı Hollandalılarla,

OCC Ballast grubu ile beraber

yaptık. Tankları Fransız CMP fir-

masıyla yapıyorduk. Ama bugün

bunların hiçbiri yok. Bütün bu

projeleri artık Tekfen olarak biz

tek başımıza yapma yeterliliğine

sahibiz; gerek boru hattı, gerek

liman, gerekse tank işi. Tekfen’in

meziyeti veya Tekfen’i iyi firma

yapan faktörlerden birisi de bu

zaten. Yani biz mutlaka kimsenin

girmediği, yabancıların tekelinde

olan inşaat sahalarına giriyoruz

ve bu sahalarda bir süre sonra

tek başına iş yapacak yeterliliği ve

düzeni kuruyoruz. Mesela Birinci

Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı...

Bakû-Ceyhan bunun eşi, ikizi;

sadece Tekfen yaptı. Ne mühen-

disliğinde, ne de başka bir konuda,

hiçbir yabancı grubu kullanmadı.

Tanklar... Eskiden Türkiye’de tank

teknolojisi yokken yabancı firmalar

cirit atıyorlardı. Biz girdik, şimdi

Ortadoğu’daki en büyük tankları

yapıyoruz. Boru hattında da gi-

receğimiz her türlü uluslararası

ihalede Tekfen olarak yeterlilik

alacak güçteyiz. Böyle bir yapı-

mız var, böyle bir gücümüz var.

T

Ümit Özdemir

O zamanlar, Türk şirketleri bu tür büyük projelere ana müteahhit olarak

katılamıyorlardı; mutlaka yabancı bir şirketle girmek zorundaydınız.