162
cek kaynaklardan da tümüyle yoksundu.
Bu bakımdan yabancılarla işbirliği –bu
işbirliğinin maliyeti kaymak payını onlara
kaptırmak olsa dahi– halen bir zorunluluk
olarak ortaya çıkmaktaydı.
Yabancı firmalarla ortaklıklar geliştirme
konusunda, Tekfen’in başından beri en
başarılı Türk firmalarından biri olduğu-
nu söylemek mümkündür. Gerçekten de
Tekfen, ortaklarının yurtdışında eğitim
görmüş olması, Batılı firmaların alışık ol-
dukları tarzda iş yapması, sözleşme şart-
larını harfiyen yerine getirmeyi ilke edin-
miş olması ve Necati Akçağlılar’ın yabancı
firmaların en üst düzey kadrolarıyla iyi
ilişkiler geliştirmekte olağanüstü bir be-
ceriye sahip olması sayesinde,
başarılı işbirlikleri kurmakta hiçbir zaman
zorlanmamıştı. Yabancı ortaklıkları işi öğ-
renmek ve kendini geliştirmek için bir araç
olarak gören Tekfen yönetimi, kurduğu
bağlantılar ve iyi ilişkiler sayesinde, henüz
yurtdışına açılmış bir firma olmamasına
rağmen, uluslararası arenada da saygın bir
yer edinmişti.
Tekfen’in dış dünyaya açıklığını ortaya ko-
yan en önemli göstergelerden biri, ulusla-
rarası dernek ve kuruluşlara üyelikleridir.
Örneğin firmanın İstanbul’a taşındıktan
sonra antetli kâğıdında yer almaya baş-
layan “Pipeline Contractors Association”
logosu, aynı zamanda onun boru hatları-
na yönelik uzun vadeli hedeflerini ortaya
koyması bakımından da ilginçtir. Ancak
Tekfen’in en etkili olduğu meslek örgü-
tü, 1976’da Necati Akçağlılar’ın, 1995’te
de Murat Gigin’in dönemsel başkanlık-
larını üstlendiği International Pipeline
and Offshore Contractors Association
(IPLOCA)’dır. Bu örgüt aracılığıyla
petrol sanayisinde faaliyet gösteren
uluslararası müteahhitler ve taahhüt
şirketleriyle kurduğu yakın ilişkiler,
Tekfen’in tarihinde belirleyici bir öne-
me sahiptir.
IPLOCA üyeliği, mevcut üyelerden en az
ikisinin tavsiyesi ile mümkündü ve her
başvuru kabul edilmediği için, bugün ol-
duğu gibi geçmişte de, prestijli bir ayrıcalık
olarak görülüyordu. Kuruluşun en önemli
amacı, üye kuruluşlar arasındaki işbirliği
imkânlarını artırmak olduğundan, üyeler
çeşitli çalışma gruplarında ve komitelerde
görev alıyor, çeşitli dönemsel toplantılara
katılıyor ve yılda bir kez de gelişmelerin
ele alındığı büyük bir organizasyonda bir
araya geliyordu. Bu toplantının ardından
verilen baloda, o senenin en başarılı kuru-
luşuna mütevazı, ama çok prestijli bir pla-
ket veriliyordu.
Necati Akçağlılar, kişisel girişimleri sa-
yesinde, 1972’de IPLOCA’nın 6. yıllık
kongresinin İstanbul’da yapılmasını sağ-
lamıştı. Erhan Öner’e göre o günkü sınırlı
koşullar altında yapılan bu toplantı Necati
Akçağlılar’ın gösterdiği özen sayesinde çok
başarılı bir organizasyona dönüşecek, yıl-
larca üyelerin hafızasında özel bir anı ola-
rak yer edecekti:
O zaman Türkiye’deki imkânlar o kadar
azdı ki, bir tek Hilton oteli vardı. Çok koş-
turduk, bir kongre yapıldı ama insanların