160
Tekfen’in boru hatları üzerine ilk çalışma-
ları, 1950’li yıllara ve 1960’ların ilk yarısına
damgasını vuran NATO projeleri yoluyla
başlamıştı. Söz konusu projeler genellikle
yeni inşa edilen havaalanlarının ve askeri
tesislerin yakıt ikmal depolarını birbirine
bağlayan küçük çaplı bağlantılardan olu-
şuyordu. 1960’lı yılların ikinci yarısından
itibaren, özellikle rafineri ve petrokimya
tesisleri tarafından verilen bazı boru hattı
işleri gündeme gelmeye başlamıştı. Bunlar
arasında en önemlileri, İpraş ve Petkim
tesislerine Sapanca Gölü’nden su taşımak
üzere inşa edilen yaklaşık 35’er km’lik iki
adet boru hattı ile, Batman-Garzan, Adı-
yaman-Sarıl ve Kürkan-Pirinçlik arasında
inşa edilen petrol boru hatlarıydı. 1960’la-
rın petrol taşımacılığıyla ilgili en önemli
projelerinden biri olan 493 km’lik Batman-
İskenderun Ham Petrol Boru Hattı’nda
ise Tekfen tek başına yeterlilik alamamış,
Fransız Entrepose ve İtalyan Techint fir-
malarının yanında boru hattının yalnızca
terminal ve pompa istasyonlarını inşa et-
mekle yetinmişti. Ancak gerek rakamsal
olarak, gerekse işin kapsamı yönünden
fazla doyurucu olmayan bu projelerde
kazanılan tecrübe, Tekfen’in Türkiye’nin
bir petrol iletim merkezi olarak yıldızının
parlayacağı 1970’li yıllara hazırlanmasında
çok önemli bir katkı sağlamıştı.
Dünya petrol rezervlerinin yaklaşık yüzde
70’ine sahip olan Ortadoğu, Hazar Havza-
sı ve Güney Akdeniz ülkeleri ile batıdaki
önemli enerji tüketicisi ülkeler arasında
yer alan Türkiye’nin, söz konusu enerji
kaynaklarının talep merkezlerine ulaştırıl-
ması için bir köprü olarak kullanılması dü-
şüncesi ilk kez 1950’lerin ikinci yarısında,
Süveyş Krizi nedeniyle gündeme gelmişti.
Bölgede ortaya çıkan gerilim nedeniyle
mevcut petrol ulaştırma kanallarının güve-
nilirliği konusunda endişeye düşen 8 bü-
yük petrol şirketi, Mart 1957’de bir araya
gelerek petrol yollarının çeşitlendirilmesi
amacıyla Basra Körfezi’nden başlayarak
Irak ve Türkiye üzerinden İskenderun’a
ulaşacak yaklaşık 2.500 km uzunluğunda
bir boru hattı kurulması konusunda fikir
birliğine varmışlardı. Ortadoğu petrol kay-
naklarını “emniyete almak” amacıyla plan-
lanan, yıllık 60 milyon ton kapasiteli 30
inç çapındaki çift borudan oluşacak bu hat,
bölgedeki mevcut iki hattın dışında dünya-
nın en büyük petrol iletim sistemlerinden
biri olacaktı. Proje, bölgenin dört büyük
petrol üreticisi olan Irak, İran, Kuveyt ve
Suudi Arabistan tarafından da desteklen-
mekteydi.
1
ürkiye’deki NATO tesisleri
dışında ilk petrol boru hatları-
nın yapımına, 1950’li yıllardan
itibaren petrol arama faaliyet-
lerinin hızlandırılması üzerine,
Bulgurdağı, Batman ve Diyarbakır
bölgelerinde açılan kuyulardan
elde edilen petrolün bölgedeki
rafinerilere akıtılması amacıyla
başlandı. Çoğu küçük çapta ve
kısa kilometreli olan bu hatlar,
Tekfen başta olmak üzere bu
alana eğilen Türk inşaat şirketleri
için de bir deneyim kazanma ve
kendini geliştirme vesilesi oldu.
Yanda Adıyaman-Sarıl arasındaki
82 km’lik boru hattının inşaatında
çalışan Tekfen işçileri görülüyor.
T