Table of Contents Table of Contents
Previous Page  156 / 285 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 156 / 285 Next Page
Page Background

155

SAMSUN GÜBRE ALINIYOR

Toros’un 1990’ların başından itibaren

stratejik bir kararla farklı tarımsal alanla-

ra yönelmesi, grubun gübre konusunda-

ki uzun vadeli planları ve büyüme arzusu

üzerinde hiçbir olumsuzluk yaratmamıştı.

Bu doğrultuda atılan önemli adımlardan

biri, 1999’da Toros Gübre’nin Mersin ve

Ceyhan’daki üretim tesislerinin elektrik

gereksinimini karşılamak ve gelecekteki

muhtemel enerji darboğazlarından et-

kilenmemelerini sağlamak üzere Toros

Enerji Elektrik Üretimi ve Otoprodüktör

Grubu A.Ş. bünyesinde iki adet gaz türbin

jeneratörünün üretime alınmasıydı. Her

biri 4.736 MW kapasiteli bu jeneratörler

aynı zamanda türbinlerden elde edilen

yüksek basınçlı buharların ve sıcak egzoz

gazlarının fabrikalarda kullanılmasıyla

önemli ölçüde tasarruf sağlamayı hedef-

lemekteydi. Şirketin Ceyhan tesisi, Türki-

ye Kojenerasyon Derneği’nin düzenlediği

2002 yılı En Başarılı Kojenerasyon Tesisi

Yarışması’nda ikincilik kazanmıştı.

21

2000’li yıllara damgasını vuran köşe ta-

şı niteliğindeki bir diğer önemli gelişme

ise, 13 Mayıs 2005 tarihinde Özelleştir-

me İdaresi Başkanlığı’nca yapılan ihale

sonucunda Tügsaş’a bağlı Samsun Gübre

Fabrikası’nın Toros Grubu tarafından 41

milyon dolar bedelle satın alınmasıydı.

Aslında Toros, kamuya ait gübre fabri-

kalarının özelleştirilmesi yönünde 2000

yılında başlatılan çalışmaları ilk günden

itibaren yakından takip etmiş ve ihaleler-

de hayli etkin bir rol oynamıştı. İlk olarak

Eylül 2000 tarihinde Gemlik Gübre Sanayi

A.Ş. ve İstanbul Gübre Sanayi A.Ş. (İgsaş)

için yapılan ihalelerde söz konusu iki ku-

ruluş için sırasıyla 96 milyon dolar ve 53,3

milyon dolar teklif veren Toros Grubu her

iki ihalede de ilk sırada yer almış, ancak bu

sonuç sektörde “tekelci bir yoğunlaşma-

ya” yol açacağı gerekçesiyle bazı kesimler

tarafından şiddetle eleştirilmişti. Hatta

Dünya

gazetesinde yayımlanan bir değer-

lendirmede, İgsaş ve Gemlik Gübre’nin

Toros Gübre’ye geçmesi halinde bu şirke-

tin Türkiye’deki toplam kapasite içindeki

ağırlığının yüzde 46,1’e ulaşacağı ve “pek

benimsediği İspanya örneğini hedefleye-

rek sektörde tek kalmak için saldırgan bir

politika izleyebileceği” uyarısında bulunul-

muştu.

22

Petrol-İş sendikası da ihalenin ip-

tali yönünde resmi girişimlere başlamıştı.

Kamuoyunda başlayan bu tartışmaların

ardından 2000 Kasım’ında Rekabet Ku-

rumu Başkanı Tamer Müftüoğlu, İgsaş’ın

Toros’a satışının “piyasada bir hakim du-

rum yaratacağı veya mevcut bir hakim

durumun daha da güçleneceği sonucuna

varılması nedeniyle” Rekabet Kurulu tara-

fından reddedildiğini bildirmişti.

23

İgsaş’ın

2003 yılında ikinci kez ihaleye çıkarılma-

sı üzerine Toros bir kez daha ihaleye ka-

tılmış, ancak ihaleyi Toros’un 87 milyon

dolarlık teklifine karşı 100,5 milyon dolar

veren Yıldız Entegre Ağaç Sanayi ve Tica-

ret A.Ş. kazanmıştı.

24

Aynı şekilde Gemlik

Gübre Sanayi’nin 2003 Aralık’ında tekrar-

lanan ihalesinde en yüksek teklifi 83,1 mil-

yon dolar ile Yılyak Yakıt Pazarlama Tica-

ret A.Ş. vermiş, Toros Gübre ise 81 milyon

dolar seviyesinde ihaleden çekilmişti.

25

Tügsaş’a bağlı Samsun Gübre Fabri-

kası’nın özelleştirme çalışmaları da aynı

şekilde 2000 yılında başlamıştı. Ancak 31

Ağustos’ta yapılan ihalenin ardından 29

Eylül’de gerçekleştirilen ikinci tur nihai

pazarlık görüşmelerinde Özelleştirme İda-

resi Başkanlığı’nca açıklanan 80,8 milyon

dolarlık başlangıç fiyatı, işletmeye talip

olan Samsun Ortak Girişim Grubu, Toros

Gübre ve Türkiye Tarım Kredi Koopera-

tifleri tarafından gerçekçi bulunmayınca

satış gerçekleşmemişti.

26

Fabrikanın Ara-

lık 2003’te gerçekleştirilen ikinci ihale

denemesinde de Toros Gübre A.Ş ile Yıl-

dırım Dış Ticaret A.Ş., 50 milyon dolarlık

başlangıç tutarını yüksek bularak ihaleden

çekilmişti.

27

İhaleyi takip eden görüşmeler

nihayet 13 Mayıs 2005 tarihinde sonuç-

landırılabilmiş ve Toros Grubu 41 milyon

dolar bedelle Samsun Gübre Fabrikası’nın

yeni sahibi olmuştu.

Satış sözleşmesinin imzalandığı 4 Tem-

muz 2005 tarihinden sonra fabrikada hızla

iyileştirme çalışmalarına girişilmiş ve ilk

olarak Ocak 2006’da yıllık kompoze güb-

re ünitesi devreye sokulmuştu. Ardından

mart ayında fosforik asit tesisleriyle birlik-

te DAP ünitesi de üretime başlamıştı. Böy-

lece Toros şemsiyesi altında yıllık gübre

üretim kapasitesi 1,9 milyon tona ulaşmış-

oros’ta gübre işi esas, ama

onun altında başka işler de var.

Birisi, tohumu getirip paketlemek.

İkincisi sebze fidesi yapmak, oto-

matik bir şekilde. Böylece aynı

kalitede fideler çıkıyor. Bununla da

kalmıyor Toros, aşılama yapıyor.

Patlıcan fidesine domates fidesini

aşılıyor, çünkü patlıcan üzerine

aşılanmış olan domates soğuğa ve

hastalıklara karşı daha mukavemet-

li; ayrıca dalları domatesi taşımak

için daha kuvvetli. Toros’ta beni

en çok heyecanlandıran şey bu fide

işi. Antalya’da muazzam seralar ku-

ruldu. Bu seralarda ithal ettiğimiz

tohumların denemesi yapılıyor.

Tohumun en iyi nerelere fayda-

ları dokunduğu bulunuyor. İleri

teknoloji ve doğru hizmet. Doğ-

rusunu gösteriyor insanlarımıza.

Üçüncü işi, ki bu çok daha he-

yecanlı, doku kültürü yapıyor.

Yani biz bir incirin çekirdeğini

toprağa koyuyoruz, incir ağacı

çıkıyor. İncirin kabuğu, gövdesi,

meyvesi, yaprağı, hepsi o incir

çekirdeğinin içerisinde. Biz buna

hayret ederken, doğa bunu nasıl

yapıyor derken, anlaşıldı ki doğa

bu programı bitkinin her bir hüc-

resine koymuş. Yaprağında da var,

kökünde de var, her yerinde var.

Bu defa hücreden bunu yapmaya

başladılar. Tohumdan çok daha

ileri; klonlama gibi, hepsi aynı

boyutta ve büyük bir kapasite ile

bunu yapıyorsunuz. Şimdi bir mil-

yon adet kapasitesi var Toros’un

Adana’daki tesisinin. Çok hayırlı

bir iş yapıyoruz, çünkü örneğin

patateste büyük bir hastalık var

Türkiye’de, onun için bir kurtuluş

çaresi bizim bu tesisimiz. İthal

edilen patateslerden üretim

yapıldıkça dejenere oluyor pa-

tatesler. Bugün 40’ın üzerinde

patates çeşidi var Türkiye’de.

Hepsinin de tadı farklı.

T

Nihat Gökyiğit

Benim Toros’ta en çok heyecanlandığım şey fide işi. Antalya’da muazzam

seralar içerisinde ithal ettiğimiz tohumların denemesi yapılıyor.