

59
MESUT BÜYÜKÖZER
Toros Tarım Genel Müdür Yardımcısı
Ceyhan fabrikasının ilk devreye alınış günlerinde, o zaman genel müdür olan Erhan
Bey BOTAŞ Terminali yakınındaki Tekfen’e ait 62 Şantiyesi’nde kalıyordu. Murat 124
bir arabası vardı. Onunla fabrikaya gidip geliyordu. Ofisi de barakalardaydı. Genel
Müdür olarak fabrikada bulunuyordu. Fabrika devreye alınıp üretim başladıktan son-
ra İstanbul’a döndü. Fabrika İstanbul’dan yönetilmeye başladı.
Biz kendi aramızda, “Üretim fabrikada yapıldığı halde Genel Müdürlük niye
İstanbul’da? Ceyhan’da olması gerekmez mi?” diye konuşuyorduk. Erhan Bey fabri-
kaya her geldiğinde eğer zamanı varsa bizleri yanına çağırır, bir “Merhaba” der, hali-
mizi hatırımızı sorardı.
Yine bir gelişinde, mühendis arkadaşlarla beraber sosyal tesislerde birlikte çay içtik.
Sohbet sırasında arkadaşlardan birisi, “Efendim, fabrika Ceyhan’da olduğu ve üre-
tim de burada yapıldığı halde niye Genel Müdürlük İstanbul’da?” diye bir soru yönelt-
ti. Erhan Bey de cevap olarak (kelimeler tam aynı olmayabilir), “Hammadde fiyatın-
daki ve gübre satış fiyatındaki iyileştirmelerin şirkete kâr getirisi, üretim ünitelerin-
de yapılacak iyileştirmelerin şirkete getirisi ile karşılaştırılamayacak kadar yüksektir.
Bu sebeple Genel Müdürlük’ün hammadde temini ve pazarlamanın yapıldığı yer olan
İstanbul’da olması daha doğrudur,” dedi. Bu söz, bana olaylara tepeden bakmak, de-
taylarda boğulmamak gerektiğini öğretti. Bu sözü her zaman hatırlarım ve yeri geldi-
ğinde arkadaşlarıma anlatırım.
ülkede olumsuz etkilemişti. Özel-
likle yılın ikinci yarısında ABD’deki
gübre sektöründe kapasite kulla-
nımı büyük oranda düşerken, bazı
fabrikalar kapılarını kapatmak zo-
runda kalmıştı.
Türkiye’de de Eylül 1981 tarihinde
gübre tüketici fiyatlarına %43-67 dü-
zeyinde zam yapılması, gübre satış-
larında bir duraklamaya neden ol-
muştu. Bu duraklama nedeniyle
stoklar artmış, üreticiler stoklarını
eritmek üzere kendilerine ihraç pa-
zarları aramaya başlamışlardı. Üre-
ticileri ihraç pazarları aramaya zor-
layan bir başka neden de, hüküme-
tin 1982 yılı için sektöre atıl kapa-
site doğrucak şekilde düşük üretim
hedefleri vermesiydi. Türkiye’de
gübre tüketimi Avrupa’daki hemen
her ülkenin gerisinde olduğu hal-
de hükümet tarafından bunu artır-
maya ve sektörü canlandırmaya yö-
nelik hedefler verilmemesi, Necati
Akçağlılar’a göre Türkiye’nin uzun
vadeli kalkınma hedefleri ile hiçbir
şekilde bağdaşmayan bir hareketti.
54
Diğer taraftan, konjonktürel sorun-
lara ek olarak Toros Gübre, ilk yıl-
larda henüz sistemini tam olarak
oturtamamış olmanın bazı sıkıntıla-
rını da yaşadı. Bunların başında ye-
tişmiş insan bulma sorunu geliyor-
du. Ceyhan, çiftçi kökenli bir yer ol-
duğundan, sanayi tesisinde çalışa-