

57
FEYYAZ BERKER
Tekfen Holding Kurucu Ortağı
Turgut Bey vizyonu çok geniş bir insandı. Fabrikanın açılışı sırasında dedi ki “Sizin
ne kadar yeriniz var burada?” Dedik ki “Şu kadar!” “Olur mu? Alın alabildiğiniz ka-
dar. Burada arazi çok ucuz,” dedi. O zaman aldık hakikaten. Sonradan Mersin’i de,
Samsun’u da kattık tesislerimize. Riskleri azaltmak için alternatif ürünlere gidebilmek
çok önemli. Çünkü belli zamanlarda bir üründeki gerilemeyi alternatif ürünler telafi
ediyor. Biri satılamadığı zaman öbürü satılıyor.
macılıkta da yararlanılarak, ülkeye
yılda 45 milyon dolar döviz kazandı-
rılabilecekti. Tesislerde 308 kişinin
çalışması öngörülüyordu.
48
Başbakan Yardımcısı Turgut Özal ise
yaptığı konuşmada şöyle diyordu:
G
üçlü bir sanayi, temelindeki güç-
lü bir tarıma dayalıdır. Tarımı
güçlü olmayan hiçbir sanayi ülke-
si tanımıyorum. Türk tarımı zor
yıllarda dahi verimini korumuş-
tur. Bunda köylünün çalışkanlığı-
nın yanı sıra tarıma verilen öne-
min de rolü büyüktür. Bugün Türk
tarımı geldiği nokta itibariyle 45
milyon insanı beslemekte, ayrıca
az da olsa ihracat gerçekleştirmek-
tedir. İleriki yıllarda tarım sektö-
rü 60-70 milyon insanı besleyecek
ve çok daha fazla ihracat yapacak
hale gelecektir. Aşağı Fırat projesi-
nin gerçekleşmesiyle tarım daha
müsait bir duruma gelecektir. Üre-
tim arttıkça yeni iş sahaları açıla-
cak, iş imkânı çoğalacaktır.
49
Kendisi de sanayici olan Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Şahap Kocatopçu
ise konuya bambaşka bir açıdan yak-
laşıyordu:
Bu fabrika 330 işçiye iş imkânı
sağlamıştır. Fabrikanın maliyeti
ise 3 milyarın üzerindedir. Bu de-
mektir ki her bir işçiye iş bulabil-
mek için 10 milyon liralık harca-
ma yapılmıştır. Bu tesisin kıyme-
tini biliniz.
Kocatopçu, ayrıca böyle bir tesisin
ülkenin içinde bulunduğu ekono-
mik koşullarda ve pek çok sanayi-
cinin finansman sıkıntısı çektiği bir
dönemde yapılıp tamamlanmasını
“inancın ve yaratıcılığın ifadesi” ola-
rak değerlendiriyordu. Kocatopçu,
“çok ince düşünülerek mükemmel
bir teknolojiyle” yapılan tesisin yeni
yapılacak yatırımlarla daha da ileri
gitmesi gerektiğini şöyle dile getiri-
yordu: