Previous Page  52 / 162 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 52 / 162 Next Page
Page Background

52

Gerçekten de Erhan Öner eylül ayın-

da paketleme tesisini çalışır hale ge-

tirmiş, yılbaşına doğru da fabrikayı

devreye sokulacak hale getirip do-

ğum izninden dönen Esin Mete’ye

teslim etmiş ve merkeze dönmüş-

tü. Esin Mete, Necati Akçağlılar’ın,

“Sen şimdi git, fabrikayı devreye al”

talimatıyla, bir anda kendini tam bir

cadı kazanının ortasında buluver-

mişti:

O zaman yeni doğum yapmıştım.

“Peki,” dedik, gittik. Ben tabii de-

neme üretimi diye bir şey hiç ya-

şamamışım hayatımda. Zannedi-

yor ki insan, makineler bağlan-

dı mı koy hammaddeyi, iki saat

sonra gübre çıksın. Ne zor şeymiş

meğer! Bir fanı devreye alıyorsun,

öbürü devreye girmiyor. Ötekini

alıyorsun, senkronize olmuyor.

Gidiyoruz geliyoruz. İki hafta geç-

ti. Necati Bey diyor ki “Ne yapıyor-

sun kardeşim orada?” “Necati Bey,

öyle bildiğiniz gibi değil.” “Ne de-

mek bildiğiniz gibi değil. Neticede

şurada gübre üretimi yapacaksı-

nız!” Gece gündüz, aylarca uğraş-

tık. O zaman kalacak yer de yok

tabii Ceyhan’da. Adana’da bir otel-

de kalıyorum. Sabahın 5’inde kal-

kıyorum. İki saatte tesise geliyo-

rum, saat 7. Gece 12’de bitiyor işi-

miz, ertesi sabah bir daha. Böy-

le git gel! Onu çeviriyorsun olmu-

yor, bunu çeviriyorsun olmuyor.

Bir gün dedim ki “Bütün kontak-

ları, sigortaları açın. Ne olacaksa

olsun bu iş!” Çünkü biri diyor ki

Tesisin 1980 sonuna doğru

tamamlanmasının ardından

Erhan Öner fabrikayı devreye

alma işini Esin Mete’ye

devrederek İstanbul’a döndü.

Güçlüklerle dolu bir işletmeye

alma sürecinin ardından tesis

1981 başında üretime hazır

hale geldi. İlk gübrenin 15

Ocak 1981 tarihinde akmaya

başlaması, o güne kadar

büyük zorluklar yaşamış

olan ekipte büyük bir sevinç

yarattı.