

Tablo-3’te verilen sınır değerleri bağcılıkta karık (ocak) usulü sulama içindir. Damla sulama yapılması durumunda su kalitesi kriterleri biraz daha iyi olmalıdır. Bunun birinci nedeni
suyun belirli bir hacimdeki toprağa verilmiş olması ve diğeri ise damla sistemi ile verilen gübrelerin hızlı bir şekilde tamamen erir durumda olması nedeni ile sulama suyunun tuz
konsantrasyonunu yükseltmesidir. Tablo-4’te damla sulamada kullanılacak suyun kalite değerleri verilmiştir.
Tablo-4: Sulama suyu kalitesi
Sulama suyunun tuzluluk durumunun yanında sulama suyundaki bor miktarı da çok önemlidir.Özellikle kaplıcalara yakın yörelerde ve bor mineralinin bulunduğu yörelerde gerek
toprakta ve gerekse yer altı sularında bor miktarı yüksek olabilmektedir.Bor’un topraktan uzaklaştırılması kolay olmaması nedeni ile yeni bağ tesislerinde sulama yapılacaksa
mutlaka sulama suyunda ve toprakta bor analizi yapılmalıdır.Hafif tuzluluk bulunan topraklarda tuzluluğun etkisinin az görülebilmesi ortama potasyumlu gübre vermekle bir
derece azaltılabilmektedir.Bunun nedeni tuzluluğu meydana getiren sodyum ile potasyum arasındaki zıt ilişkidir.Toprak ortamından sodyum uzaklaştırılmayınca topraktaki
potasyum miktarını arttırmak sureti ile bitkinin sodyum alınımı azaltılır ve böylece tuzluluğun etkisi biraz daha az görülür. Benzer durum organik gübreleme ve yeşil gübreleme ile
de sağlanabilmektedir.
2.2.4. Toprağın Kireç (CaCO3) durumu
Topraklarda kireç genellikle kalsiyum karbonat(CaCO3) veya dolomit kireci (CaCO3+MgCO3) kireci halinde bulunur.Dolomit kirecinin yaklaşık %80 kadarı kalsiyum karbonattır
ve suda erime oranı kirece oranla daha 40 kat kadar daha fazladır.Bir litre suda ortalama 10-15 mg kireç eriyebilmektedir.(çözünebilmektedir.)Topraktaki kireç yağışlar ve
sulama suyunun eritme etkisi ile çözünerek kalsiyum (Ca) +2 ve karbonat
(CO3)-2veya bikarbonat (HCO3)-1şeklinde iyonlara
ayrılır.Buiyonların toprak ortamında veya sulama suyunda fazla bulunması bitki beslenmesi bakımından (özellikle demir,
çinko ve fosfor elverişliliği) büyük problemler meydana getirmektedir.Kireç toprakta çözünmeden kireç(CaCO3) halinde bulunduğu zaman büyük problem meydana getirmez,
ancak potansiyel olarak toprak pH değerinin yükseltilebilmesi, toprakta fazla miktarda Ca ve sulama sularında fazla miktarda HCO3 bulunmasına neden olur.
Bağcılıkta toprakta fazla kirecin bulunması hem asmanın gelişmesi ve hem de asmanın beslenmesi bakımından büyük problem
taşımaktadır.Bunedenle bağ tesislerinde
toprağın kireç miktarına bakarak uygun anaç üzerine aşılanmış kirece dayanıklı anaçlarla bağ tesisi yapılır.Kireçli topraklarda kirece dayanıklı 41 B ,110 R ve 140 Ru gibi
anaçlar kullanılmalıdır. Bu gibi durumlarda bağcılık konusunda bir uzmanın görüşünü almak yararlıdır.Uygun anaç seçilmemesi durumunda asmalarda özellikle demir kloroz,
çinko ve mangan noksanlıkları sık sık ortaya çıkmaktadır.Özellikle yağışı bol olan yıllarda demir noksanlığı daha çok görülür.Toprakta kireç yok veya çok az ise pH
düşüktür.Budurumda bağın kök sistemi iyi gelişmez. Bunun için kireçleme yaparak pH düzeltilmeli ve toprağa kalsiyum sağlanmalıdır. Toprağın kireç durumuna göre fosforlu gübrenin