

20
8.3 216 8.4
202
8.3
214
7.6
738
6.7
762
35
8.2 292 8.2
200
8.2
298
7.5
788
6.5
795
60
8.1 308 8.2
331
8.1
305
7.6
735
6.6
789
(*) : mikro ohms/cm
Üreticilerin büyük çoğunluğuna amonyum sülfat gübresi kullanmak sureti ile toprağın pH değerinin azaltılabildiği izah edilmektedir. Amonyum sülfat toprak ortamında
nitrifikasyona uğraması oranında ortama hidrojen iyonu
çıkmaktadır.Budurum toprağın rutubet, sıcaklık ve pH değerine bağlı olarak oluşmaktadır.Ancak hiçbir zaman kükürt ile
yapılan pH azaltılması kadar etkili olmaz.Kimyasal reaksiyondan nitrifikasyon sonucu oluşan hidrojen iyonu görülmektedir.
2.2.3. Toprak tuzluluğu
Bir toprakta suda eriyebilir toplam tuzların miktarı o toprağın tuzluluğu hakkında bilgi vermektedir.Toprağın tuzluluğu elektriki geçirgenlik aleti ile ölçülerek E.C. değeri olarak
mikro veya mili ohm olarak ifade edilir.Toprağın bünyesine veya su tutma özelliğine göre toprağın EC değeri karşılaştırılmalı olarak değerlendirilerek toprağın toplam eriyebilir
toplam % tuz miktarı belirlenir.Genel kaide olarak topraktaki toplam eriyebilir tuz miktarının %0.033 ten az olması durumunda toprakta bir tuzluluğun olmadığını, %0.15 ten fazla
miktarda toplam tuz bulunması ise toprakta tuzluluğun başladığını göstermektedir.Toprağın tuz miktarı toprağın fiziksel özelliklerini bozduğu gibi (toprak strüktürü), toprakta
mikrobiyolojik aktivitenin yavaşlamasına ve bitki kökleri ile topraktan suyun alınmasında problem yaşanmasına neden olur. Tuzlu topraklar devamlı rutubetli olması nedeni ile
soğuk topraklardır, toprak geç tava geldiği için zamanında bağlarda ara işlemsi yapmak mümkün olmaz.Toprak havalanması az olur ve kök gelişmesi geriler.Tuzun % de
miktarının yanında tuzluluğu meydana getiren anyon ve katyonların cinsi önemlidir.Tuzluluk klor (Cl) elementinden ileri gelmişse etkisi çok fazla görülür, sülfat (SO4) veya diğer
anyonlarla meydana gelen tuzluluğun etkisi (zararı) daha az görülür.Aynı durum katyon olarak ortamda sodyumun çok yüksek miktarda olup olmamasına bağlıdır.Yeni bağ
tesislerinde toprağın 1-1.5 m derinliğine kadar toprak profili açılmak sureti ile toprağın farklı katmanlarındaki tuz konsantrasyonları ölçülmeli ve toprakta tuzluluk tehlikesi olup
olmayacağı belirlenmelidir.Mevcut bağlarda torak tuzluluğu var ise bu konuda bir uzmana danışmak sureti ile önce kimyasallarla (jips gibi) ve daha sonra kaliteli iyi su ile yıkama
yaparak topraktaki tuzların yıkanması sağlanmalıdır. Bazı hallerde toprak sadece tuzlu olmakla kalmayıp tuzlu ve alkali
olabilmektedir.Budurumda toprak tuzluluğu giderildikten
sonra toprağın pH değerinin de azaltılması gerekir.
Toprak tuzluluğunun yanında sulama suyunun kalitesi ve tuz durumu da önemlidir. Özellikle tuzlu yer altı suyu kullanan veya kirletilmiş akarsu ile sulama yapılan yörelerde
tuzluluk her yıl
artmaktadır.Bunedenle sulama suyunun tuz miktarı büyük önem taşımaktadır.Tablo-3-4 ‘de asmaların sulama suyu kalitesi hakkında bilgiler verilmiştir.
Tablo-3: Sulama suyu kalitesi