Yaslanmadan Buyumek

219

larımıza baktığımız zaman görünen o ki,

bu bankalar bankanın sahibi olan grup-

tan daha büyük hale gelmişler bir şekilde.

Dolayısıyla zor günlerde grubun bankayı

desteklemeye gücü yetmemiş. Bu bence

çok önemli ve bizim çok dikkat ettiğimiz

bir kıstas; hep de böyle olacak ileriye gi-

derken. Bankacılık sektörü, mali piyasa-

lar, zaman zaman fırsatlar veriyor. Ama

fırsatları sonuna kadar kullanmak ne

Tekfen grubunun, ne de Tekfenbank’ın

yapısına ve bankacılık anlayışına uyan

şeyler.

2001 yılında meydana gelen ve yine ban-

kacılık sektöründe onarılması güç tahri-

bata yol açan ekonomik krizin Tekfen’e

sunduğu en önemli fırsat, Bank Ekspres’i

satın alarak büyümesi ve yıllar önce arzu

ettiği bir hayali hayata geçirerek bankayı

bir mevduat bankasına dönüştürmesiy-

di. Bank Ekspres, 1992 yılında İbrahim

Betil liderliğindeki bir yatırımcılar grubu

tarafından kurulmuş ve butik bankacılık

anlayışıyla kısa sürede kayda değer bir bü-

yüklüğe ulaşmıştı. Ancak banka 1994’teki

kriz sırasında Doğuş Holding’e devre-

dilmiş, ardından 1997’de Korkmaz Yiğit

Holding’e satılmıştı. Bundan kısa bir süre

sonra Korkmaz Yiğit’in Türk Ticaret Ban-

kası ihalesinde usulsüzlük yaptığına ilişkin

iddiaların ardından zora düşen Bank Eks-

pres, 1998 yılının son aylarında Tasarruf

Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilmişti.

Türkbank’tan sonra TMSF’ye alınan ikin-

ci banka olan Bank Ekspres, 2001 yılına

gelindiğinde 362,3 trilyon liralık aktif bü-

yüklüğüyle 38’inci sırada bulunuyordu.

Toplam 26 şube ile faaliyet gösteren ban-

kanın birikmiş zararı 243 trilyon liraydı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Ku-

rulu (BDDK) tarafından 26 Ocak’ta satışa

çıkarılan bankaya Finansbank, Koç Hol-

ding, Standard Bank, Tekfen Holding ve

Kazkommertzbank’tan ilgi gelmişti.

Meh-

met Erten, bu süreci şöyle anlatıyor:

Bank Ekspres açıkçası hep imrendiğim

bir bankaydı. O günkü yapısı, o günkü

duruşu, görüntüsü, her şeyiyle iyi bir ban-

kaydı. Kısa zamanda da ciddi bir mesafe

almıştı. Daha sonra 98’de bankaya el ko-

nulmuştu. O günlerde bir vesileyle Merkez

Bankası başkan yardımcısının yanınday-

dım. Dedim ki, “Bir gün Bank Ekspres’i

almak istiyorum.” Oysa daha satılık değil

banka. “Neden?” dedi. “Hem o bankanın

görüntüsünden tutun, yaptığı işlere ve

yapabileceği işlere kadar bir sempatim

var, hem de bizim kaldırabileceğimiz bir

yapısı var” dedim. Daha sonra, 2001 yı-

lında ilk banka satışlarına karar verildi-

ğinde, Erhan Bey ile bu konuyu biraz can-

landırdık kafamızda. 2000 yılının sıkıntı-

ları yaşanmış, Erhan Bey biraz mütered-

dit, büyümek doğru mu diye, ama ben çok

arzu ediyorum, doğru bir fırsat olduğunu

düşünüyorum. Böylece biz ön müracaatı-

mızı yaptık ve kısa listeye girdik.

Tekfen, o günlerde BDDK tarafından satışa

çıkarılan Yurtbank, Sümerbank, Bank Ka-

pital gibi diğer bankaları da incelemeye al-

makla birlikte, asıl hedef Bank Ekspres’ti.

Ancak tam bu sırada, 2001 Şubat’ında bü-

yük bir kriz dalgasının ekonomiyi vurması,

bu birleşmeye zaten başından beri tered-

ekfenbank kurulduğu günden

beri bankacılık sektöründe tem-

kinli, ama kararlı büyümenin sim-

gesi oldu. Bu yönetim anlayışı, hiç

şüphesiz esin kaynağını maceracı

olmayan ve istikrarlı büyümeyi

hızlı büyümeye tercih eden Tekfen

kültüründen almıştı. 1995 yılında

bünyeye katılan Ercan Kumcu’nun

risk anlayışı da bu yaklaşımı des-

tekler nitelikteydi.

Yukarıda Tekfenbank yönetiminin

üç önemli ismi: Necati Akçağlılar,

Ercan Kumcu (ayakta solda) ve

Mehmet Erten (ayakta sağda).