204
nün ihracı için en önemli erişim yolu hali-
ne gelmişti. Şimdi sıra, dünyanın en zengin
bölgelerinden biri olan Ortadoğu’yu, gü-
venli ve ekonomik bir şekilde karayoluyla
bağlamaya gelmişti. Ayrıca TAG Otoyolu,
Çukurova’nın yanı sıra GAP projesi saye-
sinde Türkiye’nin en önemli tarım merke-
zi haline gelecek olan Şanlıurfa ve Harran
Ovaları ile bölgedeki endüstriyel üretim
tesislerini iç ve dış pazarlara, Akdeniz’deki
limanlara, serbest bölgelere ve diğer sana-
yi bölgelerine bağlamakta da hayati bir rol
oynayacaktı.
Yapılan ilk planlara göre otoyolun ilk keşif
bedeli 360 milyon dolardı. Bu bedel dahi
yerli yabancı birçok müteahhitlik firma-
sı için ilgi çekici olduğundan, ihale süreci
çetin ve yıpratıcı oldu. Devlet, müteah-
hitten projenin finansman çözümünü de
birlikte getirmesini istiyordu. Bu krediyi
Türkiye’den sağlamak mümkün olmadı-
ğından, Tekfen yurtdışında çeşitli ülkeler-
den kredi arayışına girişti. Kredinin 150
milyon dolarlık bir kısmı İtalya’dan temin
edildi. Ancak SACE ile yapılan kredi anlaş-
ması aynı ülkeden bir müteahhidin de pro-
jeye ortak olmasını gerektirdiğinden, Fiat
Grubu’nun iştiraklerinden biri olan Imp-
resit firmasıyla bir ortaklık kuruldu. Buna
ek olarak Japonya’dan sağlanan kredilerle
360 milyon dolar toplandı.
İhale öncesinde Tekfen’in karşısındaki
zorluklardan bir diğeri de yeterlilik alma
konusuydu. Tekfen’in bundan önceki tek
otoyol tecrübesi Sangamo Grubu ile bir-
likte Kuveyt’te gerçekleştirdiği projeydi.
Ancak gerek yapılacak işin boyutu, gerek-
se zorluğu açısından iki proje arasında
büyük fark vardı. Buna rağmen, Necati
Akçağlılar’ın büyük çabalarıyla, yeterlilik
belgesi alınarak Tekfen ihaleye girmeye
hak kazandı.
O güne kadar çalışma alanını boru hatları
ve sanayi tesisleriyle sınırlı tutan Tekfen’in
TAG Otoyolu için bu kadar uğraş vermesi
elbette ki sebepsiz değildi. 1980’li yıllara
kadar Türkiye’de devlet güdümünde pet-
rol ve petrokimya tesisleri alanında önemli
yatırımlar yapılmış, ayrıca başta Irak-Tür-
kiye boru hattı olmak üzere, büyük çaplı
boru hattı projeleri gerçekleştirilmişti. An-
cak 1980’lerde yatırımların daha çok alt-
yapı tesislerine kaymasıyla bu harcamalar
neredeyse durma noktasına gelmişti. Öte
yandan İran-Irak Savaşı’nın başlamasıyla
rekor bir yükseliş göstererek 65 dolar dü-
zeyine yaklaşan petrol fiyatlarının 1980’le-
rin ortasında hızla 15-20 dolar mertebesi-
ne inmesi, petrol üreten ülkelerin bütün
yatırımlarını askıya almasına yol açmıştı.
Bu gelişmeler, Tekfen’in hem içeride, hem
de dışarıda iş bulma konusunda zorluklar-
la karşılaşmasına neden olmuş ve onu yeni
alanlarda daha girişimci olmaya yönlen-
dirmişti.
Sonuçta, 1987 yılında açılan ihale Tekfen
lehine sonuçlandı ve TAG Otoyolu projesi
Tekfen-Impresit ortak girişimine verildi.
Fakat kredilerin temininde yaşanan bazı
problemler, devlet kademeleri arasındaki
koordinasyon eksikliği ve projede mey-
dana gelen değişiklikler nedeniyle proje,
iki yıllık bir gecikmenin ardından, ancak
1989’da başlayabildi. Bu değişikliklerin
en önemlisi, önceden tasarlanan otoyolun
Başbakan Turgut Özal’ın kararıyla nere-
deyse iki katı genişletilmesiydi. O günlerde
Tekfen İnşaat’ın genel müdürlüğüne yeni
atanmış olan Murat Gigin, bu kararın alı-
nışını şöyle hatırlıyor: