Table of Contents Table of Contents
Previous Page  200 / 285 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 200 / 285 Next Page
Page Background

199

duk. Bizi yemeğe ya da içkiye davet ederdi. Teknesi mis gibiydi.

Özel bir şampuanla teak güvertesini yıkardı. Bir Anglosakson yat-

çısı gibiydi. Teknede giyimine kuşamına özen gösterirdi. Doğrusu

eşi Can Hanım hepimizi çok sıcak karşılardı.

Yanında teknede çalışanlar da farklı insanlardı. İnebolulu Ahmet

Kaptan, Mehmet ve daha sonra Altan iyi denizcilerdi. Necati Ak-

çağlılar balık tutmayı da severdi. Neandros Adası’ndan midye çı-

karırdı. Bu adanın midyesi ünlüydü.

İşler geliştikçe, onun denizsel hayalleri de büyümüştü. Bana 80’li

yıllarda: “Necati Kaptan, 25 metre büyük bir tekne yaptıracağım”

demişti bir gün. Hollanda’nın ünlü Jongert firmasına 26 metre bo-

yunda bir yelkenli yaptırdı. Bu yelkenli ile 1980’li yıllarda Atlantik

Okyanusu’nu geçti. Yanında küçük kızı vardı. Benimle de sürekli

iletişim içindeydi. Yedi kez uydu telefonu ile konuşmuştuk. Bu ge-

çiş ona büyük güven vermişti.

Mütevazı bir kişiliği vardı. Abartıdan hoşlanmazdı. Hayatının en

güzel günlerini teknesinde geçirmiştir sanırım. Bu işi, yani deniz-

ciliği çok seviyordu. Daha sonra Haldun Simavi’nin Melek yatın-

da çalışan Ahmet Kaptan (Allah rahmet eylesin) onun gemicilik

bilgisinin gelişmesinde çok yardımcı olmuştur. Ahmet de daima,

“Necati Bey’den çok şeyler öğrendim” derdi.

Onun gerçekleştiremediği bir hayali vardı. Bebek’te denizin or-

tasındaki fenerin bulunduğu yere “

floating

–yüzer bir marina”

yapmak... Hepimiz sevinç içindeydik. Çünkü teknelerimiz artık

ortalarda kalmayacaktı. Çok güzel bir proje yapılmıştı. Ortaklar,

yani yat sahipleri hissedar oluyordu. Paraları ödemişlerdi. İnşaat

başlıyordu. Sevinç içindeydik.

Allah rahmet eylesin, Vuslat Sadıkoğlu, “Ben Bebek’e marina filan

yaptırmam” dedi. Mücadele başladı. Aralarında Ömer İnönü’nün

de bulunduğu bazı kişilerle Vuslat Sadıkoğlu Bebeklileri ayaklan-

dırdı ve denize “siyah çelenk” attılar.

Belediye Başkanı Dalan direnemedi. Marina projesi gerçekle-

şemedi. Bu olay, Necati Akçağlılar’ı çok üzdü. Fakat denizden

kopmadı. Gene Jongert firmasına daha büyük bir tekne yaptırdı.

Bu defa 30 metre boyunda bir teknenin sahibiydi. Onunla bütün

Akdeniz’i gezdi. Uluslararası iş ilişkileri içindeki bir işadamı olan

Akçağlılar, ünlü misafirlerini teknesinde ağırlıyordu. Bu tekne

daha konforluydu. Fakat teknesini Bebek koyuna hiç getirmedi.

Doğrusu küskündü. Küsmekte de haklıydı.

Geçenlerde Kalamış Marina’daki teknesine şöyle bir baktım. Ne

olurdu Necati Akçağlılar bu tekneye 10-15 yıl önce sahip olsaydı,

dedim kendi kendime!.. Mutlaka bir dünya turu yapardı. Hatta

kutuplara bile giderdi.

Birkaç hafta önce Rahmi Koç onu Kalamış Marina’da Divan’a ye-

meğe davet etmişti... İki eski arkadaş, denizin kenarında yemek

yiyorlardı...

O şimdi 82 yaşında. Allah uzun ömürler versin. Onu seven bir de-

nizci arkadaşı olarak Tekfen’in Necati Kaptan’ını yine dümende

görmek beni ne kadar mutlu eder, bilemezsiniz.