194
şarla konuşmaya razı oldu. Hiç unutmam,
dedi ki, “Siz ne utanmaz adamlarsınız!
Amerika’dan adamlar geldi, Türkiye’den
adamlar geldi, burada dört beş aydır
kampta işçi dolu. Sizin verdiğiniz işi yap-
maya çalışıyoruz!” Yol üç şeritliydi. Öteki
şeridi polis çevirmişti. Arabalar kaldırım-
ların üstünden atlayarak gidiyordu, bir
araba da dozere bindirdi. Ama o gün öğ-
leden sonra yer teslimi yapıldı.
Zor da olsa, işin başlaması gereken tarih-
ten altı ay sonra otoyol yapımına girişile-
bilmişti. Alpaslan Reyhan’ın ifadesine gö-
re Kuveyt’te iş yapmak hayli yıpratıcıydı.
Sıcaklık bazen 50-55 dereceyi buluyordu.
Yerel otoriteyle yaşanan sorunlar bıktırı-
cıydı. Amerikalı mühendisler bu şartlara
ayak uydurmakta zorluk çektiklerinden
fazla kalmak istemiyorlardı. Diğer yan-
dan Tekfen’in Türkiye’den temin ettiği
işçiler Reyhan’a göre “akıllı” ve “işi bilen
kişiler”di. Tekfen’in projeye katkısı tam ve
vazgeçilmezdi. Sangamo ve Tekfen, uyum-
lu bir çalışmayla, tüm gecikmelere rağmen
işi yoluna koymayı başarmışlardı. Yapılan
işin kalitesi o kadar yüksekti ki, söz konusu
otoyol yıllar boyunca hiçbir bakım-onarı-
ma ihtiyaç duymadan hizmet edecekti.
Müteahhit firmaların ciddiyeti ve yapılan
işin kalitesi Kuveytli yetkililerce de görül-
düğünden, 1979 yılının ortalarına doğru
Kuveyt Elektrik ve Su İşleri Bakanlığı ta-
rafından Sangamo ve Tekfen ortaklığına
Aqila kentinde, her biri yaklaşık 150 bin
tonluk, takviyeli betondan, iki adet su
rezervuarı siparişi verilecekti. Alpaslan
Reyhan’a göre bu, hata kabul etmeyen,
oldukça riskli bir projeydi. Şayet duvarlar-
dan sızıntı olursa, müteahhitler alacakları
paradan mahrum kalacaklardı. Ancak bir
sorun çıkmadı ve proje zamanında, otoyol
projesinden yaklaşık bir yıl sonra, 1982 ba-
harında tamamlandı. Murat Gigin’e göre
bu proje, Tekfen’in yurtdışına açılma süre-
ci içinde, bir sonraki işin önünü açan belki
de en önemli basamaktı.
Esasında Tekfen’i Suudi Arabistan’a taşı-
yan, ona güven aşılayan proje Aqila’daki
su rezervuarı işidir. Orada mühendislik
açısından bize çok enteresan şeyler öğ-
retildi. Yine başımızda İngiliz kontrolör-
ler vardı. Kalite kontrolün ne olduğunu,
malzeme seçimini, malzeme mühendisliği
diye bir nosyon olduğunu, iş ölçümlemeyi
hep oralarda öğrendik. Orada çalıştığı-
mız formeninden tutun da şoförüne ka-
dar, muazzam bir dayanışma sergiledik.
Bu projedeki referansımıza istinaden da-
ha sonra Suudi Arabistan’da yeterlilik al-
dık ve tek başımıza ilk yurtdışı işimiz olan
Riyad Yüksek Nokta Terminali’ni yaptık.
Tekfen’in Kuveyt’te gerçekleştirdiği işler,
birçok bakımdan firmanın geleceğini be-
lirleyici bir öneme sahipti. Bu projelerle
yurtdışının kapısı aralanmış, Tekfen’in
geleceğe yönelik hedefleri yeni bir boyut
kazanmıştı. Aqila Rezervuarı’ndan son-
ra Tekfen’in Alpaslan Reyhan’la yolları
ayrıldıysa da, Murat Gigin’in önerisiyle
Kuveyt’te bir temsilcilik kurulmasına karar
verilmişti. Kuveyt birçok açıdan hem Tek-
fen için, hem de yurtdışı operasyonlarında
rol alacak kişiler için önemli bir tecrübe,
büyük bir okul olmuştu.
uveyt’te gerçekleştirilen oto-
yol, birçok bakımdan Tekfen için
ilklerle dolu bir projeydi. Bu ilkler-
den biri de, proje takibinin bilgisa-
yar yoluyla yapılmasıydı. Murat
Gigin’e göre bu yöntem çok radi-
kal, ama bir o kadar da meşakkat-
liydi:
Sangamo, Chicago Üniversitesi ile
beraber işi aktivite bazında bilgisaya-
ra koymuştu. O zamanlar bilgi-işlem
teknolojileri henüz çok yeniydi. Bizim
iş kalemleri o kadar fazlaydı ki, üni-
versitedeki bilgisayar bir defada ala-
mıyordu o aktiviteleri; o yüzden ikiye
bölünmüştü. Ben iki defa Amerika’ya
gittim o iş programını yerleştirmek
için. İş bitti, fakat şirket zarar etti.
Sağ sayfada, Tekfen’in kendi ekip
ve ekipmanlarıyla gerçekleştirdiği
ilk uluslararası proje olan Riyad
Yüksek Nokta Terminali.
K