206
tanesi, 146 metre ve 90 metre yükseklikleri
ile birer mühendislik harikası olarak litera-
türe geçecekti.
Tüm bu ilavelerle devasa bir büyüklüğe
ulaşan ve her bakımdan standart bir otoyol
inşaatının çok üstüne çıkan TAG projesi,
Tekfen’in artık olgunluk seviyesine ulaş-
mış bir müteahhit olduğunu apaçık ortaya
koyduğu gibi, finansal açıdan da kalkınma-
sına büyük bir ivme kazandıracaktı. Ümit
Özdemir’e göre o güne kadar Tekfen’e “lig
atlatan” birçok proje arasında esas olarak
şirketi mali açıdan güçlendiren, büyüten
ve besleyen proje TAG Otoyolu idi; bu pro-
jenin hayata geçirilip otoyol müteahhitle-
ri kulübüne girilmesi, Tekfen tarihinin en
önemli “kırılma noktalarından” biriydi.
Projenin başından sonuna kadar sorumlu-
luğunu üstlenen Ümit Özdemir, 1989 yılın-
da başlayan ve 2000’de biten projenin bu
kadar uzun sürmüş olmasını, bu süre içeri-
sinde yaşanan finansman problemlerine ve
üç kez değişen iktidara bağlıyor:
İşe fiilen 1989’un Ekim ayında başladık ve
ben o işten sorumlu genel müdür muavini
olarak görev yapmaya başladım. İlk keşif
bedeli, daha sonra çeşitli ilavelerle, deği-
şikliklerle neredeyse 2 milyar dolara yük-
seldi ve 2000 yılında tamamlandı. Birta-
kım küçük ilavelerle birlikte kabulü birkaç
sene sürdü. 11 senede aşağı yukarı 300
kilometre yol yaptık. Bunu, dünyada iha-
le edilen en büyük otoyol parçası olarak
düşünebilirsiniz. Aslında bu işi 3-4 senede
bitirebilirdik; ama Türkiye’de finansman
problemleri yaşanıyordu ve aynı dönem-
de siyasi otorite üç kez değişti. Her ge-
lenin ne yapılıp edildiğini anlamak için
otoyol planlamasını durdurması dolayı-
sıyla projeler ağır aksak gitti, ama son-
ra bir şekilde tamamlandı ve Türkiye’ye
1.800 kilometrelik bir otoyol kazandırdı.
Tekfen’in bence en önemli sıçramaların-
dan birisi buydu.
TAG Otoyolu’nun Tekfen tarihindeki tar-
tışılmaz önemini kabul eden Erhan Öner
ise, maddi katkılarının yanı sıra, bu pro-
jenin Tekfen’e sağladığı bir diğer önemli
faydanın da tecrübe kazanımı ve en son
teknolojileri Türkiye’ye getirme fırsatı ol-
duğunu düşünüyor. Gerçekten de söz ko-
nusu proje, inşaat grubu için her yönüyle
bir kazanç olurken, özellikle mühendislik
grubu için de çok önemli bir deneyim ol-
muştu. Fay hatlarının üzerine inşa edilmek
zorunda kalınan viyadük ve tünellerin ta-
sarımı başlı başına önemli bir konuydu.
Tekfen Mühendislik’in TAG Otoyolu ile
elde ettiği bilgi birikimi, ilerleyen yıllar-
da otoyol dizaynı konusunda uluslararası
platformda da iddialı bir yer kazanmasını
sağlayacaktı. Örneğin 2004 yılında Fas’ta
alınan otoyol ihalesinin tüm mühendislik
çalışmaları Tekfen Mühendislik tarafından
yapılırken, aynı firma yurtiçinde de kara-
yolları ve belediyeler düzeyinde pek çok
ulaşım projesinin tasarımını ve kontrolünü
gerçekleştirecekti.
AG Otoyolu, iki milyar dolar
mertebesinde biten bir projeydi.
Dünyanın neresine koyarsanız,
hangi ölçülerle bakarsanız mega
bir projeydi bu ve Tekfen tek
başına yaptı. 300 km’ye yakın üç
şeritli bir otoyolu hangi ülkeye
koyarsanız, hangi müteahhit bunu
yaparsa, bu onun için çok büyük
bir başarıdır. Bu da Tekfen’in
büyümesine çok büyük katkıda
bulundu. İki milyar dolarlık bir
proje yapıyorsunuz, aylık istihkakı
40-50 milyon dolar; o sırada bir
proje geliyor, diyelim ki bir rafineri
büyütme projesi, bir bakıyorsunuz
projenin tamamı 40 milyon dolar.
Biriyle iki yıl uğraşacaksınız, öbür
tarafta bir aylık istihkakınız 40
milyon dolar. O zaman, eskiden
peşinden koşacağımız bir projeye
şimdi acaba teklif vermesek mi
diye düşünebiliyor veya çok daha
rahatlıkla hayır diyebiliyoruz. Böyle
devirlerimiz oluyor, inşallah bu
devirler bu sefer çok uzun sürer.
T
Osman Birgili
Dünyanın neresine koyarsanız, hangi ölçülerle bakarsanız
mega bir projeydi bu ve Tekfen tek başına yaptı.