Table of Contents Table of Contents
Previous Page  180 / 285 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 180 / 285 Next Page
Page Background

179

is Süt’ün kurulduğu yıllarda

Türkiye’de yaşanan ekonomik

sıkıntılar fabrikanın inşasını ve

işleyişini birkaç bakımdan olumsuz

yönde etkilemişti. Döviz yokluğu

nedeniyle makinelerin yurda geti-

rilmesi güçlükle sağlanırken, fabri-

kanın faaliyete geçtiği 1978 yılın-

dan sonra had safhaya ulaşan yakıt

sıkıntısı ve elektrik kesintileri yü-

zünden üretim zorlukla sürdürüle-

bilmişti. Tüm bu olumsuzluklara

rağmen kuruluş birkaç yıl içinde

kâra geçmiş, 1980’lerden itibaren

ihracat olanaklarının artması saye-

sinde de iyi bir büyüme trendi

yakalamıştı.

Üstte, fabrikanın açılışı sırasında

(soldan sağa) Necati Akçağlılar,

Esin Mete ve Erhan Öner.

M

peye yapılan su deposu yüzünden köylü-

lerle mahkemelik olundu. Ama karşılaşılan

sorunların en ilginci, hiç şüphesiz makine-

lerin montajını yapması için İtalya’dan ge-

tirilen ustanın bir başka süt üreticisi tara-

fından “kaçırılmasıydı”. Nihat Gökyiğit, bir

dönem epeyce kilo vermesine neden olan

bu sorunu şöyle anımsıyor:

Makinelerin büyük bir kısmını İtalya’dan

aldık, epeyce mücadele etmek zorun-

da kaldık bunun için. Montaj yapılırken

devamlı İtalya’daki fabrikadan arayıp,

“Oradaki ustamızı ne olur iki günlüğü-

ne Adapazarı’ndaki bir montaj işi için

gönderin, yoksa başımız derde girecek”

diyorlardı, ben de “Olmaz!” diyordum.

Neticede kabul ettim, ustayı bir arabaya

bindirdim, yanına da idari işlere bakan

birini verdim. “Bu adam orada iki gün ça-

lışacak, sen de orada bir yerde kal, iki gün

sonra onu geri getireceksin” diye tembih-

ledim. Gönderdiğim adam iki gün sonra

beni arayıp, İtalyanı fabrikadan dışarı

çıkarmadıklarını, adamın oradan kur-

tulmaya çalıştığını söyledi. Polise gittik,

polis pek ilgilenmeyince oradaki emniyet

müdürünü bulduk. Neticede adamı kur-

tarıp getirdik. O sırada eşim de benimle

birlikteydi, çünkü artık fabrikada uzun

kalmaya başlamıştım. Oradaki bir kaplı-

cada kalıyorduk, ama ben akşam yemek

yiyemiyordum. Bu iş o kadar meşgul edi-

yordu ki beni, hiç iştahım kalmamıştı.

Tüm bu sorunlara rağmen fabrikanın in-

şaatı 1978 başlarında tamamlanarak, ay-

nı yılın Mart ayında üretime başlandı. Bu

sırada Türkiye, ekonomik açıdan belki de

tarihinin en sıkıntılı günlerini yaşıyordu.

5 Ocak’ta göreve başlayan Ecevit hükü-

meti, kendisinden önceki yönetimden ağır

sorunlar devralmıştı. Döviz sıkıntısı had

safhadaydı. Dış borçlar ödenemiyor, hü-

kümet yeni kredi bulmakta aşırı zorlanı-

yordu. Döviz yokluğu nedeniyle petrol it-

halatında yaşanan sıkıntılara bir de OPEC

zammı binmiş, benzin ve mazot yoklara

karışmıştı. Enerji darlığı nedeniyle günde

3 saat elektrik kısıntısı yapılıyordu. Ham-

madde temininde yaşanan sorunlar, enerji

yokluğu ve işçi eylemleri nedeniyle üretim

azalmış, bu yüzden birçok mal karaborsaya

düşmüştü.

Tam bu sıralarda üretime başlayan Mis

Süt, söz konusu problemlerden bolca nasi-

bini almıştı. Fabrikada kullanılması plan-

lanan donanımın bir kısmı döviz tahsisatı

yapılamadığı için getirilememiş, bazıları

da dolambaçlı yollar izlenerek, deyim ye-

rindeyse mevzuatın “yanından dolaşıla-

rak” bin bir güçlükle temin edilebilmişti.

Nihat Gökyiğit’e göre, Mis Süt sıkıntıların

tam ortasına doğmuştu: