

41
ESİN METE
Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı
Ben Ceyhan’a ilk gittiğimde, sadece bir yörük çadırı vardı. Ne yol vardı, ne kalacak bir
yer, ne başka bir şey. BOTAŞ’ın boru hattından dolayı bölgede tek bir yol vardı. Otel yok-
tu. Gerçekten çok çok zordu. Biz fabrikayı işletmeye alırken tabii bir sürü İspanyol geldi
kendi ekipmanlarını devreye almak için. O zamanlar, çok da para olmadığı için, dediler ki
“İskenderun’da Güney Palas diye bir yer var, en iyisi o, orada yatıralım.” Minibüse koyduk
akşamleyin, bunlar gittiler. Ertesi gün ben kontrol odasında oturuyorum, birden İspanyol-
lar bastı. Beni linç edecekler. “Sen bizi nereye gönderdin? Nerede kaldığımızı biliyor mu-
sun?” “Bilmiyorum,” dedim. “Biz kesinlikle bugün dönüyoruz,” dediler, “Orada kalmayız.”
Nedir, ne değildir. Meğerse hakikaten kapının altı açık, terlik yerine takunya, rezalet bir
yermiş. “Yok, etmeyin eylemeyin!” Adana’da başka bir otel aradık. O zaman Adana’da bile
doğru dürüst bir otel yoktu. Bir tane İnci Otel vardı, kötünün biraz iyisi. Hani tahtakuru-
su belki biraz daha az olan bir yer. İspanyolların hepsini oraya koyduk, bir de yemek ver-
dik, öylece yatıştırdık.
iki kuruluşun da bu teklifi benim-
semesiyle, Ziraat Bankası %25 ve Ta-
rım Kredi Kooperatifleri %15 oran-
larında hissedar olarak Toros’un
mali bünyesine önemli bir katkıda
bulunmuşlardı.
1979 yılına gelindiğinde, Ceyhan’da
hummalı bir çalışma sürüyordu. 7
Ekim 1979 tarihinde gazetelerde yer
alan bir ilan, tesiste inşaat ve monta-
jın hangi aşamada olduğu konusun-
da bize önemli bilgiler aktarıyordu.
Buna göre tesiste imalat ve torbala-
ma kısmı ile iskele inşaatının büyük
bir bölümü tamamlanmış ve o güne
kadar 1,1 milyar liralık inşaat yatırı-
mı gerçekleştirilmişti. Yine söz ko-
nusu tarihe kadar tesisler için gerek-
li makine ve teçhizatın dış ödemele-
rini karşılamak üzere 10 milyon do-
larlık dış kredi sağlanmıştı. Makine-
ler geldikçe montajının yapıldığı te-
sisin 1980 Haziran’ında tamamlana-
rak devreye girmesi planlanıyordu.
1979 yılının en önemli gelişmelerin-
den biri de, ilk günden beri her ko-
nuda Toros projesiyle yakından il-
gilenmiş olan Erhan Öner’in bizzat
Ceyhan’a giderek işin başına geçme-
siydi:
1979’da Tekfen İnşaat’ta genel mü-
dür muavini olarak hem Toros’a,
hem de diğer projelere bakıyor-
dum. O tarihte krizler büyük ölçü-
de devam ediyordu. İç finansman
ihtiyacı vardı projenin. Gidiyo-
ruz bankalardan para istiyoruz,
o zamanlar proje kredisi diye bir
şey olmadığından hep ortaklıklar
mevzu bahis oluyor. İş devam edi-
yor, fakat enflasyon devamlı ar-
tış halinde. Öyle ki biz bir keşif ya-
pıyoruz, “İşi tamamlamak için şu
kadar para lazım” diye, aradan
bir ay geçiyor, Necati Bey diyor ki
“Yeni bir keşif yapın, getirin,” biz
gene aynı parayı söylüyoruz. Ne-
cati Bey kızıyor, “Geçen ay geldi-
niz, para bulduk. Bir ay geçti, siz
gene aynı para lazım diyorsunuz.”
Yani enflasyonla baş edemiyoruz.
1979 senesinde iş öyle bir nokta-
ya geldi ki, artık bıçak kemiğe da-
yandı. Çok zorlanıyoruz. Ben Ne-
cati Bey’e gittim dedim ki, “Müsa-
ade ederseniz ben buradaki görev-
lerimi bir başkasına devredeyim.
Gideyim Ceyhan’a, işin başına ge-
Toros Gübre’nin inşası
sırasında yaşanan yüksek
enflasyon, finansman
temininde şartların giderek
zorlaşmasına yol açtı. Bu
nedenle ek kaynak temin
etmek amacıyla 1979 ve
1980 yıllarında tahvil ihracı
gerçekleştirildi. Ayrıca şirket
hisselerinin bir kısmı Ziraat
Bankası ile Türkiye Tarım
Kredi Kooperatifleri Birliği’ne
devredildi.