Previous Page  31 / 162 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 31 / 162 Next Page
Page Background

31

belirtiliyor, buna rağmen gerekli iz-

nin alınamaması nedeniyle son çare

olarak Ceyhan bölgesinde alternatif

olarak yeni bir yer daha satın alındı-

ğı bildiriliyordu:

Kuruluş yerinin ilk seçimi safha-

larında hukuki ihtilaflar içinde

bulunan Ceyhan bölgesindeki yer-

lerin problemleri bu arada çözül-

müş ve o bölgeye enerji ve kara-

yolu BOTAŞ tarafından ulaştırıl-

mış olmakla, bu defa Ceyhan böl-

gesinde alternatif olarak yeni bir

yer satın alınmıştır.

14

Burada ilginç olan nokta, Ceyhan’ın

esasen Silifke ile birlikte ilk seçe-

neklerden biri olarak zaten çok ön-

ceden gündeme gelmiş olması, an-

cak bazı hukuki endişeler yüzün-

den buradan vazgeçilip Silifke’deki

arazinin tercih edilmesiydi. Bu şans-

sız tercih, projenin iki yıldan faz-

la vakit kaybetmesine yol açmış,

Tekfen’in sonunda yüzünü yeniden

Ceyhan’a dönmesine neden olmuş-

tu. Ceyhan’da bulunan yeni arazi,

hem çevredeki BOTAŞ tesisleri ne-

deniyle enerji ve karayolunun ulaş-

tığı bir yer olması, hem de Turizm

ve İmar İskân Bakanlıklarınca ağır

sanayiye uygun bulunması nedeniy-

le, Silifke’ye oranla çok daha sorun-

suz bir yer görünümündeydi. Erhan

Öner’e göre, bugün Ceyhan fabrika-

sının bulunduğu arazinin keşfedil-

mesi, Tekfen İnşaat’ın o sırada yaptı-

ğı Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı sa-

yesinde olmuştu:

Irak-Türkiye Boru Hattı’nı yapı-

yoruz. Tabii boru hattı yapılır-

ken dağlardan, tepelerden, yolu

olmayan yerlerden geçiyorsunuz.

Şimdiki BOTAŞ Terminali’ne ya-

ÜMİT ÖZDEMİR

Tekfen İnşaat Genel Müdürü

Irak-Türkiye Boru Hattı’yla ilgili çalışmalarıma devam ettiğim bir sırada dediler ki “Sen

Ceyhan’a gideceksin.” “Olur, gideyim. Ne var Ceyhan’da?” diye sordum. “Fotoğraf-

çı Ersin Alok’la beraber gideceksiniz, bir yerde fotoğraf çekeceksiniz.” Şu anda To-

ros Gübre Fabrikası’nın bulunduğu yeri kastediyorlar. Kalktık gittik Ersin Bey’le bera-

ber. Mayıs 1976’ydı sanırım. O sırada arsa olduğu gibi bakla tarlasıydı. Şu anda hö-

yüğün bulunduğu yere tırmandık. Toros’un çıplak bir resmi vardır, o resim çekilirken

ben oradaydım. Tam o höyüğe tırmanırken benim veya Ersin Bey’in pantolonu yırtıldı.

Boydan boya hem de. Yırtıktan çamaşırlar falan görülüyor olduğu gibi. Ceket bağla-

dık üstüne, bir şeyler yaptık kapamak için. Geçmiş gün, 35-40 sene oldu. Yırtık onun

muydu, benim miydi hatırlayamıyorum. Ama görüntü hâlâ gözümün önünde. Orada

bakla toplayan kadınlar vardı. Biz de ellerimizle bakla topladık, torbalara doldurduk.

Uçağa koyup getirdik yanımızda.

kın, Toros Gübre’nin arka tarafın-

da boru hattının güzergâhı açıl-

dı, oradan geçiyoruz. Necati Bey,

“Burası bizim gübre projesine uy-

gun olabilir,” dedi. Nihayetinde

biz orada 100 dönüm bir arazi al-

dık ve projeyi Silifke’den Ceyhan’a

kaydırdık.

15

Yeni bir sınav: Finansman

Toros Gübre’nin “zor doğumu,” ge-

rekli tüm izinlerin alınmasından

sonra bu kez finansman kaynakla-

rının yaratılması aşamasında devam

edecek, bu konuda da şanssızlıklar

birbirini izleyecekti. Kredi meka-

nizmalarının işletilmesi öncelikle

projenin onaylanmasını, dolayısıyla

arazi sorununun çözülmesini gerek-

tirdiğinden, 1974-76 dönemi için-

de sadece ön bağlantılar kurulabil-

miş, tedarikçi firmalar belirlenmiş,

her biriyle “finansman dahil” ön an-

laşmalar yapılmıştı. Ana prosesi al-

mak üzere İngiltere’nin ikinci bü-

yük gübre üreticisi olan Fisons fir-

ması tercih edilmiş, arazi meselesi-

nin çözülmesinden sonra söz konu-

su şirketle lisans ve genel mühen-

dislik anlaşmasına yönelik görüşme-

lere başlanmıştı. Fabrika ve iskele-

de kullanılacak taşıma sistemleri

için Hollandalılarla, amonyak tankı

için de Fransızlarla belirli bir çer-

çeve oluşturulmuştu. Ancak tam

sözleşmelerin imzalanacağı sıra-

da Türkiye’de yapılan genel seçim-

ler sonucunda ortaya çıkan siyasi

ve ekonomik istikrarsızlık, Erhan

Öner’e göre Avrupa’da güvensizlik

yaratmış ve tüm kredilerin durdu-

rulmasına yol açmıştı:

Bizim mühendislik çalışmaları-

mız başlamış, prosesi seçmişiz,

makineleri seçmişiz, ama daha

sipariş vermemişiz; bıçak gibi

kesildi işler, hiçbir şey yapamaz

hale geldik.

16

Erhan Öner’in bahsettiği seçimler,

5 Haziran 1977 tarihinde yapılan

genel seçimlerdi. Seçimler sonu-

cunda birinci parti çıkan CHP en

fazla oyu aldığı halde yeterli mil-

letvekiline sahip olmadığı için hü-

kümeti kuramamış, bunun üzerine

21 Temmuz 1977 tarihinde Süley-

man Demirel’in başbakanlığı altın-

da bir koalisyon hükümeti kurul-

muştu. Ancak 5 Ocak 1978’de bu

“ŞİMDİKİ BOTAŞ TERMİNALİ’NE YAKIN, BORU HATTININ

GÜZERGÂHI AÇILDI, ORADAN GEÇİYORUZ. NECATİ BEY,

‘BURASI BİZİM GÜBRE PROJESİNE UYGUN OLABİLİR’ DEDİ.”