Table of Contents Table of Contents
Previous Page  231 / 285 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 231 / 285 Next Page
Page Background

230

Gösterilen üstün çaba, toplamda 200 bin

metrekarenin üzerinde bir inşaat alanı-

na sahip 1.910 apartman dairesi, 2 kreş,

alışveriş merkezi, 200 yatak kapasiteli bir

hastane, 44 derslik bir okul, 350 yataklı bir

otel, restoran, spor kompleksi, fırın, kül-

tür-sanat merkezi, yönetim ve hizmet bi-

naları, çamaşırhane, ısı merkezi ve atık su

arıtma tesislerinden oluşan projenin gecik-

me olmaksızın zamanında teslim edilmesi-

ni sağlamıştı. Tekfen’in taahhüdünü yerine

getirme önceliği maliyet kaygılarının önü-

ne geçtiğinden, proje sırasında çalışan sa-

yısı belirli dönemlerde 6.500’e kadar çık-

mış ve yerli yabancı 75 taşeron firma hiz-

met sunmuştu. Ancak, ülkenin zorlu doğa

koşullarından ve hantal bürokratik yapı-

sından kaynaklanan bu zorunluluk, proje-

nin ticari anlamda beklenen başarının çok

uzağında kalmasına yol açmıştı.

HMB tecrübesi, Tekfen’e büyük bir hayal

kırıklığı kadar, maddi açıdan da büyük bir

yük getirmişti. Şirketin insan fazlalığın-

dan kaynaklanan yüksek giderleri, yeterli

sayıda iş almakta zorlanması ve aldığı iş-

leri kârlı bir şekilde tamamlamakta güç-

lük çekmesi, HMB’nin Tekfen’in sırtında

büyük bir kambur haline gelmesine yol

açmıştı. Söz konusu zararı mümkün oldu-

ğunca azaltabilmek için kadroların tasfiye-

si şarttı ve Alman kanunları çerçevesinde

bu tasfiyeyi gerçekleştirmek hiç de kolay

değildi. Büyük bir uğraş sonunda 4.000

usya’daki konut projesi bit-

tikten sonra yine o bölgede bir

proje duyduk ve ben kalktım

gittim. İlk proje kapsamında inşa

ettiğimiz bir misafirhane vardı, bizi

orada ağırlamak istediler, biz de

seve seve kabul ettik. Akşamleyin

yemek yiyorduk Rus usulü, bol

içkili. Altı yedi erkeğiz, ama diğer

masalarda hanımlar da var. Orta

yaşlı, biraz şişmanca bir Rus hanım

masaya yaklaştı, Türkçe olarak

“Sizi dansa kaldırmak istiyorum”

dedi. Ben tabii çok şaşırdım,

ama kalktım. Dans sırasında yine

Türkçe olarak, “Sizi burada tek-

rar görmek bizi çok sevindirdi,

çünkü Tekfen gittiğinden beri

ben işsizim. Sizin gelmeniz benim

için bir ümit; hem eski, hem de

yeni çabalarınıza teşekkür etmek

için sizi dansa kaldırdım” dedi.

R

Osman Birgili

Türkçe olarak “Sizi burada tekrar görmek bizi çok sevindirdi, çünkü

Tekfen gittiğinden beri işsizim. Sizin gelmeniz benim için bir ümit” dedi.

ernoreçe Askeri Konutları’nın

yapımı sırasında şartların elveriş-

sizliği nedeniyle giderler tahmin

edilenin çok daha üzerinde ger-

çekleşmiş ve proje beklenen ticari

başarının çok uzağında kalmıştı.

Tekfen, buna rağmen projeyi za-

manında teslim ederek işverenin

övgüsünü kazanmıştı.

Sağda, konutların teslim töreni

sırasında Necati Akçağlılar konuş-

ma yaparken. Arkada, üniformalı

görevlilerin ortasındaki kişi proje

müdürü Celal Erbil’dir.

Ç

kişilik personel sayısı beş yıl içinde 450’ye

kadar indirilecek, 1998’den 2005’e kadar

olan dönemde de 8’e düşürülecekti.

HMB esas olarak bir müteahhitlik firması

olmakla birlikte, aynı zamanda bünyesinde

inşaatla ilgili çeşitli alanlarda faaliyet gös-

teren başka şirketleri de barındırıyordu.

Bu şirketlerin bir kısmı, Tekfen bünyesine

alındıktan sonra başlarına “Tek” harfleri

eklenerek kısmen “Tekfen”leştirilmişti. Ör-

neğin Tek-Bauträger, fasat işleri yapan bir

şirketti; Gleit und Schalungbau ise, kayar

kalıp sistemleri konusunda uzmanlaşmış

bir firmaydı. Ne var ki HMB’nin kademeli

tasfiyesi sırasında Gleit und Schalungbau

dışındaki şirketlerin hepsi kapatılacak, söz

konusu şirket de elindeki gayrimenkuller-

den ötürü pasif hale getirilecekti.

HMB, bugün Tekfen’in Alman kredi kuru-

luşlarıyla yapacağı anlaşmalar ve yurtdı-

şından yapılacak satın alma işlemleri için

sadece bir irtibat bürosu olarak kullanılı-

yor. Ahmet İpekçi’ye göre HMB, bu yapı-

sıyla bir tür finans sağlama merkezi haline

gelmiş durumda. Sadece Tekfen’e değil,

Tekfen’in ortak olduğu çeşitli girişimlere

de Alman ihracat kredileri sağlıyor ve artık

hiçbir inşaat işiyle uğraşmıyor. Ancak dev

bir inşaat şirketinden geriye kalan bu mi-

ras, Tekfen’in dışa açılma çabalarında ona

yol gösteren bir fener olarak önemini hâlâ

koruyor.