

86
sı 6’ya yükseltilmişti. 1988 itibariy-
le Toros, Adana’da 2, Tekirdağ’da 1,
İzmir’de 2 ve Antalya’da 1 adet ol-
mak üzere Türkiye’nin dört farklı
noktasında torbalama hizmeti vere-
bilmekteydi.
21
Bu altyapı, üreticilerden temin edi-
len dökme gübrenin gemilerle tüke-
tim yerine en yakın limana kadar ta-
ESİN METE
Toros Tarım Yönetim Kurulu Başkanı
Liberasyondan sonra bir gün Tarım Kredi bizden Kalsiyum Amonyum Nitrat (CAN) is-
tedi. Ya Romanya’da var ya da Avrupa’da. Fakat soruyoruz, Romenler fiyatları indirmi-
yor. Avrupa’da daha da pahalı. Erhan Bey de bir iş için Ankara’da. Dedim ki “Sen hazır
Ankara’dasın, TÜGSAŞ’a uğrasan da ellerinde CAN gübresi var mı diye bir konuşsan, ba-
kalım ne diyecekler.” “Peki,” dedi gitti. Yanlış olmasın, 250 bin ton gübre bağladı geldi.
Meğer onlar da satacak yer arıyorlarmış. Dedi ki “Tamam, senin işini hallettim. 250 bin
ton gübren hazır.” İyi peki, çok güzel! Tabii hemen Gemlik’e gittik. Horoz Nakliyat da ora-
da. Bunların çok büyük bir deposu var. Gübre dışarıya taşmış, kapılar, duvarlar filan kırıl-
mış. Koyacak yerleri yok. Biz tabii hemen seyyar torbalama makinelerini oraya götürdük,
girip alacağız. Alıyoruz ama o kadar uzun zaman beklemiş ki, artık altı taş olmuş. Yani
bildiğiniz kaya. Hiç unutmuyorum, bir cumartesi günü, Nurettin Bey telefon etti. Dedi ki
“Esin Hanım, artık alamıyoruz. Gübre kalmadı zaten. Her taraf toz, kesek içinde. Ne yapa-
cağız?” Bunlar bize sattılar çünkü o malı. Almamız lazım. Dedim ki “Sen D4 dozer mi bu-
lacaksın, D8 dozer mi bulacaksın, yani kuvvetli bir dozer bul, gir oraya. Ama, dikkat et, ko-
lonlara falan vurma sakın. Depoyu çökertiriz, başımıza iş almayalım.” Neyse, Allah razı ol-
sun, hakikaten gidip bir dozer kiraladılar. Öyle vurduk, kırdık kayalaşmış gübreyi. Eledik.
İyi olanları, kötü olanları ayırdık. TÜGSAŞ’ın hayatında görmediği kadar depoyu temizle-
dik biz. Onlar da bu işe şaşırdılar. Nasıl oldu da aldılar, torbaladılar, sattılar diye.
şınıp, orada torbalanarak yerel tü-
keticiye ulaştırılmasını ve hem za-
mandan hem de navlun giderlerin-
den büyük ölçüde tasarruf edilme-
sini sağlıyordu. Toros Gübre’nin sa-
tışlarını Türkiye çapına yaymasında
önemli rol oynayan bu sistem, “çift-
çiye ürünü yerinde ve zamanında
ulaştırma” stratejisinin de en önem-
li ayaklarından birini oluşturuyordu.
Daha sonraki yıllarda Ceyhan
Terminali’nde tahıl ve kömür gibi
dökme katı yüklere yönelik elleç-
leme hacminin giderek genişleme-
siyle, söz konusu seyyar sistemler,
fason olarak üçüncü şahıslara su-
nulan torbalama hizmetleri için
de verimli bir şekilde kullanılacak-
tı. Ceyhan Üretim Tesisi Torbala-
ma Şefi Raşit İnceer, bu alanda ger-
çekleştirilen faaliyetleri şöyle özet-
liyordu:
Fabrikamızda üç adet sabit üni-
tede 16 hat, dört adet seyyar tor-
balama ünitesinde ise 8 hat bu-
lunuyor. Her bir hattın kapasite-
si 60 ton/saat. Torbalama olarak
bizim yaptığımız, öncelikle üre-
tim ünitelerinden gelen gübreleri
depodan alıp günlük siparişe göre
torbalayıp sevk etmek. Torba-
lı ürün stoku bulundurmuyoruz.
Yerimiz varsa gübre stokunu sa-
dece dökme olarak bulunduruyo-
ruz ve ihtiyaca göre anında torba-
layıp gönderiyoruz. 24 saat çalışı-
yoruz. Gübre dışında terminal yo-
luyla gelen tahıl, kömür gibi dök-
me yükler için de torbalama hiz-
meti veriyoruz.
22