

83
NURETTİN HOROZ
Horoz Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı
Biz Toros’la başladıktan sonra herhalde bir veya iki yıl geçmişti. Bir gün Tarım Kre-
di Kooperatifleri’nin genel müdürü telefon etti, beni Ankara’ya çağırdı. “Nurettin Bey,
bir görüşelim,” dedi. Gittim, dedi ki, “Bizim Toros’un iki misli işimiz var. Bu işimizi sen
yap. Zaten eskiden de sen yapıyordun.” Yanımızda 4-5 tane de genel müdür yardım-
cısı. Sabah oturduk, akşama yaklaştı, görüşüyoruz. “Şunu şöyle yapalım, şöyle ede-
lim.” Bütün detayları konuştuk. Akşam oldu. “Tamam, başlıyor muyuz?” dedi. Dedim
ki “Benim ufak bir sıkıntım var. Erhan Bey’e benim bir gönül borcum var. Onun işi-
ni yapıyorum. Sen şuradan Erhan Bey’i bir ara. ‘Horoz’un benim işimi yapmasına mü-
saade et,’ de. Erhan Bey’den bir müsaade alalım da, benim de gönlüm rahat etsin.”
Ben öyle deyince suratı asıldı, “Ben devletin müdürüyüm. Bunca saatten beri senin-
le boşa mı konuştuk? Bu kadar adam yanımda, ben Erhan Bey’e nasıl telefon ede-
rim?” dedi. “Eğer bunu böyle yapmazsak, benim bir gönül borcum var, ben de ‘Yapa-
rım,’ diyemem,” dedim. “Ben zor durumda kalırım, rahat edemem,” dedim. Telefon et-
medi, ben de işi yapmadım.
fikir çıktı. Dedik ki “Bakın, bizi
aramayın. Birbirinizle geçinmek
zorundasınız. Çünkü biz burada
el sıkıştık. Bize şikâyet bildirmek
yasak.” O an bitti! O şikâyet faslı
on beş gün mü, bir ay mı sürdü,
bu lafımızdan sonra anında kesil-
di. 25 senedir böyle bir şikâyeti ne
onlar duyuyor, ne biz duyuyoruz.
Çünkü herkes birbiriyle yaşama-
sını öğrendi.
Toros Gübre’nin 1986 sonrasında
giriştiği ikinci büyük lojistik atılımı
ise çok hızlı bir şekilde yurt çapın-
da bölgesel gübre depolarının ku-
rulmasıydı. Toros Tarım Genel Mü-
dür Yardımcısı Mehmet İçöz’e göre
gübre fabrikaları, sektörün mevsim-
sel özelliğinden ötürü, 12 ay güb-
re üretip 2-3 ayda sattığı için mut-
laka stoklu çalışmak zorundaydı.
Toros Tarım, liberasyondan sonra
Ceyhan’daki ana depolarının dışın-
da 7 bölgede kendi depolarını kura-
rak stoklarını ülke çapında oluştur-
ma yoluna gitmiş ve böylece sezon
geldiğinde depolarından gübreyi
anında kolayca çiftçiye ulaştırabil-
me şansına sahip olmuştu.
19
Şirke-
tin depolama olanaklarındaki bu ge-
nişleme, Toros Gübre’nin büyümesi-
ne yönelik II. Tevsi projesinin de ilk
halkasını oluşturmaktaydı.
Ülkü Tatlıdil’e göre o tarihte aynı
anda 7 ayrı ilde 7 ayrı depo inşa edil-
mesi büyük bir koşturmaya yol aç-
mış, depoların inşa edileceği alan-
ların ve inşaat işlerini yapacak yerel
müteahhitlerin bulunması ve bunla-
rın koordine edilmesi ayrı bir saha
organizasyonu kurulmasını gerek-
tirmişti:
Depolar çok kısa sürede yapıldı.
Hepsi aynı zamanda başladı ve
bitti. Urfa, Samsun, Ankara (Po-
latlı), Konya, İzmir, Tekirdağ ve
Antalya. Biz de ekip olarak bun-
lar arasında böyle deli gibi dola-
nıp durduk.
20
Bu depoların inşa edilmesiyle 1988
itibariyle Toros Gübre’nin toplam
gübre depolama kapasitesi 386 bin
tona ulaşmıştı. Bunun için 15 mil-
yar lira harcanmış, şirketin o güne
kadar sektörde hiç örneği olmayan
böyle bir yatırıma girmesi ise pek
çoklarınca garip, hatta lüzumsuz
bir kaynak israfı olarak karşılanmış-
tı. Oysa haklılığı zaman içinde an-
laşılacak olan bu yatırım, Nurettin
Horoz’a göre o günün çok ötesinde
bir vizyonu ifade ediyordu. Horoz,
Toros Gübre’nin liberasyondan son-
ra iş modelini çok doğru kurguladı-
ğını, Türkiye çapında koca depoları
çok kısa bir süre içinde kurarak, şu
Geniş bayi ağına düzenli mal
ulaştırmak, liberasyondan
sonra gübre üreticileri için
önemli bir yükümlülük haline
gelmişti. Toros Gübre, bu
sorunu Horoz Lojistik ile 25
yıl sürecek çok verimli bir
işbirliğine imza atarak çözdü.
Toros’un 1986 sonrasında
gerçekleştirdiği en önemli
lojistik atılımlardan biri de 7
bölgede kurulan ana depolar
yoluyla gübre sevkıyatının
devamlılığının sağlanmasıydı.
Şirketin sektörde daha önce
hiç örneği olmayan böyle bir
yatırıma girmesi ona büyük
bir avantaj kazandırmıştı.