Previous Page  8 / 56 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 8 / 56 Next Page
Page Background

8

HABERLER

Nihat Gökyiğit, Amerika’ya ayak bas-

tıktan sonra Lincoln’e giderek Neb-

raska Üniversitesi’ne kaydını yaptır-

dı. Orada, Robert Kolej’den birkaç

arkadaşı daha vardı. Dersler başla-

dıktan iki ay kadar sonra Michigan

Üniversitesi’nden beklediği kabul

kâğıdı gelince, kaydını Ann Arbor’a

nakletti. Nebraska’dan aldığı bazı

dersler, Michigan’da krediye sayıldı-

ğından fazla bir kaybı olmamıştı.

Nihat Gökyiğit, Amerika’da gördüğü

şeyleri ilgiyle gözlemliyordu. Onu en

çok etkileyen şeylerden biri de, işle-

rin son derece sistematik bir şekilde

yapılıyor olmasıydı. Michigan’da yir-

mi bin öğrencinin kaydının sadece

birkaç gün içinde tamamlanması,

onda hayranlık uyandırmıştı:

Buradaki düzen, beni çok etkilemişti.

Amerika’nın bu kadar güçlenmesi ve

gelişmesindeki en önemli faktörler-

den biri, sanırım her konuda mü-

kemmel organizasyon yapmaları.

Yani işi en kolay, en verimli nasıl ya-

parız diye sorguluyorlar ve sadece

teçhizata değil, organizasyona da

önem veriyorlar.

Nihat Gökyiğit, Michigan’da okudu-

ğu süre zarfında hem ailesine külfet

olmamak, hem de Amerikan kültü-

rünü daha yakından tanımak ama-

cıyla bir yandan da çalışıyordu.

Önce, okulun yemekhanesinde, ar-

dından ufak bir markette bir gece işi

bulmuştu.

Toplumdaki yaşam tarzı kadar,

Michigan Üniversitesi’ndeki eğitim

sistemi de Türkiye’dekinden hayli

farklıydı. Sınavlarda genelde prob-

lem soruluyor ve hoca soruları tah-

taya yazıyordu. Her türlü nota, kita-

ba

bakmak

serbestti,

ancak

öğrencilerin aralarında konuşması

yasaktı. Her öğrenci, sınav sonunda

soru kağıdının altına, “Ben bunu ya-

parken hiç kimseden yardım alma-

dım,” diye imza atıyordu.

MICHIGAN ÜNİVERSİTESİ

Nihat Gökyiğit, 12 Haziran 1948’de

master derecesini aldıktan sonra he-

men iş aramaya başladı. Mezuniyete

yakın bir tarihte, Pensilvanya’nın

Harrisburg şehrinde, “Gannett, Fle-

ming, Cordry and Carpenter” adlı bir

mühendislik firması ile yazışmıştı.

Firma, kendisiyle mülakat yaptıktan

sonra işe alabileceğini bildirince, Ni-

hat Gökyiğit, mezun olur olmaz

Harrisburg’a gitti.

Ona, bir hafta deneme süresi olaca-

ğını, uygun görürlerse işe devam

edebileceğini söylediler. Ardından

bir proje krokisi vererek, mühendis-

lik hesaplamalarını ve çizimini yap-

ması için iki gün süre tanıdılar. İki

gün sonra işe kabul edilmişti. Nihat

Gökyiğit, yaklaşık bir yıl çalıştığı iş-

yerinden, 30 Nisan 1949 tarihinde,

güzel bir referans alarak ayrıldı. Ar-

tık yurda dönüş vakti gelmişti.

AMERİKA’DA İŞ HAYATI

1949 baharında dönüş hazırlıkları-

na başlayan Nihat Gökyiğit, New

York’tan, İsrail’in Yafa limanına uğ-

rayarak Türkiye’ye gidecek bir gemi

buldu. Fakat yola çıkacağı gün, gemi-

nin hareketinin bazı nedenlerle dört

hafta gecikeceğini öğrendi.

Bu beklenmedik erteleme üzerine

bir süre New York’taki arkadaşlarına

misafir olan Nihat Gökyiğit, bu sıra-

da boş kalmak istemediğinden bir

dondurma firmasında iş buldu. Ya-

pacağı şey, sabah dağıtım kamyo-

nundan alacağı dondurmaları, üç te-

kerlekli bir bisikletle sokak sokak

dolaşarak satmaktı. Böylece hem

masraflarını karşılayacak kadar para

kazanıyor, ama daha çok farklı bir

alanda deneyim kazanıyordu.

Dönüş yolu, Amerika’ya gelişinden

farklı olarak güzel bir havada ve çok

rahat geçti. Amerika’ya gelirken de-

nizde, tehlikeli otuz gün geçirmişti.

Oysa dönüş, on iki gün kadar sürdü.

Gemi İstanbul’a yanaştığında, nişan-

lısı Nezahat dahil, bütün aile onu

karşılamaya gelmişti.

Nihat Gökyiğit’in döndükten sonra

ilk işi askerlik şubesine başvurmak

oldu. Askere gitmeden, 7 Kasım

1949’da nişanlısı Nezahat ile nikâh

kıyıldı. Düğün ise, asteğmen olarak

askerlik görevini yaptığı sırada, 17

Temmuz 1950’de yapıldı.

YURDA DÖNÜŞ VE EVLİLİK

Üstte sağda:

Amerika’da mühendis

olmak. (1948)

Üstte solda:

Michigan Üniversitesi’nde

mezuniyet cübbesiyle. (1948)

Üstte:

Nezahat Hanım ile düğün

hatırası. (1950)

Sağda:

Eskişehir Havaalanı inşaatında

arazi çalışması. (1952)

1947’de başlayan Truman Doktrini

uygulamaları ve NATO imkânları ile

Türkiye’de büyük çaplı bir inşaat se-

ferberliğine girişilmiş, ülkenin dört

bir yanında askeri tesisler, limanlar,

karayolları inşa edilmeye başlamıştı.

Amerikan yardımı sayesinde daha

önce hiç bilinmeyen iş makineleri,

greyderler, dozerler geliyor, yepyeni

teknikler uygulanıyordu. Türkiye’yi

modern inşaat teknolojisi ile buluş-

turan bu gelişmeler, aynı zamanda

iyi eğitimli mühendislere de geniş iş

olanakları sağlıyordu. Nitekim Nihat

Gökyiğit, askerliğini bitirir bitirmez,

havaalanları inşa eden bir Amerikan

şirketinde “Zemin ve Malzeme Mü-

hendisi” olarak iyi bir iş bulmuştu.

Yedi havaalanının inşaatı, “Metcalfe

Hamilton and Grow” adlı Amerikan

konsorsiyumuna verilmişti. İnşaatla-

rın denetimini de “American Corps of

Engineers” - Amerikan İstihkam Sınıfı

- yapacaktı. İstanbul’da Eyüp İstih-

kam Merkezi’nde, altı ay yedeksubay

ve dört ay sivil öğretmen olarak gö-

rev yapmıştım. Görevimin bitiminden

dört beş hafta evvel, bu konsorsiyum-

la yazışmaya giriştim. İstanbul’da bir

mülakattan sonra, beni işe almaya

karar verdiler. 1 Mart 1951’de

Ankara’da, 850 lira aylık maaşla işe

başladım. O zaman için oldukça yük-

sek sayılan bu maaş için annem;

“Kimseye söyleme nazar değer!” de-

mişti.

ÖZEL SEKTÖRDE GÖREV