Previous Page  10 / 56 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 10 / 56 Next Page
Page Background

10

HABERLER

Ortak aklın faydası

İlk dönemde daha çok Feyyaz ile beraber çalıştık. Bizden birimizi bulamadıkları zaman, diğerimizden

karar alabiliyorlardı. Aramızda hiç ihtilaf olmadı. Necati genellikle, üstlendiği işi yalnız takip eder,

gerekli konuları bizimle paylaşırdı. Zaman zaman üçümüz bir araya gelir, ortak karar gerektiren

konularda fikir teatisinde bulunurduk.

Üç ortağın anlaşarak birbirini tamamlamasının çok önemli olduğunu bizzat yaşamıştık. Bazen birimiz

risk konusuna işaret ederken, diğeri fırsatların daha önemli olduğu üzerinde dururdu. Neticede,

görüşlerimizi serbestçe paylaşarak hepimiz ikna olana kadar konuşur, tam bir mutabakat oluşmazsa,

tekrar değerlendirmek üzere konuyu ertelerdik. Ortak aklın her zaman faydasını gördük.

Üstte:

Tekfen’in ilk inşaat işi olan

havaalanında bitümlü banket

stabilizasyonu. (1957)

Solda:

Üç ortak bir arada; Nihat

Gökyiğit, Necati Akçağlılar, Feyyaz

Berker.

Daha az sermaye gerektirdiği için ilk

işlerini müşavirlik firması olarak ta-

sarlayan üç ortağın esas hedefi, daha

büyük ve kârlı işlere girebilecekleri

bir inşaat şirketi kurmaktı. Kuruluş

aşamasını başarılı bir şekilde geçen

üç ortak, bir süre sonra bu hedefe

yöneldi. Tekfen’in kuruluş öyküsünü

Nihat Gökyiğit, şöyle anlatıyor:

“Feyyaz-Nihat-Necati Müşavir Mü-

hendislik” firmamıza işler gelmeye

devam ediyordu. Ancak bu işler, arzu

ettiğimiz derecede büyük ve kârlı de-

ğildi. Esas amacımız olan inşaat şir-

ketini kurmak için, uygun şartların

oluşmasını bekliyorduk. Müşavirlik

işlerimiz devam ederken, Hava Mey-

danları İnşaat Reisliği’nde ihaleleri

takip etmeye ve şirket kurma hazırlı-

ğına başladık. İnşaat şirketimiz için

bir isim gerekiyordu. Daha ziyade

teknoloji ve fen ile ilgili teknik işler

almak niyetinde olduğumuz için, bir

akşam üç ortak, bunların kısaltması

olan “Tekfen” isminde süratle ve itti-

fakla karar verdik.

Şirketin ilk işi, her üç ortağın da de-

neyimli olduğu, havaalanı inşaatı ile

ilgili bir işti. Olayların gelişimini, Ni-

hat Gökyiğit şöyle anlatıyor:

İnşaat işlerini takip ederken Hava

Meydanları İnşaat Reisliği’nin, 1957

yılında “Dokuz Havaalanında Bitüm-

lü Banket Stabilizasyonu” işini ihale-

ye çıkaracağını tespit etmiştik. Çok

teknik görünen fakat bizim çok iyi

bildiğimiz bir işti. Yeterlik belgesi al-

makta zorluk çekmedik, teklifimiz uy-

gun görüldü. Dış kaynaklı NATO iha-

lelerinde idare, firmaların kıyasıya

rekabet içinde olmaları yerine, kalite-

li ve zamanında bitirmeye imkân ve-

TEKFEN İNŞAAT

recek uygun fiyatla iş almalarını arzu

ediyordu. Böylece NATO ihaleleri,

yeni müteahhitlerin ortaya çıkması-

na da yardımcı oluyordu.

Resmi adı “Tekfen İnşaat Ltd.” olan

şirketimizin, uygun şartlarla aldığı

bu ilk iş, bize çok uğurlu geldi. Temi-

nat mektuplarını alırken biraz zor-

lanmıştık ama bankanın da olumlu

yaklaşımıyla çözüm bulunmuştu. İşin

güzel yanı da önemli miktarda avans

ödenmesiydi. Bu avansı ve bir miktar

da kredi kullanarak yurtdışından ilk

makinelerimizi getirdik. Dozer, eks-

kavatör, greyder, asfalt distribütörü,

on adet damperli kamyonla ilk maki-

ne parkımızı oluşturduk.

O dönemde ithalat izni almak son

derece güç olduğu halde, yapılacak

iş NATO projesi olduğundan tahsis-

ler kolaylıkla alınabilmişti. Projenin

en cazip yönlerinden bir diğeri de,

İngiliz Pound’u üzerinden belirlenen

ihale bedelinin, bir yıl geçmeden

Türk Lirası’na yapılan devalüasyon

nedeniyle önemli miktarda artma-

sıydı. Böylece kârlılığı da artan pro-

je, üç ortağa daha ileri adımlar at-

mak için cesaret vermişti:

Bize yeterli sermaye ve itibar da ka-

zandıran ilk işimizin verimli olması,

müteahhitlik

mesleğinde

devam

ederken cesaret vermiş ve daha bü-

yük işlere girmek için özgüvenimizi

artırmıştı.

Aynı idareden daha sonra, Esenboğa

ve Mürtet hava meydanlarındaki tevsi

işlerini de alarak süratle tamamladık.

Tekfen İnşaat, üstlendiği ilk proje-

lerle hem rüştünü ispat etmiş, hem

de işi zamanında teslim etmesi ve

kalitesiyle dikkatleri üzerine çek-

mişti. Bu nedenle havaalanı projele-

rini, giderek artan hacimde başka

projeler takip etti. Üç ortağın Mersin

Rafinerisi, Ereğli Demir Çelik Fabri-

kası, İpraş ve Petkim’de gerçekleştir-

diği işler, firmanın rakipleri arasında

sivrilmesini sağladı. 1965 yılında

ihaleye çıkarılan, 493 km uzunlu-

ğundaki Batman-İskenderun petrol

boru hattı da, şirket tarihindeki

önemli köşe taşlarından biriydi. Bu

dönemde Tekfen, boru hatları, tank

çiftlikleri, rafineriler, petrokimya te-

sisleri ve gübre fabrikaları için göz-

de bir müteahhit konumuna gelmiş-

ti. Diğer yandan artan iş miktarı,

şirkette bir yeniden yapılanmayı da

zorunlu kılmıştı:

İlk şirketimiz “Tekfen İnşaat”, önce li-

mited şirket olarak kuruldu, sonra

anonim şirket olarak faaliyetlerine

devam etti. Endüstri tesisleri ve tesi-

sat işlerinde yoğunlaşmaya başlayan

şirket, bu faaliyeti unvanına da taşı-

mak amacıyla, 1968 yılında “Tekfen

İnşaat ve Tesisat A.Ş.” (TİTAŞ) olarak

yeniden yapılandı.

TİTAŞ DOĞUYOR