Previous Page  30 / 44 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 30 / 44 Next Page
Page Background

30

DOSYA

g

PERVİN ÖNER (LABORATUVAR ŞEFİ)

“İş insanın aynasıdır”

1988 yılında çalışma hayatına Mersin İşletmesi’nde başlayan

Pervin Öner, şef olarak görev aldığı laboratuvarın takım çalışma-

sı gerektirdiğini söylüyor:

Biz tesisimizde CAN ve AN gübresi üretiyoruz. İnsanların

nasıl proteine, karbonhidrata ihtiyacı varsa, bitkilerin de azot,

fosfor ve potasa ihtiyacı var. Biz de yüzde 26 ve 33’lük azot bitki

besin maddeli gübre üretiyoruz. Amonyak ve nitrik asit temel

hammaddelerimiz. Laboratuvar olarak üretime yönelik kalite

analizleri yapıyoruz. Bitki besin maddesinin her saat azotuna,

rutubetine, pH değerine ve diğer özelliklerine bakıyoruz. Ayrıca

fabrikaya giren hammadde ve yardımcıların spektlere uygun-

luğunu kontrol ediyoruz. Benimle birlikte 10 kişiden oluşan bir

ekibimiz var ve vardiyalı olarak 24 saat üretime hizmet veriyo-

ruz.

Kalitede önemli olan müşteri memnuniyeti, çiftçinin mem-

nuniyeti. Bir şikâyet olması halinde yeniden değerlendirme ya-

pılıyor. Sistemde tanımlanan kalite bildirimleri vasıtasıyla bir

komisyon oluşturuluyor ve üretimdeki arkadaşlarla birlikte ye-

niden numuneler alınıyor. Burada bize düşen en büyük iş, ana-

lizden sonra raporlandırmayı yapıp üst yönetime bildirmek. Gö-

revinizi iyi bilmeniz lazım. İşi başından sıkı tutup, temelden bazı

şeyleri basamak yaparak giderseniz işin bir zorluğu yok. Zaten

laboratuvar kapalı bir ortamdır, sabır isteyen ve takım olarak

çalışılması gereken bir yerdir. Siz de uyum sağladığınız sürece

bir sıkıntı yaşamıyorsunuz.

Bir kadın olarak fabrika ortamında çalıştığım için bugüne ka-

dar hiçbir zorluk yaşamadım. Siz davranışlarınızla sözünüzün

dinlenmesini talep ederseniz, belki biri sizi birincide dinlemez,

ikincide dinlemez, ama artık üçüncüde başka şansı yoktur. İş

insanın aynasıdır, lafa bakılmaz. Siz işinizin gereğini yapıp ko-

nunun farklı yanlarını gösterirseniz, insanların bakış açısı da si-

zinle değişecektir.

“Tekfen’in yayınları bizim için birer pencere”

Akdeniz Gübre çok eski bir fabrika. 1970’te kurulmuş ve 40

yılı aşkın bir geçmişi var. Fabrikanın özelleştirme süreci hepi-

miz açısından biraz sancılı oldu. Toros yönetimi, fabrikayı satın

aldıktan sonra buradaki teknik ekibe hiçbir zaman çok müda-

haleci olmadı. Fakat yapılanmada yaptığı değişiklikler ve attığı

doğru adımlar neticesinde gördüğümüz doğru ve kaliteli sonuç

ortaya çıktı.

Doğruyu söylemek gerekirse, biz Tekfen’den çok Toros kültü-

rünü tanıyoruz. Çünkü Tekfen’e uzağız. Ama Tekfen’i nasıl tanı-

dık? Mesela, 50. yıl için yazılan kitap, “Yaşlanmadan Büyümek.”

Benim babam 80 yaşında. O kitabı okuyor ve kurucularla yaşıt

olduğu için dönemi de iyi biliyor. Kitap o yılların Türkiye’sini,

ilişkilerini iyi aktardığı için çok şey alıyor oradan. Veya Tekfen’in

Atatürk takvimi. Hakikaten evde başucumuzda. Çoğu ahbap-

lara, dostlara örnek olarak gösteriyoruz. T-Bülten aynı şekilde.

Tekfen’i tanımak bakımından bu tür yayınlar bize önemli bir

pencere açıyor. Ama şunu çok net biliyorum, “Biz bir Tekfen ku-

ruluşuyuz,” dediğimizde, insanlar daha farklı kulak kabartıyor.

Biz de daima bununla gurur duyuyoruz.