

34
g
ALİ ERKOL (NİTRİK ASİT ÜNİTESİ TEKNİSYENİ)
“Önceliğimiz her zaman güvenlik”
Ali Erkol, 1995 yılında sıfır iş tecrübesiyle gir-
diği Toros Tarım’da, 18 yıldan bu yana Nitrik Asit
Ünitesi’nde görev yapıyor. 2005 yılında kısa süreli-
ğine yeni alınan Samsun fabrikasına destek verme-
ye giden Erkol, 2009 yılında teknisyen olmuş:
Nitrik Asit Ünitesi’nde vardiya sistemiyle çalışı-
yoruz. Günde 24 saat nitrik asitin üretimini kontrol
etmek ve prosesin sisteme uygun olmasını sağla-
mak gibi bir sorumluluğumuz var. 1995 yılında bu-
raya ilk geldiğimde hiç iş deneyimim yoktu. Daha
eski arkadaşlarımız, mühendis ve müdür ağabey-
lerimizden öğrendiklerimizle çalışmaya başladık.
2009 yılında, eski arkadaşların çoğu emekli oldu. O
dönemde, yeni gelen elemanlara işi öğretme göre-
vi bana verildi. Bir ay, bir buçuk ay boyunca, yeni
işe alınan veya fabrika içinde masa başı görevden
gelen arkadaşlara işi öğrettik. Hiç kolay olmadı ta-
bii bu dönem. Bu dönüşümün stresini çok hissettik.
Ama sonunda hiçbir sorun yaşamadan geçişi sağ-
ladık.
Ağır sanayinin tabii ki tehlikeleri var. Burada
önceliğimiz her zaman güvenlik. Ünitenin güven
içinde çalışması ve arkadaşlarımızın sağlığı için
çaba gösteriyoruz.
DOSYA
g
İSMAİL YÜCEL (NİTRİK ASİT ÜNİTESİ USTASI)
“Bu çocuk bu fabrikaya girer!”
Üç çocuk babası olan Mersin doğumlu İsmail Yücel, ikinci ku-
şak Tekfenli. Nitrik Asit Ünitesi’nde usta olarak çalışan Yücel,
daha çocukken babasının işyerini çok merak eder ve bir gün bu
tesiste çalışmanın hayalini kurarmış:
Ben doğduğumdan beri Tekfenliyim diyebilirim, çünkü ben
burada ikinci nesilim. Babam 1970 yılında bu fabrikada, CAN
Ünitesi’nde panocu olarak çalışmaya başlamış. 4 sene sonra
da ben doğmuşum. 1990 yılında, fabrikanın Tekfen bünyesine
geçmesinden beri de kendimizi bu ailenin bir parçası olarak
görüyoruz. Babam Tekfen’den emekli oldu. Buranın ekmeğiyle
büyüdük, okuduk, bugünlere geldik. Ben de hayatımı Tekfen’de
kazanıyorum. İnşallah ben de buradan emekli olacağım.
8 yaşındayken bir gün babama, “Beni çalıştığın fabrikaya gö-
türür müsün?” dedim. Hakikaten bir gün fabrikaya getirdi beni.
CAN Ünitesi’ne çıktık önce, sonra aşağıya indik. İşçiler oturmuş,
çay içiyorlardı. Orada bir ağabeyimiz, “Şimdi gübre tozu da yedi,
bu çocuk bu fabrikaya girer!” dedi. 1998 yılında dediği oldu. İyi
ki de oldu.
Amonyak bizim fabrikamızın hammaddesi. Nitrat ve CAN
Ünitelerine, pompalar vasıtasıyla amonyak besliyoruz. Nitrat
Ünitesi’nde amonyak, nitrik aside dönüşür. Oradan da CAN
Ünitesi’ne giderek gübreye dönüşür ve mamulümüz oluşur.
Yani gübrenin başlangıcı Amonyak Ünitesi’dir aslında. Burada
tek kişi çalışıyorsunuz. Halbuki Nitrat Ünitesi’nde her vardiya 5
kişidir, CAN Ünitesi ortalama 7 kişidir. Ama hepsi birbirine bağlı
olduğu için, her ünitenin sorumluluğu aynı derecede önemlidir.
Biz Niğde’de bahçecilikle uğraşıyoruz. Kiraz bahçelerimiz var.
Tabii ki Toros Gübre kullanıyoruz. Babamla ben ağaçların dibine
gübre atıyoruz. Ufak oğlum, 6 yaşında, yanıma geldi. “Toros” ya-
zısını okumuş paketin üstünde. “Baba, bu ne?” dedi. “Oğlum, bi-
zim fabrikanın gübresi bu. Biz bunu üretiyoruz o fabrikada,” de-
dim. Az ötede de teyzesinin oğlu var, ona doğru koşuyor, “Arda
Arda! Bak, bu bizim gübremiz!” diye bağırıyor. Artık üçüncü ku-
şak da Toros’u sahiplenir oldu.
(Soldan sağa) Zekeriya Özata, Ali Erkol.