Table of Contents Table of Contents
Previous Page  247 / 285 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 247 / 285 Next Page
Page Background

246

yonel yönetimdeki birçok arkadaşımıza,

kurulduğumuz yıldan beri hisseler verdik.

Bununla doğru yaptığımıza inanıyoruz.

Ve bugün geldiğimiz noktada şirketlerin

devamlılığının, doğru profesyonel insan-

ların bulunmasında ve onların teşvikinde

yattığına inanıyorum.

4

2000 yılında gerçekleştirilen yeniden ya-

pılanma çalışmalarının en önemli sonuç-

larından biri de, Feyyaz Berker’in ortaya

koyduğu bu düşüncelerin gerçekleşmesi

ve holding yönetiminin Erhan Öner baş-

kanlığındaki profesyonel kadrolara dev-

redilmesiydi. Necati Akçağlılar’a göre bu

karar, aslında zaten çoktan başlamış olan

bir sürecin son noktasını koymaktan başka

bir şey değildi.

Holdingin yeni yönetim yapısı, Tekfen

Grubu’nun bundan sonraki istikametini

belirleyecek beş ana faaliyet alanı çev-

resinde oluşturuldu. Şirketin kurulduğu

günden beri hep başını çekmiş olan müte-

ahhitlik ve mühendislik hizmetleri “Taah-

hüt Grubu” olarak Ümit Özdemir’e; gübre

ve tarımla ilgili tüm faaliyetler “Tarımsal

Sanayi Grubu” adı altında Esin Mete’ye;

bankacılıkla ilgili faaliyetler “Bankacılık

Grubu” olarak Mehmet Erten’e; diğer ya-

tırımlar ve hizmet şirketleri de “Yatırım

ve Hizmet Şirketleri Grubu” olarak Ahmet

İpekçi’ye bağlandı. Tekfen’in yeni bir yatı-

rım alanı olarak belirlediği “Emlak Geliş-

tirme Grubu”nun başına ise, Mehmet Kö-

sebay getirildi.

Emlak Geliştirme Grubu kuruluyor

Daha önceki bölümlerde de anlattığımız gi-

bi, 1980’lerin ortalarında Türkiye’de devlet

yatırımlarının daha çok altyapı projelerine

yönelmesi ve İran-Irak Savaşı nedeniyle

uluslararası petrokimya sanayisinde bü-

on yıllarda hep kendimizi

emekliye ayıracağımızı söylüyor-

duk. Bir gün yöneticilerimizden

biri dedi ki, “Son üç yıldır ayrıla-

cağız diyorsunuz ama biz zaten

sizin o şirketlerinizi yönetiyoruz.

O yüzden yapacağız, edeceğiz diye

konuşmayın artık.” Gerçekten de

öyle. Doğru söyledi yani. Biz de

yavaş yavaş günlük işlerden çıktık.

S

Necati Akçağlılar