16 / 285
15
redatın İngilizce olmasıydı. Birçok kent
merkezinde henüz lise derecesinde eğitim
verilemezken, çocukların burada İngiliz-
ce ders görmesi hiç şüphesiz mühim bir
ayrıcalıktı. Feyyaz Berker’in öğrenci ol-
duğu yıllarda okulun İngilizce öğretmeni,
yazar Georgianna Maynard’ın ifadesiyle
“gözlüğünün üzerinden bir bakışıyla en
arsız öğrenciyi bile muma çeviren” Miss
Towner’dı. Miss Towner’ın 1941 yılından
bir öğrencisi, onunla ilk karşılaşmasını
şöyle anlatıyordu:
Bu, çoğumuzun evden ilk ayrı kalışıydı.
Dolayısıyla hepimiz ev özlemi içindeydik.
Ama bundan kurtulmamız uzun sürmedi
ve İngilizce öğrenmek için zorlu bir yola
koyulduk. Kolejde girdiğimiz ilk ders, Miss
Towner’ın dersiydi. Miss Towner sınıfa
girdi ve
“Good morning boys!”
dedi. Bu-
nun üzerine Teoman Baykal ayağa kalk-
tı ve en güzel Türkçesiyle Miss Towner’a
bir hata yaptığını, şu anda birinci sınıfta
değil, hazırlık sınıfında bulunduğunu ve
bizim İngilizce bilmediğimizi söyledi. Miss
Towner onu anlamamış göründü ve bi-
zimle İngilizce konuşmaya devam etti. Bu
durum birkaç ay devam etti ve sonunda
onu anlamaya başladık.
4
Tarsus Amerikan Koleji’nin bir diğer far-
kı, öğrencilerine ders dışında tanıdığı
imkânlar ve sosyal girişimcilik ruhunu
geliştiren etkinliklerdi. Aslında çeşitli il-
gi alanlarına yönelik öğrenci kulüplerini
ve sosyal organizasyonları okul yaşamına
sokma anlayışı Türkiye’ye American Board
eğitimcileri ile birlikte gelmiş, sonradan
Türk eğitimcilerin de dikkatini çekmişti.
Kolej müdürü Woolworth, 1931 yılında
okulda ilk kez uygulanmaya başlayan ku-
lüp programının öyküsünü şöyle açıklıyor-
du:
Kulüpler, dünyanın bu kesiminde, özellik-
le de öğrencilerini Türklerin oluşturduğu
okullarda tümüyle yeni bir kavram oldu-
ğu için önce bu programı iki aylık dönem-
ler halinde denemeyi düşündük. Ben mü-
nazara konusuna eğildim; okulun diğer
öğretmenleri de beden eğitimi, yürüyüş,
fotoğrafçılık, müzik, tenis ve ilkyardım
gibi konuları ele aldılar. Tüm bunlar ço-
cukların ilgisini çekmiş görünüyordu.
Bu yüzden bir sonraki yıl daha geniş bir
program uygulamaya karar verdik.
5
Okul yönetimine göre bu gibi faaliyetler
kendini kontrol etme ve sorumluluk üst-
lenme gibi etkileri sayesinde çocukların
karakter oluşumuna önemli katkı sağlıyor,
ayrıca onların dünya olaylarına ve yaşama
bakışlarına bir derinlik katıyordu. Nite-
kim, bu yıldan sonra kulüpler Tarsus Ame-
rikan Koleji’nin ayrılmaz bir parçası hali-
ne gelecek, okul mezunlarının unutulmaz
eyyaz Berker 1925 yılında
Mersin’de, göz doktoru Muhtar
Berker’in çocuğu olarak dünyaya
geldi. Karşı sayfada Feyyaz Berker,
babasının kucağında.
Aile 1939’da Mersin’den ayrıldığın-
da, Feyyaz Berker (yandaki resim-
de alt sırada ortada) Tarsus Ame-
rikan Koleji’nin ikinci sınıfını yeni
bitirmişti.
Üstte, 1940’ların başlarında Mer-
sin sokaklarından bir görünüm.
F