Previous Page  25 / 162 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 25 / 162 Next Page
Page Background

25

NİHAT GÖKYİĞİT

Tekfen Holding Kurucu Ortağı

Biz esasen inşaatçıyız. Toros’u biz niye

bu kadar çok sevdik? Toros’a niçin bu

kadar ilgi duyduk? Toros’un lokomoti-

fi Necati’ydi, ama biz her türlü zorluk-

ta büyük destek verdik. Neden? Çün-

kü dünyanın başında birçok dert var.

Bir tanesi nüfus artışı ve bunun ya-

rattığı sorunlar. Nüfus artışı dolayı-

sıyla en önemli sorunlardan biri aç-

lık tehlikesi. Sosyal sorunlar hiçbir şe-

kilde önlenemez açlık olduğu sürece.

Dünya baş edemez bununla. Feyyaz,

Nüfus Planlaması Vakfı’nda başrolü

aldı, onunla uğraştı. Ben de toprak-

la uğraştım, erozyonla mücadele ala-

nında. İki kanattan biz bunun önemini

gördük. Peki dünya nasıl beslenecek?

Toprakların daha verimli kullanılma-

sında gübre tabii çok önemli bir faktör.

Neden biz bu kadar destek verdik bu

projemize? Bunun izahı budur bence.

FEYYAZ BERKER

Tekfen Holding Kurucu Ortağı

Gübre işi Türkiye’de hiç bitmeyecek

bir iş. Çünkü gübre işi, Türkiye’nin ta-

rım işi. Tarım sektöründe bizim ama-

cımız yüksek teknolojiyi getirip tarı-

ma sokmak. Çünkü tarımda verimli-

lik dünyada ve Avrupa Birliği’nde çok

önemli. Bizim bu verimliliği temin ede-

cek işbirliklerimiz var. Bence bu alan-

da ilerleyeceğiz. Bu kaçınılmaz. Şu

anda belki pazar küçük, ama ileride

büyüyecek. Bu yüzden tarımsal sanayi

konusundaki girişimlerimizi doğru bu-

luyorum kesinlikle.

1. Ege Projesi:

1.000 ton/gün Diamonyum Fos-

fat (DAP) üretecek olan tesis, sül-

fat asidi ünitesi, fosfat asidi üni-

tesi ve DAP ünitesinden meyda-

na gelecekti. 1971 fiyatları üze-

rinden 520 milyon liraya (yak.

35 milyon dolar) mal olması bek-

lenen yatırımın 310 milyon lira-

sı dış kaynaklardan karşılanacak-

tı. Proje sahası olarak İzmir düşü-

nülüyordu.

2. Çukurova Projesi:

1.000 ton/gün nitro fosfat (23-

23-0); 1.250 ton/gün amon-

yum nitrat (%26 N) ve Akdeniz

Gübre’nin ihtiyacını karşılamak

üzere 700 ton/gün amonyak üre-

tecek olan tesis şu proses ünite-

lerinden meydana gelecekti:

Amonyak ünitesi (naftadan)

1.450 t/g

Nitrat Asidi Ünitesi

1.100 t/g

Nitro Fosfat Ünitesi

1.000 t/g

Amonyum Nitrat Ünitesi

1.250 t/g

Yardımcı işletmeler, depolama ve

torbalama üniteleri dahil, söz konu-

su tesisin sabit yatırım tutarının 1

milyar 260 milyon TL (yak. 84 mil-

yon dolar) olması ve bunun 745 mil-

yon TL’sinin yabancı kaynaklardan

karşılanması planlanmıştı.

1

Raporda ayrıca Türkiye’de 1970’e

kadar olan dönemde gübre tedariki-

nin %50’den fazlasının dış pazarlar-

dan sağlandığı, ancak bundan sonra

ihtiyacın büyük kısmının iç üretim-

le karşılanmasının arzu edildiği, bu

itibarla 1970’lerin “pazarlama ted-

bir ve çabalarının öncelik kazanaca-

ğı” bir dönem olacağı belirtiliyordu.

Aynı şekilde raporda, o güne kadar

finansmanı büyük ölçüde devletçe

karşılanan gübre sektöründe, özel

sektörün daha aktif olması isteniyor

ve devlet imkânlarıyla çiftçi ve özel

teşebbüs imkânlarının birbirini ta-

mamlayıcı olmasının önemine dik-

kat çekiliyordu.

2

Daha açık bir ifadeyle, Ege ve Çuku-

rova projelerine özel sektörden bir

talip aranıyordu.

Tekfen’in böyle bir projeye istekli

olmasının, olumlu fizibilite raporla-

rına ve geleceğe yönelik ticari bek-

lentilere ek olarak, bir önemli nede-

ni daha vardı. O da, Tekfen’in bün-

yesinde esas olarak endüstriyel ya-

pılar inşa eden bir inşaat şirketinin

bulunması ve gübre alanında azım-

sanmayacak bir deneyime sahip ol-

masıydı.

Tekfen, daha önceki yıllarda, arala-

rında Akdeniz Gübre’nin de bulun-

duğu bazı gübre tesislerinin inşası-

na yönelik olarak teklifler hazırla-

mış, bunlardan Gübre Fabrikaları

T.A.Ş.’nin Yarımca’daki fabrikasının

ek fosforik asit ünitesinin yapımını

gerçekleştirmiş, daha sonra da Tür-

kiye Gübre Sanayii A.Ş. (TÜGSAŞ)

tarafından Gemlik’te inşa edilecek

büyük bir Kalsiyum Amonyum Nit-

rat (CAN) fabrikasının inşası için

Avusturyalı bir grupla konsorsiyum

oluşturmuştu. İhalesi birkaç kez ip-

tal edilen proje için büyük çaba gös-

terilmesine karşın işin alınamama-

sı, ilk zamanlarda şirkette ciddi bir

hayal kırıklığı ve üzüntü yaratmıştı.

Ancak bu konuda gösterilen çabalar

hem şirketin hatırı sayılır bir know-

how kazanmasına, hem de “Şu du-

rumda kendi fabrikamızı kendimiz

yaparız!” görüşünün ortaya çıkma-

sına vesile olmuştu.

Tekfen Grubu, kendi gübre tesisi-

ni oluşturmaya yönelik ilk çalışma-

lara 1973 yılında başladı. Tekfen’in

ortaklarından Nihat Gökyiğit’e göre

gübre fabrikası hem Tekfen için “gü-

zel bir inşaat işi,” hem de “geniş bir

kitleye hitap eden ve geleceği olan”

bir teşebbüstü. Gökyiğit, dünyada

tarım ve sanayileşme arasında doğ-

rudan bir ilişki kuruyor ve sanayi-

de ileri ülkelerin tarımda da ileri ol-