

126
konuda henüz yasal mevzuatın ta-
mamlanmamış olması harekete ge-
çilmesine izin vermiyordu.
49
Bu yön-
deki hukuki engeller, 1985 yılında
DPT bünyesinde “Serbest Bölgeler
Daire Başkanlığı”nın oluşturulma-
sı ve “Serbest Bölgeler Kanunu”nun
yürürlüğe girmesiyle ortadan kalk-
tı. Ancak Toros Yönetim Kurulu, bu
konudaki mevzuatın henüz tam ola-
rak oturmaması nedeniyle ihtiyatı
elden bırakmama kararı aldı.
50
ERHAN ÖNER
Tekfen Grup Şirketler Başkanı
Bizim terminali yaptığımız sırada serbest bölgeler yeni yeni kuruluyordu. Birçok kişi
bilmez, ama serbest bölgelerin Türkiye’de kurulmasında bizim çok emeğimiz vardır.
Rahmetli Özal bize, “Bu konuyu etüt edin,” demişti. O zaman Türkiye’de henüz hiç
serbest bölge yok. Biz etüt etmeye başladık, ama biz de bilmiyoruz ne olduğunu. Ben
bir tane serbest bölge duymuştum daha önce, Tekfen İnşaat’ta çalıştığım sırada. Ho-
bart marka kaynak makineleri almaya gitmiştim Hollanda’ya. Şirket Amerikan şirketi,
ama makineleri bize Hollanda’dan veriyor. O zaman demişlerdi ki, “Burası serbest böl-
ge, burada yapıyoruz her şeyi.” İlk kez orada duymuştum bu sözü.
Özal’ın demesi üzerine, biz başladık sağa sola yazarak bilgi toplamaya. Epey bir bil-
gi derledik, toparladık. Götürdük, Ankara’da bu işlere bakan kişiye verdik. Sonradan
Mersin Serbest Bölgesi kuruldu. Mersin’e bizim de ortak olarak girmemizi istediler,
%10’la girdik. Sonra Antalya kuruldu, Antalya’ya da %10 ortak olduk. Ardından bir ya-
bancı şirketle bir lokal şirket Yumurtalık Serbest Bölgesi’ne talip oldu. Büyük bir li-
man yapılacak, tesisler yapılacak. Biz tabii ürktük. Yanı başına biz bir terminal yapmı-
şız, 65 milyon dolarlık yatırıma girmişiz. Daha hiç iş almamışken, yeniden rekabet çı-
kacak. Çok yakından takip ediyoruz gelişmeleri. Fakat sonunda o grup Yumurtalık’ta
serbest bölge kurmaktan vazgeçti. Onlar vazgeçince hemen biz talip olduk. Dedik ki,
“Bunun liman hizmetlerini de biz veririz. Yatırımcısı biz olalım.” Öylece serbest bölge
işine de girdik. Yani bir yerde defansif bir düşünceyle girdik.
Toros tarafından “Yumurtalık Ser-
best Bölgesi”nin kurulmasına yöne-
lik ilk somut adım, Bechtel firması-
na hazırlatılan fizibilite raporunun
1986’da Başbakanlık’a sunulmasıyla
atıldı. Söz konusu rapor 1987 yılın-
da yine aynı firma tarafından revi-
ze edildi ve DPT tarafından onaylan-
dı. Bunun üzerine müşavir firma ta-
rafından, Yap-İşlet-Devret modeliyle
çalışmak üzere, serbest bölge işlet-
mecisi olacak kuruluşun oluşturul-
masına yönelik çalışmalara başlandı.
O tarihte, kurulacak şirketin %70 ya-
bancı ve %30 yerli sermaye iştirakiy-
le oluşturulması öngörülmekteydi.
51
Bu dönemde Toros’un serbest bölge
konusuna ilgisi sadece Ceyhan’la sı-
nırlı değildi. Erhan Öner’e göre ba-
şından beri serbest bölge kavramı-
nın Türkiye’ye gelmesinde aktif rol
alan Tekfen Grubu, Türkiye’nin bu
yöndeki ilk girişimleri olan Mersin
Serbest Bölgesi (MESBAŞ) ile Antal-
ya Serbest Bölgesi’ne (ASBAŞ) %10
hisse ile kurucu olarak katılmış-
tı. Her ikisi de 1987 yılında faaliye-
te geçen serbest bölgelerin kurulu-
şunda yer alması, Tekfen Grubu’na
bu alanda önemli deneyim kazan-
dırmıştı.
52
Bu tecrübe ve bilgisini aktif ola-
rak değerlendirmek isteyen Tek-
fen Grubu, 25 Mayıs 1990 tarihin-
de Toros Adana Yumurtalık Serbest
Bölgesi Kurucu ve İşleticisi A.Ş.’nin
(TAYSEB) kuruluşunu gerçekleştir-
di. Şirket, 12 Aralık 1990 tarihin-
de DPT Serbest Bölgeler Başkanlığı
ile bir sözleşme imzalayarak Adana-
Yumurtalık Serbest Bölgesi’nin Yap-
İşlet-Devret modeli çerçevesinde
kurulması ve işletilmesi görevini
üstlendi.