

28
teknik olarak yenileyeceğiz. Görsel trendler değişiyor, resim kullanı-
mı değişiyor, tasarım gustosu değişiyor. Bütçemizi verdik, heyecanla
bekliyoruz. Tekfen Vakfı’nın sağlamış olduğu burslarla Türkiye’nin
en pırıltılı çocukları okuyor. Gerçekten de Türkiye’nin ilk 500’ü. Bu
bizim için, yani Tekfen’in insan kaynakları için çok müthiş bir havuz
aslında. O nedenle bu yıl burs sistemiyle İnsan Kaynakları’nı birbi-
riyle entegre etmeye çalışacağız. Dolayısıyla sadece staj imkânından
öte, onları nasıl Tekfen ailesine katabileceğimize de bakacağız.
Esra Tüzgiray:
Bizim orkest-
ramız bildiğiniz üzere daimi bir
orkestra değil. Belirli projelerde
bir araya gelen müzisyenlerimiz
var. Bu sene bizim orkestranın
kuruluşunun 20’inci, İKSV’nin
de 40’ıncı yıldönümü. Önümüz-
deki 9 Haziran’da İstanbul Mü-
zik Festivali’ne katılacağız.
İletişim son yılların en gözde
konularından biri. Bu alanın
geleceğini nasıl görüyorsu-
nuz?
Dori Kiss Kalafat:
Ön plana
çıkan üç konu var ki çok önem-
li. Bir tanesi, sürdürülebilirlik.
Çevre çok ön plana çıkıyor. Bi-
reylerin, toplumların, kurumların çevreye hassasiyeti nedeniyle, çev-
reye yönelik sürdürülebilirlik politikaları çok ön planda. Bir de tabii
ki iletişimin artık başka bir yöne kaymasıyla yeni medya dediğimiz,
özellikle genç neslin bulunduğu Twitter ve Facebook gibi ortamlar
çok önem kazandı. Burada gerek kurumların nasıl bir davranış içe-
risinde olması gerektiği, gerekse hangi etik değerlerle, kaygılarla ve
kurallarla hareket edeceği konuları öne çıkıyor. Yani sürdürülebilir-
lik, çevre ve yeni medya, kurumsal iletişimin önümüzdeki dönemde
kafa patlatacağı üç ana konu. Düşünün ki 10 ülkedeki şantiyelerde,
10 binin üzerinde çalışan insanımız var. İnsan Kaynakları aslında bu
mecraları çalışanlarıyla iletişim için çok yoğun bir şekilde kullanıyor.
Biz de açıkçası bu sene bursiyerlerimize yönelik olarak kendi Facebo-
ok grubumuzu oluşturmayı düşünüyoruz.
Yaptığınız iş itibariyle, mutlaka ilginç olaylar geçmiştir başı-
nızdan. Bizlerle paylaşabileceğiniz böyle güzel VE İLGİNÇ anıla-
rınız var mı?
Hakan Sayar:
Toros kurumsal film çekimleri için Anadolu’da ge-
ziyoruz. Ege, Adana, Samsun... Senaryoya göre film, çiftçilerin ko-
nuşmalarıyla başlayacak. Tabii doğal olması gerekiyor. Organize
olduk. Çekim ekibi, ekipmanlar tarlanın ortasına geldik. Temmuz
ayında, 40 derece sıcakta hazırlık yapıyoruz. Fakat bizim beklediği-
miz çiftçi gelmedi. Ceyhan’da büyük bir bayimiz var. Ondan yardım
istedik. En sonunda bir çiftçiyi ikna ettik. Beklemeye başladık. Ya-
rım saat sonra bir cipten, modern giyimli, gayet şık biri indi. “Çift-
çiyim,” dedi. Biz şapkalı, şalvarlı, güneşten yanmış bir ten bekliyor-
duk. Dedesinin yöresel kıyafetlerinden giydi sonunda, şapka, cep-
ken... Öyle konuştu.
Ebru Asal:
Toros Tarım’ın 30. yıl etkinliklerini Ceyhan Sosyal
Tesisleri’nde yaptık. Gece çok güzel ve renkli geçti. Ama en önemlisi,
şirketin tepe yöneticilerinin yanı sıra kurucularımız Feyyaz Berker ve
Nihat Gökyiğit oradaydılar. Bu çok önemliydi. Birçok bayimiz, çalışa-
nımız, bu şirketin kurucusu olan insanları yakından görmekten bü-
yük mutluluk duydular.
Özlem Gündoğdu:
Aynı şeyi bizim 50. yıl törenlerinde de gözlemle-
dik. Merkezde bir 50. yıl kutlaması oldu, ama aynı şekilde bütün şan-
tiyelerimizde de törenler yaptık. Başta Erhan Öner olmak üzere, o
şantiyeden sorumlu genel müdür yardımcısı, o bölgeden sorumlu ge-
nel müdür yardımcısı dahil, her törende gayet üst düzey bir katılım-
la gerçekleşti bu kutlamalar. Dolayısıyla oradaki arkadaşlarımız, çok
uzakta gibi algılanan yöneticileri yakından görmekten, onlarla aynı
ESRA TÜZGİRAY
Tekfen Holding Kurumsal İletişim Uzmanı
DOSYA