Table of Contents Table of Contents
Previous Page  22 / 24 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 22 / 24 Next Page
Page Background

artmasına neden olur. Yapraklarda kuruma adedi fazla olunca asmanın fotosentez oranı azaldığı için verimde önemli derecede düşüşler meydana gelir. Potasyum noksanlığına

ait belirtiler aşağıdaki resimlerde gösterilmiştir.Yeterli düzeyde potasyum ile beslenen asmaların üzümleri taze olarak değerlendirildiğinde raf ömrü uzar. Kurutmalıklarda daneler

daha iri homojen kuruma meydana getirir.

KALSİYUM NOKSANLIĞI

Düşük pH değerli asit topraklar ve kireç ihtiva etmeyen topraklar hariç kalsiyum noksanlığına pek rastlanmaz. Bitkinin özellikle kök gelişmesinde, hücredeki metabolizma

olaylarında önemli derecede rolü vardır. Noksanlık belirtileri bitkinin büyüme noktalarında, sürgün ucundaki yapraklarda önce ortaya çıkar. Bunun nedeni ise kalsiyum bitki

bünyesinde oluşan bazı organik asitlerle geçici ve kalıcı organik bağlar teşekkül ederek yaşlı dokulardan genç dokulara taşınması önlenmiş olur. Özellikle hücre çeperlerinin

yapısı ve geçirgenliği üzerine etki ederek yaş üzümlerin raf ömrü üzerine etkili olur. Aşırı derecede noksanlığında sürgün ucundaki yapraklarda renk açılması ile birlikte, yaprak

ayasında küçülme ve yapraklarda kıvrılmalar meydana gelir. Çok kireçli topraklarda ise demir noksanlığının ortaya çıkmasında birinci neden olan kalsiyumdan dolayı toprakların

% kireç miktarına bakmak sureti ile kirece dayanıklı anaç seçimi yapılmaktadır. Pratikte bu işlem başarılı bir şekilde yapılmaktadır. Kalsiyum noksanlığında kalitenin azalmasının

yanında verimde de azalma meydana gelmektedir.

MAĞNEZYUM NOKSANLIĞI

Bitkinin yeşil rengini veren klorofilin yapısında ve serbest iyon halinde bulunan mağnezyum bitki bünyesinde birçok enzimatik reaksiyonlarda rol alır. Noksanlık belirtileri hafif

bünyeli kumsal topraklarda ve organik madde bakımından fakir olan topraklarda daha çok görülür. Daha önce açıklandığı gibi özellikle potasyum ile zıt ilişkisi nedeni ile noksanlık

belirtileri ortaya çıkmaktadır. Bitki bünyesinde hareketli bir element olması nedeni ile önce yaşlı yapraklarda (sürgünlerin dibindeki yapraklarda) noksanlık başlar ve daha ileri

safhalarda genç yapraklarda da görülür. Noksanlığında meyve salkımında ve danenin kalitesinde de bozulmalar görülür. Noksanlık belirtileri yaprak sapından itibaren önce

damar aralarında renk açılması şeklinde görülür. Yaprağın kıyı kısmından başlayan noksanlık belirtileri damarlara doğru ilerler, yeşil renk ileri safhada damar aralarında yerini

kırmızımsı renge bırakır. Yaprağın yeşil rengi ile noksanlıktan ileri gelen kısım arasında kesin bir çizgi halinde ayrım görülür. Danesi siyah ve kırmızı olan çeşitlerde belirtiler daha

çok ortaya çıkar. Noksanlık belirtileri aşağıda görülmektedir.

KÜKÜRT NOKSANLIĞI

Bağcılıkta doğal olarak kükürt noksanlığına çok sık olarak rastlanmaz. Bunun birinci nedeni mücadele amacı ile bağcılıkta çok geniş çaplı olarak element kükürdün veya kükürtlü

(sülfatlı) bileşiklerin (göz taşı = bakır sülfat) kullanılmasındandır. Gübrelemede de bünyesinde kükürt ihtiva eden amonyum sülfat ve potasyum sülfat gibi gübrelerin kullanılması

nedeni ile kükürt noksanlığına pek fazla rastlanmamaktadır. Noksanlık belirtileri kükürdün bitki bünyesinde yavaş taşınması nedeni ile genç yapraklarda (sürgün uçlarında)

görülür. Yaprak küçülür, damarlarda dahil sararma görülür. Demir noksanlığından farkı, damarla birlikte yaprak ayasının da sararma göstermesidir. Azot noksanlığından ayırt

edilmesi ise azot noksanlığı yaşlı yapraklarda görülür. Kükürt bitki bünyesinde özellikle amino asitlerin ve proteinlerin yapısına girmesi bakımından önemli bir bitki besin

elementidir.

DEMİR NOKSANLIĞI

Bitkinin bünyesinde en çok bulunan bir mikro elementtir. Bitkiye yeşil rengi veren klorofilin yapısında bulunmamasına rağmen, klorofilin meydana gelmesinde rol oynar. Bitkide

birçok enzimatik reaksiyonlarda, enerji metabolizmasında rol oynar. Demir noksanlığının bağlarda ortaya çıkmasının birçok nedeni vardır. Bunların başında toprakta fazla

miktarda bulunan kireç, kirecin ayrışması sonucu sulama suyuna ve toprağa geçen bikarbonat (HCO3), pH değerinin yükselmesi, toprağın kötü havalanması, toprakta yetersiz

organik madde ve taban suyunun yüksekliği gibi nedenler sayılabilir. Topraklarda genellikle demir miktarı yeterli olmasına rağmen yukarıda sayılan nedenlerle demirin alınması