Table of Contents Table of Contents
Previous Page  90 / 285 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 90 / 285 Next Page
Page Background

89

Feyyaz Berker:

1963 yılıydı. Erdemir

inşaatını biz almıştık. O zamanlarda

THY’nin öyle her yere uçağı yoktu. Biz

iki tane küçük uçak almıştık. Ereğli’ye de

toprak bir pist yapmıştık. Projelere bak-

mak için bir gün Nihat’la ben atladık uça-

ğa gittik. Nasıl olduysa tam indiğimiz sı-

rada pilot pistin başındaki tümseğe çarptı

tekerleği. Ben çarpacağımızı aklımın kö-

şesinden bile geçirmiyordum. Farkında

değildik, ama ilk anda bir tekerlek kop-

muş ve biz dereye doğru gidiyorduk. Yan-

da da variller vardı. Kanat hızla çarptı,

uçak dönmeye başladı ve durdu. Bir yan-

dan benzin akıyor, bir yandan kapılar

açılmıyordu. Sonunda açtık. İlk anda ben

herhalde şokla, koşarak inmek yerine,

çamura basmamak için yer arıyordum!

Kaza basit gibi görünüyordu, ama uçağı

görseniz, darmadağın oldu.

Nihat Gökyiğit:

İndik uçaktan, hiçbir

şey olmamış gibi ofise gittik, açtık projeyi,

çalışmaya başladık. Hiç unutmuyorum,

arkamızdan polis geldi ve “Siz ne yapı-

yorsunuz burada? Önce gelin bir ifade

verin!” dedi. O sırada Necati Ankara’day-

dı. Telefon açtık, diğer uçağı göndermesi

için. Necati’nin tepkisi daha büyüktü. “Bi-

zim aklımız gitti burada. İnsan gibi kara-

yolundan kalkın gelin!” diye tersledi.

Feyyaz Berker:

O zaman işlerin takibi

uçakla oluyordu. Biz böyle şeylere para

harcamaktan çekinmedik. Şantiyeden şe-

hir merkezine teleks hattı bile kurmuştuk.

Ulaşım, haberleşme bizim için önemliydi.

Nihat Gökyiğit:

Üçümüz aynı anda uç-

mamaya gayret gösterdik hep. Ama ga-

liba bir keresinde Ankara’dan gelirken o

kuralı ihlal ettik.

Feyyaz Berker:

Şimdi birlikte uçsak da

fark etmez artık. Çok sağlam bir yapı kur-

duk. Şirketi teslim ettiğimiz profesyonel-

lerimiz biz olmadan da başarılı olurlar.

14

Erdemir yolunda beklenmedik

bir uçak kazası

ki toprak zeminden kaya hafri gerektiren

sol sahile çeken proje değişikliğini idareye

kabul ettirmiştik.

O devirde çok müşkül ve lüks sayılmasına

rağmen 10 km mesafeden şantiyeye teleks

ve telefon bağlantısı kurmuştuk.

Yeterli teçhizat ve ekipman tedarikine ve

sigorta poliçelerinin hazırlanmasına ge-

reken itinayı göstermiştik.

Bu tedbirler işe başlarken alınmamış ol-

saydı, afetten sonra günde 24 saatlik çok

seri bir çalışma temposuna geçmek dahi,

bu işi zamanında bitirmeye ve zararımızı

önlemeye yetmeyecekti.

3

1963-1966 yılları arasında Tekfen’in ger-

çekleştirdiği kayda değer projelerden biri

de, İstanbul Küçükçekmece’de yapılan ve

Türkiye’nin nükleer araştırma ve eğitim

alanındaki ilk girişimi olan Çekmece Nük-

leer Araştırma ve Eğitim Merkezi idi. Tür-

kiye Atom Enerjisi Kurumu’na bağlı olarak

kurulan bu merkezde, nükleer teknolo-

jilerin kazanılması ve uygulanması ama-

cıyla çalışmalar yapılması planlanıyordu.

11 bölümden oluşan merkezde Tekfen’in