80
Biz ihtilaf sevmiyoruz, avukatlarla uğraşmayı sevmiyoruz, yarın
bir gün bu insanlarla tekrar işimiz olur diye düşünüyoruz.
ecati baktı ki Mersin’de bir
rafineri inşaatı var, BP, Shell ve
bir Amerikan şirketi bir rafineri
yapacaklar, başında da bir Ameri-
kalı, onunla golf oynamaya başladı.
Amerikalı ile arkadaşlığı kurdu ve
teklif verdi. Mersin’den Muzaffer
Gazioğlu adında bir arkadaşımız
da vardı, müteahhitlik yapıyordu;
işin bir kısmını onunla beraber
yapalım dedik. Bir fiyat verildi,
Muzaffer Gazioğlu bu fiyatı çok
yüksek buldu. Ama Necati, Ame-
rikalıların çok iyi iş istediklerini,
şartnamelerinin çok ağır olacağını,
fiyatları yüksek tutmak gerektiğini
söylüyordu. Nitekim o fiyatlarla
işi aldık. İşin alınmasında Necati
başroldeydi, uygulamada ise ben
daha faaldim. Her hafta gidiyor-
dum. Şantiye şefiyle oturuyorduk,
ne olup ne bittiğini, hangi konuda
müteahhit olarak sıkıntıya girdi-
ğimizi yazıyordum raporlara.
İşin sonunda Amerikalı gitti, yerine
bir İngiliz geldi. Şartnamelere bak-
mış, ödemelerin yanlış yapıldığına,
600 bin liranın fazla ödendiğine
karar vermiş. Bu 1960 yılında çok
büyük bir paraydı; düşünün ki
1956 yılındaki Konya Havaalanı
inşaatı 24 milyon liraydı. Biz itiraz
ettik. İngiliz bizi davet etti, Necati
ile birlikte gittik. Bizi odasına aldı
ve “Siz bugün 600 bin liralık bir
dava mı almak istiyorsunuz, yoksa
300 bin liralık bir çek mi?” dedi.
Hiçbir şey söylemedik, çekimizi
istedik. O zaman uçağımız da
vardı, uçağa meraklıydık. Aynı
gün çeki alıp getirdik bankaya
koyduk. Bunu yaptık, çünkü biz
ihtilaf sevmiyoruz, avukatlarla
uğraşmayı sevmiyoruz, yarın bir
gün bu insanlarla tekrar işimiz
olur diye düşünüyoruz ve biliyo-
ruz ki bu iş uzarsa o para zaten
avukatlara gider. Nitekim bu
firma sonra bize çok iş verdi.
Nihat Gökyiğit
N
bir kısmını sağlıyordu ve stratejik bir öne-
me sahipti. Ortadoğu petrol bölgelerine
yakınlığından ötürü navlun maliyeti yö-
nünden avantajlı bir konuma sahip olan
Ataş’ta işlenen petrol daha sonra karayolu
ile Güney, Güneydoğu ve İç Anadolu böl-
gelerine, deniz yolu ile de Antalya, İzmir ve
Marmara Bölgesi’ne sevk ediliyordu.
Tekfen, Ataş’taki işlerine, Foster Wheeler
firmasının taşeronu olarak 1960 Mart’ında
başladı. Bu sırada iki firma arasında za-
ten FNN tarafından gelen bir tanışıklık
mevcuttu. Kurum arşivindeki bir belgeye
göre FNN, Foster Wheeler şirketine, 1959
yılında inşa edilmekte olan bir boru hattı
işi için arazide ölçüm yapma ve topografik
çizimlerini gerçekleştirme hizmeti vermiş-
ti. Bu tanışıklığın, Foster Wheeler’ın Ataş
Rafinerisi işinde taşeron olarak Tekfen’i
tercih etmesinde etkili olduğunu varsay-
mak sanırız çok yanlış değildir.
Ataş Rafinerisi, proje bedeli bakımından
Tekfen’in o güne kadar yaptığı en büyük
iş olmasa da, 24.745.542 TL ile (yaklaşık
2.735.825 ABD doları) henüz yeni ku-
rulmuş inşaat şirketi için önemli bir ba-
samaktı. Nihat Gökyiğit’e göre işi bulup
getiren kişi Necati Akçağlılar’dı. Necati
Akçağlılar, gelecekteki iş yaşamında en
belirleyici özelliklerinden biri olarak öne
çıkacak olan “sıcak ilişki kurma” becerisi
sayesinde projenin başından itibaren kilit
noktadaki kişilerle iyi bir diyalog geliştir-
miş, deyim yerindeyse projeyi “yoktan var
etmişti.”
Tekfen’in rafineri inşasındaki rolü başlan-
gıçta sadece arazinin temizlenmesi, dü-
zeltilmesi, inşaata hazır hale getirilmesi
ve temellerin açılması ile sınırlıydı. Ancak
proje ilerledikçe müteahhit firma Tekfen’in
yeteneklerinin farkına varmış, bir bakıma
zorda kaldığı her noktada onun yardımına
başvurmaya başlamıştı. Örneğin rafineri
bünyesindeki lojman ve ofislerin moza-
ik yer döşemelerini yaptırmakta başarılı
olamayınca bu işi Tekfen’e devretmiş, ay-
nı şekilde çevre peyzaj düzenlemesini de
özellikle Tekfen’in yapmasını istemişti.
Çünkü Amerikalı proje yöneticisine göre
asıl önemli olan şey Tekfen’in doğrudan bu
işlerde uzmanlığının olup olmaması değil,
daha önce hiç deneyim sahibi olmadığı ko-
nularda bile “yönetim” ve “organizasyon”
becerilerini kullanarak işlerin üstesinden
gelebilmesiydi.
Tekfen’in Foster Wheeler nezdinde yarat-
tığı bu güven, gelecekteki işler bakımından
da önemli bir referans oluşturacak, örne-