Table of Contents Table of Contents
Previous Page  256 / 285 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 256 / 285 Next Page
Page Background

255

mıştı. Üstelik benzer koşullar, Sovyetler

Birliği dışında Karadeniz Havzası’ndaki

diğer ülkeler için de geçerliydi. Bu coğraf-

yada birçok Türk kökenli topluluğun yaşa-

ması da, ilişkilerin geliştirilmesi yönünde

önemli bir etkendi.

Ortaya çıkan bu fırsat, 1980 sonrasında

öncelikli olarak ihracat hedefine yönelen

Türk özel sektörü tarafından da hemen

fark edilmiş, Sovyetler Birliği’nde başlayan

reformların, Türkiye ilişkilerini önemli

derecede etkileyeceği anlaşılmıştı. Ancak

her yabancı ülke gibi, Sovyetler Birliği ile

yapılacak ticaretin de daha organize ve sis-

temli bir şekilde geliştirilebilmesi, Başba-

kan Turgut Özal’ın görüşüne göre sadece

devletin değil, aynı zamanda özel sektörün

de kendi içinde organize olmasını gerekti-

riyordu. İşte bu noktada, 1986 yılında ku-

rulan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DE-

İK) çok önemli bir rol üstlenecek ve özel-

likle Nihat Gökyiğit’in bu kuruluş çatısı

altında gerçekleştirdiği özverili çalışmalar,

Tekfen’in bu yeni coğrafyaya açılmasında

önemli bir rol oynayacaktı.

DEİK, 1986 yılında, aralarında Türkiye

Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye İşveren

Sendikaları Konfederasyonu, Türk Sanayi-

ci ve İşadamları Derneği ve Türkiye Ziraat

Odaları Birliği’nin de bulunduğu, Türk özel

sektörünün 9 kuruluşu tarafından oluştu-

rulmuş bir organizasyondu. Kuruluşun te-

mel amacı Türk iş âleminin dış dünya ile

ilişkilerini geliştirmek ve Türk ekonomi-

sinin dünya ekonomisine entegrasyonuna

katkıda bulunmaktı. Dış ticaret konuları

bir ülkeden diğerine büyük farklılıklar ser-

gilediğinden, kuruluş ülke bazında iş kon-

seyleri yoluyla örgütlenmişti.

DEİK bünyesinde oluşturulan ilk iki iş kon-

seyi, ABD ve Sovyet İş Konseyleri idi. Bü-

yük önem atfedilen bu iki konseyden birin-

cisinin başına, aynı sıralarda TÜSİAD’da

Yüksek İstişare Konseyi başkan yardımcısı

olan Feyyaz Berker getirilmişti. Sovyetler

Birliği ile Türkiye arasındaki ticari ilişki-

ler ise geliştirilmeye çok muhtaçtı ve sa-

bırlı bir çaba gerektiriyordu. 1987 yılında

Türk-Sovyet İş Konseyi’nin başkanlığına

seçilen ve daha sonra Türk-Bağımsız Dev-

letler Topluluğu (BDT) İş Konseyi başkanı

olarak bu görevini tam 10 yıl boyunca sür-

dürecek olan Nihat Gökyiğit’e göre, işleri

yoluna koymak, hiç de göründüğü kadar

kolay olmayacaktı:

10 Haziran 1988 tarihinde Moskova’da

SSCB Ticaret ve Sanayi Odaları Pre-

zidyumu Başkan Yardımcısı Nikolay

Melnikov’la Türk-Sovyet İş Konseyi’nin

kuruluş anlaşmasını imzaladık. Konsey

olarak ilk yıllarda ülkemizi tanıtma faa-

liyetlerine giriştik ve karşı tarafın şartla-

rını öğrenmeye çalıştık. Mr. Melnikov’a

ilk günden itibaren, Türkiye’ye davet et-

tiğimiz Sovyet delegasyonunda muhak-

kak surette Orta Asya cumhuriyetlerinin

de temsil edilmesinde ısrar ediyorduk.

Moskova’da yaptığımız toplantılar için de

daveti çok geniş bir coğrafyadan yapıyor

ve iş gezilerimize bu ücra yerleri dahil et-

meyi ihmal etmiyorduk. Karşılıklı sayısız

toplantılardan sonra artık Rusya dışın-

daki cumhuriyetleri de ayrı ayrı ziyaret

etmemize izin vermeye başlamışlardı. Bu

sayede birlik dağılmadan evvel, eski Sov-