Table of Contents Table of Contents
Previous Page  124 / 285 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 124 / 285 Next Page
Page Background

123

Erhan Öner’in ODTÜ’den mezun olup yüksek lisans yapmak üzere

Amerika’ya gitmesinde ve oradaki öğrenimini şekillendirmesinde

de Tekfen’in rolü büyüktü:

O günlerde Amerika’ya gitmek herkesin hayaliydi, fakat bu iş o

kadar da kolay değildi, çünkü hepimiz çok kısıtlı bütçelerle ya-

şamımızı sürdürüyorduk. Dolayısıyla ben üniversitenin üçüncü

sınıfındayken birçok üniversiteye müracaat ettim; hem mastır

yapmak istiyor, hemde bir burs temin etmeye çalışıyordum. Mia-

mi Üniversitesi’nden, bir ücret karşılığında araştırma asistanlığı

yapma teklifi geldi. Araştırma asistanı olduğum için kayıt parası

ödemeyecektim, çünkü kayıt parası büyük bir yekûn tutuyordu.

Daha sonra Fullbright diye bir kuruluşun imtihanına girdim; o

da sadece gidiş dönüş uçak bileti veriyordu. Bilet Fullbright’tan,

okul parası ve harçlık üniversiteden gelecekti; bu arada ufak bir

açığımız vardı, o açığı da eksik olmasın Tekfen tamamladı.

Oradaki eğitimim sırasında arada bir mektupla da olsa Necati

Bey’le haberleşiyorduk. Mastırım bittiği zaman, boru hattı konu-

sunda çok yoğun çalışan bir firma olduklarını, Amerika’daki ar-

kadaşlarının işyerlerinde staj yapabileceğimi, ayrıca Teksas’ta

bir okul olduğunu, eğer o okula devam edersem memnun olaca-

ğını söyledi. Mastırdan sonra bir-bir buçuk ay kadar boş vaktim

vardı; o dönemde Amerika’yı boydan boya turladım. O zaman

Tekfen’in beraber çalıştığı Williams Brothers adlı bir şirket vardı

Amerika’da. Oraya da gittim, bir hafta kadar kalıp staj yaptım.

Oradan Teksas’a geçtim ve Necati Bey’in yönlendirdiği boru hattı

mühendisliği konusundaki bir kursa katıldım. Türkiye’de bu ko-

nuda herhalde benden başka formel eğitim almış kimse yoktur.

Erhan Öner, 1969’da Türkiye’ye döndüğünde, Necati Akçağlılar’ın

farklı seçenekleri değerlendirme önerisine rağmen, Tekfen’de ça-

lışmak dışında niçin başka bir alternatif düşünmediğini şöyle an-

latıyor:

Üniversiteyi bitirdim, döndüm. İzmir’e dönecektim, şirkete uğra-

yıp hem bir teşekkür edeyim, hem de çalışmaya hazır olduğumu

söyleyeyim diye düşündüm. Necati Bey yoktu, seyahatteydi. Ben

daha evvelden üç ortağı da tanımıştım, ama Amerika’dan dön-

dükten sonra ilk Nihat Bey’i gördüm. Ondan sonraki gün de Ne-

cati Bey döndü. Necati Bey’e döndüğümü, okulumu bitirdiğimi,

çalışmaya hazır olduğumu söyledim. Necati Bey, başka yerlerde

de iş bakmamı, ondan sonra konuşmamızı önerdi. Tekfen’de ça-

lışmak istediğimi söyledim. Yine de piyasada iş imkânlarının ne

olduğuna bir bakmamı istedi; “Sonra senin hakkını yemeyelim”

dedi. “Bana beş sene karşılıksız burs vermiş bir firma nasıl benim

hakkımı yer, bunu düşünemiyorum! Ben başka yerde iş bakmı-

yorum” dedim. Giriş o giriş, bugüne kadar geldik işte.

rhan Öner, 1946 yılında

İzmir’de doğdu. Çocukluğunun bir

kısmı İzmir’de, bir kısmı da baba-

sının işi dolayısıyla seyahat ederek

geçti. Ailesinin tekrar İzmir’e dön-

mesinden sonra liseyi bu şehirde

bitirdi. 1963’te, ODTÜ Makine

Mühendisliği bölümünü kazandı.

1968’de lisans öğrenimini tamam-

layarak Miami Üniversitesi’nde

yüksek lisans öğrenimini yapmak

üzere ABD’ye gitti. Ardından

Teksas Üniversitesi’nde boru

hattı mühendisliği konusundaki

bir programa katıldı. 1969 yılında

Türkiye’ye döndü ve proje mü-

hendisi olarak Tekfen Grubu’nda

çalışmaya başladı. 1969-1973 yılları

arasında iş idaresi ve finansman

alanlarında çeşitli yurtdışı eğitim

programlarına katıldı. 1976’da

Tekfen İnşaat ve Tesisat A.Ş. bün-

yesinde proje müdürü, 1979’da

da genel müdür yardımcısı oldu.

1980’de, yeni kurulmakta olan

Toros Gübre ve Kimya Endüstrisi

A.Ş.’ye genel müdür olarak atandı.

1998’de Tekfen İnşaat ve Tesisat

A.Ş.’nin genel müdürlüğüne getiril-

di ve 2000 yılında Tekfen Holding

Grup Şirketleri başkanı oldu.

E

olan 1975 yılına kadar olan bu dönemi ka-

patmadan önce, biraz da projeleri ve tek-

nik ayrıntıları bir kenara bırakıp, Tekfen’in

o günlerdeki iş ortamına ve genel görü-

nümüne bakmakta yarar vardır. Çünkü

şirketin bu yıllardaki görünümü bize, her

bakımdan bugün de etkisini sürdüren Tek-

fen kültürünün kökenleri konusunda çok

önemli ipuçları sunar. Bu dönem, aynı za-

manda, Tekfen’in bugünkü kurmay kadro-

sunun oluşmaya başladığı yıllardır.

Bu isimlerden biri olan Erhan Öner, gruba

katıldığı 1969 yılında Tekfen’in Türkiye’de

sanayi tesisleri konusunda çalışan sayı-

lı müteahhitlerinden biri olduğunu, ama

firmanın o günkü boyutları ile bugünkü

boyutları arasında karşılaştırma dahi yapı-

lamayacağını söylüyor:

Tekfen, Türkiye’de sanayi tesisi yapan ilk

3-5 müteahhit arasında olan bir kuruluş-

tu. Ama o zamanki büyüklüklerle bugün-

kü büyüklükleri hiç mukayese etmemek

lazım. O günkü Tekfen’in büyüklüğünde

bugün belki yüzlerce, binlerce müteahhit

var Türkiye’de. Bizim o zaman 3 tane vin-

cimiz vardı, ezbere bilirdik. Bugün bırakın

beni, bırakın taahhüt grubunun başkanını,

taahhüt grubunun makine ekipmanından

sorumlu arkadaşımız bile şirkette kaç tane

vinç olduğunu ezbere söyleyemez, bakması

gerekir. O zaman bir 65 tonluk, bir 45 ton-

luk, bir de 8 tonluk vincimiz vardı.

İnşaat şirketinin merkez bürosunda top-

lasanız 15 kişi ya var ya yoktu. Herkes her

işe bakardı. Örneğin İsmet Bey adında bir

personel müdürümüz vardı; şirketin daha

müşavirlik döneminden işe girmiş kişiler-

den biri, o zaman laborantmış. Laboratu-

varı kapatınca, İsmet Bey iyi bir eleman