

143
Topraktaki çinko eksikliği yalnız Türkiye’de değil, tüm dün-
yada özellikle çocuk gelişimini olumsuz etkileyen büyük bir
tehlike. Türkiye’de çinko eksikliği özellikle kırsal kesimde
yaşayan çocuklar arasında son derece yaygın. Çinko, bağı-
şıklık sisteminin iyi çalışmasından hücrelerin yenilenmesi-
ne, duyuların güçlenmesinden protein sentezine, A vitami-
ninin hücrelere taşınmasından kandaki yağların dolaşımına
kadar birçok yarar sağlıyor. Çinko eksikliği, anne karnında-
ki veya yeni doğmuş bebeklerin fiziksel ve zihinsel gelişimi-
ni ciddi şekilde olumsuz etkiliyor. İnsülin hormonunun akti-
vasyonunu sağlaması açısından da diyabet ve böbrek has-
taları için hayati öneme sahip olan çinko, hücre yenilenme-
sindeki etkin rolünden dolayı yara, sivilce, uçuk ve aknele-
rin hızla iyileşmesine de yardımcı oluyor.
Dünyada çinko eksikliğiyle mücadele etmek için çok sa-
yıda uluslararası kuruluş tarafından çeşitli projeler yürü-
tülüyor. Bunlardan biri de, UNICEF’in başlattığı “Zinc Sa-
ves Kids” (Çinko Çocukları Korur) kampanyası. Çinko prob-
lemini gidermenin en hızlı yolu tüketilen gıdaların içeriği-
ne çinko katmak. Ancak daha çok kırsal kesimi etkileyen
çinko eksikliğiyle mücadelede bu pahalı yöntemin başarı-
ya ulaşması oldukça zor görünüyor. Bu nedenle günümüz-
de Hindistan, Bangladeş, Afganistan, Çin ve Afrika’da geniş
kitleleri etkileyen çinko eksikliğiyle mücadele etmek için
daha köklü çözümlere ihtiyaç duyuluyor. İsmail Çakmak’a
göre çözümün yolu, öncelikle insanların her gün tüketti-
ği tarımsal ürünleri çinko bakımından zenginleştirmekten
geçiyor:
Bu insanlar, zaten evlerinin arkasında çeltik yetiştiriyor, mısır
yetiştiriyor. Bu tip yetiştiriciliğin yapıldığı yerlerde, tıpkı Orta
Anadolu’da olduğu gibi, çinko katkılı gübre kullanıldığı za-
man hem bitkinin büyümesine katkıda bulunuyorsunuz, hem
dane kalitesini iyileştiriyorsunuz, hem de halk sağlığına kat-
kı sağlıyorsunuz.
Çinkonun sağlık açısından önemi
problemler azalıyor. Konya’da
tarlaya çinko sülfat atılan yerler-
deki bitkiler daha iyi görünüyor-
du. Hatta yoğun toprak ve yap-
rak örneklemeleri yaptık, Çukuro-
va Üniversitesi’ne getirdik, orada
analiz ettik. Bu gözlemlerin sonu-
cunda anladık ki Türkiye’de ciddi
bir çinko problemi var.
34
Ne var ki bu tespitler doğrultusun-
da çalışmaların sürdürülmesi için
desteğe ihtiyaç vardı. Bu destek,
NATO’nun TÜBİTAK üzerinden yü-
rüttüğü “İstikrar İçin Bilim” (Science
for Stability) Programı çerçevesin-
de sağlandı. İsmail Çakmak ve ekibi-
nin Orta Anadolu ve GAP bölgesini
kapsayacak şekilde çinko, demir ve
bor oksit elementlerinin tarımsal et-
kisi üzerine sürdürdüğü proje, Tür-
kiye, Portekiz ve Yunanistan’dan ka-
tılan 150 proje arasında ilk üçe gi-
rerek 1 milyon dolarlık bir destek
fonu kazandı. Projenin seyrini değiş-
tiren bu destek sayesinde 1993 yılın-
da Konya, Eskişehir ve GAP bölgesin-
de çinkolu gübreleme denemeleri-
ne başlandı. Söz konusu denemeler-
de özellikle Konya ve Eskişehir çev-