

105
bayi pazarını kalıcı olarak görü-
yorduk. İhale ise geçici bir şey. Bu-
gün ihaleyi ben alabilirim, ama
yarın alamayabilirim. Oysa bayi
teşkilatım kuvvetli olursa, malı-
mı her zaman için satabilirim. Di-
ğerleri ilk başta çok alay ettiler bi-
zimle, “Ne yapacaksınız bu depo-
ları? Niye kuruyorsunuz? Sizin pa-
ranız pulunuz mu çok?” diye. Ama
o depolar olmasaydı biz bu hacmi
mümkün değil çıkartamazdık.
11
Yine 1990’ların başında To-
ros, 11 çeşit gübre arzıyla,
pazarda en geniş ürün ga-
mına sahip firma konumun-
daydı. Şirket, klasik gübrelerin
yanında özel katkılı gübrelerle
ürün seçeneklerini artırmaya yö-
nelik çalışmalar da yapıyordu.
12
Ay-
rıca sıvı gübre konusundaki araş-
tırmalar da devam ediyordu. Yöne-
tim kurulunun 1990 tarihli raporu-
na göre, sübvansiyonların yeterli ol-
ması halinde, dünyada kullanımı gi-
derek artan sıvı gübreye yönelik bir
yatırıma mutlaka başlanması planla-
nıyordu.
13
Bu yıllarda şirketin tanıtımına ve
markaya yönelik çalışmaların önce-
liğini ise daha çok şirketin kurum-
sal bir yapıya kavuşturulması oluş-
turuyordu. Bu doğrultuda 1988’de
bir kurumsal kimlik çalışması ger-
çekleştirilmiş, ayrıca yurt çapında-
ki Toros tesislerinde kurumsal kim-
liğe uygun cephe tasarımları gelişti-
rilmişti. Merkez ofisteki sıkışıklığın
giderilmesi için İstanbul Akatlar’da
inşa edilen Toros Binası da 1989 ba-
şında faaliyete geçmişti.
Öte yandan 1990’lara yaklaşırken
devletin özel şirketlerdeki kamu
hisselerini özelleştirme çalışmala-
rına Toros da dahil edilmişti. Buna
yönelik olarak öncelikle Ziraat
Bankası’nın hem Toros Gübre, hem
de Toros Pazarlama’daki %25 hissesi
1989 yılında Toplu Konut ve Kamu
Ortaklığı İdaresi’ne devredilecek,
Kamu Ortaklığı İdaresi de –bu ta-
rihten sonraki sermaye artırımları
nedeniyle– birkaç yıl içinde %14,5’e
düşen Toros Gübre hisseleri ile To-
ros Pazarlama’daki %25 hissesini
1994 başında satışa sunacaktı. To-
ros Gübre, 2000 yılında Özelleştir-
me İdaresi’ndeki %14,5 payını da sa-
tın alarak hisse oranını %85’e yük-
seltecekti.
14
Yeni alanlar, yeni fırsatlar
Toros Gübre’nin 1990’lı yılların ilk
yarısına ait yönetim kurulu rapor-
ları, o dönemde sektörün öncelikli
konuları ile şirketi etkileyen önem-
li olay ve gelişmeler hakkında bize
özet bilgiler sunar. Bu raporlara hız-
lı bir bakış bile, o günlerin genel ha-
vasını ve gübre sektöründeki zor-
lukları algılamakta yardımcı olur.
Örneğin, Toros’un toplam 1,5 mil-
yon ton gübre satışı gerçekleştirdiği
1990 yılının ana konusu, devletten
alacakların 6 ayı aşan vadelerde tah-
sil edilememesi yüzünden şirketin
karşı karşıya kaldığı finansman güç-
lükleriydi. Bu dengesizlik, sektörde-
ki tüm kuruluşlar gibi, Toros’u da fi-
nansman sorunlarıyla karşı karşıya
bırakıyordu.
1991 ise genel olarak gübre sektörü
için karanlık bir yıl görünümündey-
di. Yılın ilk yarısına damgasını vu-
ran Körfez Savaşı’nın yarattığı eko-
nomik ve psikolojik etkilerle güb-
re tüketiminde %10’luk bir düşüş
yaşanırken, devlet destekleme öde-
melerindeki gecikmeler nedeniyle
finansal sorunlar tahammül edile-
mez noktalara ulaşmıştı. Yıl boyun-
ca gübre üreticileri %58 gibi çok dü-
şük bir kapasiteyle çalışırken, Toros
Gübre, Ceyhan tesislerindeki üreti-
mi beş ay gibi bir süre boyunca dur-
durmak zorunda kalmıştı.
1992 yılına ait rapor, devlet deste-
ğindeki artış ve KDV’nin %1’e indi-
rilmesi gibi nedenlerle gübre tüke-
timinin nasıl arttığının, buna kar-
şın gübre sanayisinin ekonomik ger-
1990’ların başında gübre
pazarındaki en geniş ürün
portföyüne sahip üretici
Toros Gübre’ydi. Şirket, klasik
gübrelerin yanında özel
katkılı gübreler de sunarak
çiftçilerin farklı ihtiyaçlarına
cevap veriyordu.