Table of Contents Table of Contents
Previous Page  44 / 56 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 44 / 56 Next Page
Page Background

TOROS’LA 25 YIL

KADİR SATICI

ŞANLIURFA MERKEZ BAYİSİ

Ş

anlıurfa Merkez Bayisi Kadir Satıcı,

Toros’u ailesi olarak tanımlıyor. Sek-

törde çalıştığı 25 senedir Toros Tarım gübre

bayiliği yapan Kadir Satıcı, bundan büyük

gurur duyduğunu belirtiyor:

Biz sadece Toros ürünleri satıyoruz. Toros

dışında başka bir ihtiyacımız da yok. Ben

aynı zamanda Türkiye’de en çok satan bayi-

lerden birisiyim. Toros Tarım, genel müdü-

rümüz ve bölge müdürlüğümüzde çalışan

arkadaşlarla beraber bugünlere geldik. Bun-

dan dolayı Toros’a teşekkür ediyorum.

Şanlıurfa, GAP’ın başkenti. Tarımın çok yo-

ğun olduğu bir bölge. Her gün sulamayla

birlikte tarım gelişiyor, büyüyor. Bununla

beraber sanayimiz de büyüyor. Sulama

alanları arttıkça çiftçimiz bilinçleniyor.

Gübre tüketimine de bağlı olarak verim ar-

tıyor. Şanlıurfa’da çok büyük bir potansiyel

var. Çiftçiler yeterince bilinçli değil, ama za-

man içinde fakültelerin, tarımda çalışan ar-

kadaşlarımızın yardımlarıyla Şanlıurfa’nın

istikbalinin daha da güzel olacağını tahmin

ediyoruz.

“BIZ BIRMARKAYIZ”

Toros Tarım, gübre satışında çok büyük bir

potansiyele sahip. Hem kalitede, hem satış-

ta çok iyi bir konumda. Şanlıurfa’da Toros

Tarım bir numara. Biz bir markayız. Tabii

bu marka kolay elde edilmedi. Çok büyük

emeklerin karşılığını aldık. 25 yıldır Toros’la

çok iyi bir diyalog içindeyiz. Bugüne kadar

herhangi bir sıkıntı yaşamadan, gurur du-

yarak gübresini sattık.

Gübre satıyor, ama bir yandan da çiftçinin

ihtiyacı olan bilimsel ve teknik konularda

da yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bir kere

gübre kullanımı konusunda muhakkak biz-

den bilgi alıyorlar. Nasıl, ne kadar gübre kul-

lanacakları, ne zaman ilaçlama yapacakları

konularında sorular geliyor. Benim ziraat

mühendisi elemanlarım da var, onlara yön-

lendiriyorum. Biz de bildiğimiz kadarıyla

yardımcı olmaya çalışıyoruz. Çiftçimiz ne

kadar bilinçlenirse, o kadar iyi ürün elde

edeceklerine inanıyorum.

GAP’la birlikte Şanlıurfa’da bitki deseni de-

ğişti. Daha önce buğday, mercimek, arpa ön

plandaydı. Sulu tarım olmadığı için bunla-

rın dışında bir şey ekilmesi mümkün değil-

di. Atatürk Barajı’nın açılması, tünellerin

faaliyete geçmesiyle beraber sulu tarıma

geçildi. Özellikle Harran Ovası ve Akçakale.

Benim bildiğim kadarıyla Urfa merkezinde

ve kazalarında 2,5 milyon dönüm sulu ta-

rım yapılıyor. Bu da mısır, pamuk, buğday

gibi ürünlerde verime çok iyi yansıyor. Şu

anda Türkiye’de üretilen pamuğun hemen

hemen yüzde 45’i Urfa’da yetişiyor. Urfa’da

seracılık başladı mesela. Karaali bölgesinde

termal su bulundu. Termal suyla beraber şu

anda 500-600 dönüm alanda seracılık yapı-

lıyor. Çok güzel domatesler üretiliyor ve

bunlar Avrupa’ya ihraç ediliyor. Bu alan ge-

lişince biz Toros’un özel gübrelerini de sat-

maya başladık. Bunlar damlama sulamayla

kullanılan gübreler.

Tarımla beraber sanayimiz de gelişti.

Üçüncü organize sanayi bölgemizi faaliyete

geçirdik. Hedefimiz gerçekten büyük.

Türkiye’nin önde gelen markaları buraya

geliyor ve yatırımyapıyorlar. Hayvancılık da

gelişiyor bir yandan. Bu nedenle de

Şanlıurfa’nın önü çok açık. Kuru tarım

yapıldığı yıllarda Urfa’nın nüfusu 200 bindi.

Şu anda 800 bin. Çok güzel bir gelişme.

“URFA’YAGELENAĞLAR,

GIDENAĞLAR!”

Şanlıurfa’daönemli bir tarihvar. Türkiye’nin

her yerinden Urfa’ya turlar düzenleniyor.

Turizm mevsimi burada çok yoğun geçiyor.

Fuarlar düzenleniyor. Tarihe geçmiş bir üni-

versitemiz var, Harran Üniversitesi. Şanlı-

urfa, Peygamberler Şehri. “Urfa’ya gelen

ağlar, giden ağlar!” diye meşhur bir sözü-

müz vardır. Gelen niye ağlar? Acaba kötü

bir yere mi geldim diye ağlar. Sonra alışır,

uyum sağlar. Giderken de Urfa’yı nasıl ter-

kedip, nasıl gidecek diye ağlar.

g

44

DOSYA