

Öncelikle, projeye konu olan mevsimlik tarım işçilerinin du-
rumuna yönelik neler söyleyebilirsiniz?
Tarım çok önemli, çünkü insanlığın varlığı gıda üretimine bağlı. Dolayı-
sıyla tarım, dünyada ikinci büyük istihdam alanı. TÜİK verilerine baktı-
ğımızda, 6 milyona yakın kişiyle Türkiye’de de ikinci istihdam alanının
tarımolduğunu görüyoruz. Üstelik bu istihdamalanı diğer sektörlerden
farklı. Kentsel mekânlardan uzakta bir yaşam söz konusu. Diğer yandan
köy nüfusumuz hızla azalıyor. Köyde artık torunlar, dedelerinin işini
yapmıyor. Peki o zaman, Türkiye’nin en büyük ikinci sektöründe kimler
çalışıyor? Türkiye’deki 6 milyon civarındaki tarım işgücünün yüzde 60’ı
kendi hesabına çalışanlar. Bunlar kendi tarlasını ekiyor, kendi hayvanını
yetiştiriyor. Baktığınızda, tarımda çalışanların yüzde 40’ının yani 2 mil-
yon 400 bin kişinin mevsimlik tarım işçisi olduğunu görüyorsunuz.
Bunların da resmi verilere göre 485 bini mevsimlik gezici tarım işçisi,
yani çalışmak için kentten kente göçen insanlar. Bu grubun yüzde 90’ı
ailesiyle göç ediyor ve ortalama çocuk sayısı 5. Dolayısıyla 1,5 milyon
kişi söz konusu. Tarımsal üretimin olduğu illere göç ediyorlar. Genellik-
le bu göç nisan ayında başlıyor. Bunlar da alt sosyoekonomik gruba ait,
eğitim düzeyi düşük, belli bir mesleki kimliği olmayan kişiler. Son iki
yıldır Suriye’deki savaş nedeniyle Türkiye’ye gelenler de katıldı onlara.
Oldukça büyük bir kitleden söz ediyoruz.
Mevsimlik Tarım İşçileri Projesi nasıl doğdu?
2001 yılında, Harran Üniversitesi’nde Halk Sağlığı Anabilim Dalı’nı
kurduk. Bizim akademisyen olarak üç ana işimiz var. Öncelikle araştır-
malar yapmak, bilimsel veri toplamak. İkincisi hastalıkların, ölümlerin
nedenlerini ortaya çıkaracak tarzda araştırmalar yapmak ve elbette
sağlık öğrencisi yetiştirmek. Ama üçüncü, çok önemli bir işimiz daha
var: araştırmalarla kanıtladığımız o sorunların çözümüne yönelik
programlar ve modeller geliştirmek. Biz de bu yönde çalışmalar yaptık
ve gördük ki Şanlıurfa, sağlık göstergeleri bakımından son derece geri-
de bir il. Nedenlerini araştırdığımızda, altından mevsimlik tarım işçile-
ri çıktı. Bunun üzerine bu gruba yoğunlaştık.
Dünyadaki durum nasıl?
Örneğin Kanada, çok gelişmiş bir ülke, refah düzeyi yüksek. Birinci
sektörü de tarım. Kanada’da da mevsimlik tarım işçileri var, Kuzey
Amerika’da da, İngiltere’de de. Bu, önemli bir işgücü olarak görülmüş
ve bu işgücüne yönelik hizmetler tasarlanmış. Evet, dünyada erken
ölümlerin çok yüksek olduğu ülkeler var, ama ana sektörü tarım olup,
hizmetlerini tarıma göre kurgulamış ülkelerde bu sorunlar çok daha az.
Türkiye’deki sorun neydi o halde? Öncelikle, sağlık sektörü bu ihtiyaca
göre kurgulanmamış. Sosyal hizmetler, kreşler, engelli bakımı, hiç tar-
lada çalışanlar dikkate alınmadan, hep kentleşme düzeni içinde kuru-
lan hizmetler olmuş.
Projede bugüne kadar nasıl sonuçlar elde edildi?
Öncelikle deneysel araştırma dizaynında gittik. Örneğin, mevsimlik
tarım işçileri kendilerini hasta eden şeyleri bilmiyorlar. Hastalıkların
önlenmesi için ne zaman, ne yapılacağını bilmiyorlar. Araştırmalarımız
bize bunları söyledi. Onun üzerine hemen dedik ki içlerinden bazı kişi-
leri seçelim, adlarına da “sağlık aracısı” diyelim. Nereye giderlerse bu
bilgileri yaysınlar, alsınlar gebeyi doktora götürsünler, klor bulup suları
klorlasınlar. Sağlık aracıları 250 kişi üzerinden 2 yıl test edildi. Bu giri-
şimlerin neticesinde şimdi, sağlık aracıları ilk defa sosyal güvence altı-
na alındı; cüzi de olsa bir maaş bağlandı. İkincisi, peki bu insanlar bilgi-
lendi, hamile kadın, “Bebeğimin sakat doğmaması için hamileliğimin
üçüncü ayında şunu yaptırmam lazım,” dedi. Hekim bu konuda ne ka-
dar duyarlı? Araştırmalarımız bize, hekimlerimizin de bu konuda ye-
terli bilgi ve farkındalıklarının olmadığını gösterdi. Çok eğitim mater-
yali gerekiyordu. Koç Üniversitesi’nden, Çukurova Üniversitesi’nden,
Başkent Üniversitesi’nden hocalar bulduk. Bir materyal geliştirme ko-
misyonu kurduk. Sağlık Bakanlığı’ndan daire başkanlıkları da bu ko-
misyona dahil oldu. Böylece hekimler, ebeler ve hemşirelere yönelik
Mezuniyet Sonrası Eğitim Modülü geliştirildi. Bu da 600 kişi üzerinde
test edildi. Bir yıl izledik onları. Bu çalışmanın sonucunda farkındalık-
larının çok yükseldiğini gördük. Artık birisi geldiğinde, “Tarım işçisi
MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİ VE AİLELERİNİN SAĞLIĞININ
GELİŞTİRİLMESİ PROGRAMI SOMUT BAŞARILARLA DEVAM EDİYOR
PROF. DR. ZEYNEP ŞIMŞEK:
“PROJENIN TEMELLERI ÇOK
SAĞLAM ATILDI”
Toros Tarım, GAP Bölgesi’ndeki faaliyetlerini, önemli bir sosyal sorumluluk
projesiyle destekliyor. Harran Üniversitesi ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu
işbirliğiyle yürütülen “Mevsimlik Tarım İşçileri ve Ailelerinin Sağlığının Geliştirilmesi
Programı”, atılan doğru adımlar ve tarafların yoğun çabaları sayesinde ilk somut
sonuçlarını vermeye başladı. Mevsimlik tarım işçilerinin içinde bulunduğu olumsuz
koşulların giderilmesine katkı sağlamak amacıyla yürütülen projede ulaşılan
noktayı, Program Koordinatörü Prof. Dr. Zeynep Şimşek anlattı.
48
DOSYA