T-Bulten30

Çok değerli doğa dostları, bahçemize hoş geldiniz.

Bir gelenek olarak, her yıl bu bahçede gerçekleştirdiğimiz buluş-

ma bize hüznü ve coşkuyu bir arada yaşatıyor. Şehitlerimizi bu-

ruk bir saygı ve rahmetle anarken, yeniden doğuşu müjdeleyen

baharı da neşeyle karşılıyoruz.

Kiraz ağaçları, şahane çiçeklerini açarken, bize tarihimizde trajik bir

hadiseyi hatırlatıyor. 128 yıl önce, Japon imparatorunu temsilen

Prens Kamatsu bir savaş gemisiyle İstanbul’u ziyaret ederek, II.

Abdülhamid’e “Büyük Krizantem” nişanı ve hediyeler sunmuştu.

Sultan da bir savaş gemisi ile iade-i ziyaret yapılmasını emretmişti.

Bu maksatla seçilen Ertuğrul Fırkateyni’ne 56 subay ve o yıl Bah-

riye Okulu’ndan mezun genç teğmenler dahil olmak üzere, 609

denizci alınmıştı. Böylece teğmenlerin uzun yol tecrübesi kazan-

maları yanında, Osmanlı Devleti’nin denizlerde bitmediği de gös-

terilecekti. 1889’da İstanbul’dan büyük bir merasimle uğurlanan

gemimiz, 11 aylık bir seferden sonra Japonya’ya ulaştı. Muhteşem

bir şekilde karşılanan heyet, günlerce konuşuldu.

3 ay süren ziyaretin ardından, 15 Eylül 1890’da, yani 125 yıl önce,

gemi Yokohama Limanı’ndan ayrıldı. Ancak çok şiddetli bir tayfu-

na yakalanan gemi Kobe’ye sığınmaya gayret ederken, ne yazık

ki Kushimoto açıklarında kayalara çarparak battı. Heyet Başkanı

Osman Paşa, gemi süvarisi dahil 527 denizcimiz şehit olmuş,

69’u yaralı olarak kurtulmuştu.

Kurtarmada büyük çaba gösteren ve onları bağrına basan yöre

halkı, şehitler için bir anıt ve müze inşa etti. Japon imparatoru,

gazilerin tedavisine büyük önem vermiş, onların 2 kruvazör ile

İstanbul’a getirilmesini sağlamıştı.

Japon halkının, bu üzücü olaya duygusal ilgisi kesilmedi. 10 yıl önce

Sakura Vakfı’nın şehitlerimiz anısına hediye ettiği 527 kiraz fidanı

için, şükran borcumuzu unutmuyoruz. Kiraz ağaçlarımız, uzun yıl-

lar her bahar çiçeklerini açarken, şehitlerimizin rahmetle anılması

ve Türk-Japon dostluğunun yaşatılmasına yardımcı olacak.

Tazelenmeyi, yenilenmeyi ve sevgiyi simgeleyen bu çiçekler bir-

birine çok uzak, ama gönülleri çok yakın iki milletin sevgi bağları

olmaya devam edecek.

Sevdalı olduğumuz bu kiraz çiçeklerinden hiçmi şikâyetimiz yok.

Elbette var. Bizim etkinlik tarihine göre çiçeklenmeyi biraz gecik-

tirin diyoruz. Kulak asmıyorlar. Erken açmasınlar diye bu mevsim

ağaç diplerine buz kalıpları mı koymadık, nafile. Emir çok yukarı-

dan geliyormuş; havaya, suya, toprağa cemre düşmüş gibi ma-

zaretleri var.

2015, yıldönümlerinin yılı oldu. 20 yıl önce, dünyada, karayolları

kavşağında geliştirilen ilk botanik bahçe çalışmalarına, o zaman

çorak olan bu alanda başlamıştık. 460 dönüm bir alanı 30 yıl

müddetle vakfımıza tahsis eden Karayolları İdaresi’ne minnetarlı-

ğımızı tekrarlamak isterim. Bu sayede, “Betona inat, doğal hayat”

diyebildik.

Bahçemizde ada olarak isim alan, sekiz büyük parselden altısın-

da ince ayar dediğimiz son peyzaj işlerini tamamladık. Bu adalar,

açılış sırasına göre Merkez, Ertuğrul, Mesire, İstanbul ve Arbore-

tum isimlerini aldı. Geçen yıl da, Meşe Adası’nı ziyerete açtık. 20.

yılımıza hazırlanan en büyük parsel, Anadolu Adamız, ağırlıklı ola-

rak Karadeniz, Akdeniz ve İç Anadolu bitkilerine yer verilerek bu

sonbaharda ziyarete açılacak.

Bahçemiz 1.657 canlı bitki türü ile sadece bir biyolojik çeşitlilik ala-

nı değil, bir akademik araştırma ve eğitim merkezi olarak da gö-

rev yapıyor. Cumhuriyetimizin 100. yılına yetiştirme hedefi ile 28

ciltlik Resimli Türkiye’nin Florası bu bahçede hazırlanıyor. Bütün

bu işleri, Prof. Adil Güner liderliğinde, doğa dostu 38 kişilik ekibi-

miz ve zaman zaman hizmet aldığımız kadro dışı güçler ile ger-

çekleştirme gayreti içindeyiz. Hepimiz adına, şevklerinin daim

olması dileği ile minnet duygularımızı sunmak isterim.

Biraz sonra dinleyeceğimiz Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Ban-

dosu konserinde eserlerin, bu yıl bilhassa özenilerek seçilmiş,

farklı bir heyecanla hazırlanmış olduğuna şahit olacağız. Ertuğrul

Etkinliği’nde, Deniz Kuvvetlerimiz ve değerli bandosu; Japon

Konsolosluğu ve Pamukgül Koto Grubu her zaman yanımızda

oldu. Kendilerine şükran borcumuzu ifade etmek isterim.

Çiçeklerini açarak, şehitlerimizin rahmetle anılmasına vesile olan

kiraz fidanlarımızı bizden sonra gelenlere emanet ederken, bu

anlamlı ve duygusal törene katılan sizlere de şükran ve saygıları-

mı arz ederim.

A. Nihat Gökyiğit’in, 5 Nisan 2015 günü

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nde

düzenlenen anma töreninde yaptığı

konuşma:

“SAKURALAR IKI

MILLETIN SEVGI

BAĞLARI OLMAYA

DEVAM EDECEK”