34
DOSYA
g
BERKAY SEZEN (PEYZAJ MİMARI)
“Gelecek nesillere kalıcı bir eser bırakabilmek için çalıştık”
Bakû Olimpiyat Stadı projesiyle Tekfen ailesine katılmış olan
Berkay Sezen, projede peyzaj mimarı olarak görev alıyor. Sezen,
ilk Avupa Oyunları’nın yapılacağı stadyum projesinde çalışma-
nın kendisi için bir gurur kaynağı olduğunu, yönetimin ve işve-
renlerin bu projede peyzajın oynayabileceği rolü görmelerinin
kendisini ayrıca mutlu ettiğini söylüyor:
Şu anda 300 kişilik bir ekiple çalışıyoruz. Teslime yaklaştıkça,
700-800’e çıkacak bu sayı. Belki temizlik, çevre düzenlemesi ve
son makyajlama döneminde bin kişiyi bile bulabiliriz.
Bir buçuk yıl önce ben buraya ilk geldiğimde, binanın sa-
dece birinci katı vardı, dışarısında ise hiçbir şey yoktu. Büyük
Şor Gölü’nün yanında, 62 hektarlık bir araziden bahsediyoruz.
Burası daha önceden bir petrol dinlendirme tesisiymiş. Arazi-
deki mevcut, yaklaşık 3-4 metre derinliğindeki petrol havuzla-
rı, petrol karışmış tüm malzemeyle birlikte buradan çıkartıldı
ve başka bir alana götürüldü. Boş kalan havuzların doldurulup
arazinin mevcut bina kotuna getirilmesi için yaklaşık 7 milyon
metreküp dolgu yapıldı. Dolguda kullanılan toprak, çok killi ve
su geçirimsiz bir toprak. Bu nedenle de yağmur suyu deşarjı zor-
laşıyor. Aynı zamanda temeller de zorlaşıyor, çünkü alttan ta-
ban suyu çıkıyor. Bunlar hep değerlendirilerek, arazinin eğimleri
suyun deşarjına göre ayarlandı ve çok efor sarf edildi bu konuda.
Yağmur suyunun tahliyesi, projemizdeki en önemli konulardan
biriydi.
Üstteki suyun gönderilmesi bitkiler için de bir gereklilik, çün-
kü kökler su içinde kaldığında çürüyor. Biz de bu yüzden araziye
belli seviyede, mesela çim alan için 30 santim yüksekliğinde top-
rak getiriyoruz dışarıdan. 617 bin metrekare arazide yaklaşık 200
bin metrekare peyzaj alanımız var. Dolayısıyla 61 bin metreküp
bitkisel toprak gerekli bize. Bunu 14 milyon litre torfla karıştıra-
rak nebati toprak elde ediyoruz. Projede yaklaşık 4 bin 500 ağaç,
145 bin çalı, 700 bin çiçek kullanılacak. Çimlendirdiğimiz alan
166 bin metrekare; yani yaklaşık 23 futbol sahası büyüklüğün-
de. Çevreyi güzelleştirmek için şehir mobilyalarının yanı sıra 123
tane heykel kullanıyoruz. Tüm bunlara baktığınızda, altyapısıy-
la, çevre düzenlemesiyle, arazi ıslahı ve sürdürülebilir peyzajıy-
la, gelecek nesillere kalıcı bir eser bırakabilmek için çok önemli
bir çalışma yapıldığını söyleyebilirim burada.
“İz bırakan ve çevreci bir proje”
Bu stat her mevsimde yeşille bütünleşecek. Ağaçlar, çalılar
her dem yeşil kalacak. Bakû bir rüzgârlar şehri. Bununla ilgili
bir bitki çalışması yaptık. Zeytin, erguvan, elder çamı, oya, me-
lez servi, kurtbağrı, mantar meşesi ve pırnal meşesi seçildi. Sert
rüzgârdan korunmaları için de çok güçlü çelik tellerle gerdiri-
lecek sistemler oluşturuldu. Belki de bu sistem dünyada ilk kez
kullanılacak. Onun dışında genel anlamda tasarımda rüzgârdan
da yararlanmayı amaçlıyoruz. Örneğin, havalimanından şehre
doğru gelirken stadın etrafında saz bitkileri kullanılacak. Saz-
lar büyüdükçe rüzgârda sallanarak farklı bir efekt oluşturacak.
Rüzgârgülünden heykeller, rüzgârda dönerek hem ışık sağlaya-
cak, hem de Bakû’nun bir rüzgârlar şehri olduğunu anımsata-
cak. Bu tarz iz bırakan ve çevreci bir yaklaşımımız var.
Peyzajda sulama çok önemli. Bütün alana otomatik sulama
sistemi yerleştirdik. Sulama hatlarının uzunluğu 20 kilometreyi
buluyor. Özellikle rüzgâr etkisini de düşünerek, çoğu çim alanda
toprağın altından damlama sulama yapıyoruz. Böylece rüzgârın
etkisiyle sulanan alanın kurumasının önüne geçiyoruz, bir yan-
dan da sudan tasarruf sağlıyoruz. Uydu sistemlerimiz var. Ha-
vanın o anki durumuna göre sistem sulamayı otomatik olarak
ayarlıyor, siz de bunun takibini yapabiliyorsunuz. Sulamada
rüzgâr, güneşlenme döngüsü ve bunun etkileri gözetiliyor. Ol-
dukça çevreci bir yaklaşım.