32
DOSYA
g
TOLGA ERGİN (İNCE İŞLER ŞEFİ)
“5 yıldızlı otel kalitesinde bir stat”
Mimar Tolga Ergin, Tekfen’de çalışmaya Mayıs 2013’te Bakû
Olimpiyat Stadı projesiyle başlamış. Aslen Samsunlu olan Ergin,
daha önce Kıbrıs, Dubai ve Libya’da bulunmuş. Bakû’da ise kendi-
ni yurtdışındaymış gibi hissetmediğini söylüyor:
İnce işler denildiğinde akla ilk gelen mimarlık olur. Şu an bizim
içinde bulunduğumuz odadaki sandalye, masa, mobilya... bunla-
rın tefrişi, ayrıca duvarı, ışığı, elektriği... hepsinin birbiriyle uyumu
ve koordinasyonu bizim sorumluluğumuzda. Önemli olan işlevsel-
lik, daha sonra da detayların düzgün ve kaliteli olmasıdır. Tüm lo-
calar, halkın kullanacağı alanlar, VIP, VVIP, CIP alanlarındaki tüm
mimari fonksiyonlardan yükümlüyüz.
Localarımız, içeride kullandığımız malzemeler, bunların te-
dariki, kullanımı... aslında bir otel şantiyesinde görebileceğimiz
detaylar. İlk başta buraya gelirken önyargılarım vardı. Bir stat
projesinde ne kadar ince iş olabilir ki diye düşünmüştüm. Daha
önceden bir stadyum tecrübem yoktu, ama gittiğim maçlardan
bildiğim stadyumlar vardı. Onlarla karşılaştırınca, gerçekten 5 yıl-
dızlı otel kalitesinde bir stat burası. Yeryüzünde 8 bin metrekare
ahşap, 15 bin metrekare halı, 8 bin metrekare cam kullanılan baş-
ka bir stadyum olduğunu düşünmüyorum. Malzemeleri tedarik
ettiğimiz Fransa, Almanya, İtalya, Amerika, İspanya gibi ülkeler-
deki firmaları yerinde ziyaret etme şansımız oldu. Onlar da buraya
gelip yapılan çalışmayı görünce heyecanlandılar. Oldukça keyifli
bir çalışma oldu.
8 Temmuz 2013’te ilk gazbetonlu duvar imalatına başladık, 8
kişiyle burada. Geçen yaklaşık 16 aylık süre zarfında gelinen nokta
ortada. Ben şantiyeye ilk ayak bastığımda her şey çok hamdı daha.
Konsept aşamasındaydı. Daha sonra sahadaki imalatla beraber
koordinasyona girince iş heyecanlanmaya başladı. Kullandığımız
malzemeler, seçilen malzemeler, detaylar... hep beraber yapılan
beyin fırtınaları, toplantılar...
Çok kuvvetli bir dizayn ofisimiz var bu arada. Dizayn ofisin-
den arkadaşlarımız da zaman zaman sahaya gelerek uygulamayı
yerinde gördüler. Biz her gün sahada olduğumuz için bazı şeyler
gözümüzden kaçabiliyor. Fakat onlar kendi çizdikleri dizaynı sa-
hada gördüklerinde, eksikleri hemen görüyorlar. Dolayısıyla çok
ciddi bir koordinasyon ve ekip ruhu yaratıldı burada. Bu şanti-
yede herkes her işten anlıyor ve herkes her işe bir şekilde omuz
veriyor. Hep beraber bir takım halinde projeyi sırtlandık ve götü-
rüyoruz.
“İşi başından beri sıkı tuttuk”
Zamana karşı yarışta her departmanın göstermiş olduğu üs-
tün performans, gelen TIR sayısı, günlük sahaya giren malzeme,
bu malzemelerin on kişiyle değil de, yüz kişiyle çok daha kısa sü-
relerde uygulanması oldukça heyecan vericiydi. Üstelik hepsinin
bir sıralaması var. Önce bunu yapacaksınız ki bir sonraki kaleme
geçebilesiniz. Bunu da çok düzgün yapmanız lazım, çünkü bir alt
kademede yanlışlık varsa, bir üst kademede de işler yanlış gidi-
yor.
Projede en başından beri işi sıkıya aldığımız için, şimdi bunun
ekmeğini yiyoruz diyebilirim. Sahaya üst düzey yetkililerin birçok
ziyareti oldu. Bir gecede sahayı sunuma hazır hale getirdiğimiz
oldu. Özellikle VVIP alanı, bir günde şantiye görünümünden çıka-
rıldı ve artık koltukları yerleştirmeye hazır hale getirildi.