27
birliği oldu. Ciddi de bir arkadaşlık var. Birbirimize destek olarak
bugünlere geldik. İnşallah kısa zamanda sonucunu da göreceğiz.
“Herkes bu güzelliği görecek”
Cephede, büyük boyutlarda 600 tane yastığımız var. Arkala-
rında da LED aydınlatmalar var. Dolayısıyla çok güzel bir görüntü
oluşturuyor. Çatıda da 360 tane yastığımız var. Çimin büyümesini
engellemeyecek şekilde, güneş ışığını saha içine alabilen özellikte,
şeffaf bir yastık kullanıyoruz. Güzel bir görüntü oluşturuyor. Stad-
yumun bulunduğu lokasyon itibariyle, Haydar Aliyev Bulvarı’ndan
geçen herkes bu güzelliği görecek.
Proje, bir rehabilitasyon projesi. Eskiden petrol atıklarının top-
landığı bataklık bir alandan bahsediyoruz. Yaklaşık 500 bin met-
rekarelik bir alan. Hatta bizim dolgu alanımız daha da büyüktü,
625 bin metrekareyi buldu. Bu bataklığı, bir Olimpiyat komplek-
sine dönüştürüyoruz. Başlı başına çevreye bir katkıdır bu. Sadece
bununla da değerlendirmemek lazım. Çevre yollarıyla birlikte, bir
de göl ıslah projesi var. Bizim kapsamımızın dışında olan bir bölge,
ama çevreye ciddi bir katkı yaratacak. Biz de 600 bin çalı ve 4.500
adet ağaç dikiyoruz.
Projenin en önemli anı
Ben projeye ilk katıldığımda, 2014 Ocak’ında, henüz çatı ma-
kasları yerleştirilmeye başlamamıştı; hazırlık dönemiydi. İlk çatıyı
kaldırma işi bizi çok yormuştu. Bence projenin en önemli kilomet-
re taşı, çatının tamamlanmasıdır. 32 adet 250 tonluk çatı makası
kaldırdık. “Heavy lifting” dediğimiz, özel kaldırma sınıflandırması-
na giren bir iş bu. Her biri, ayrı bir operasyon gerektiriyor. Yapılan
iş aynı görünse de, teknik olarak aldığınız yer, koyduğunuz yer,
vincin duruşu değişiyor. En son çatıyı 5 Haziran’da yerine koyduk.
Çelik çatının tamamlanması projenin diğer bütün aktivitelerini,
hatta hiç akla gelmeyecek borulama işlerine kadar pek çok akti-
viteyi etkiliyordu. Benim için de projenin en önemli anıdır. Ondan
sonra bütün çalışmalar zincirleme bir şekilde hızla ilerledi.
g
EVREN TOKMAK (YAPIMMÜDÜRÜ)
“24 ay içerisinde mega proje!”
Evren Tokmak 2006 Şubat’ından beri Tekfen’de çalışıyor ve yak-
laşık bir yıldır da Bakû’da Yapım Müdürü olarak görev alıyor. Daha
önce Kazakistan ve Fas’ta yurtdışı deneyimi kazanmış olan Tok-
mak, Bakû Olimpiyat Stadyumu’nu kendi kariyeri için önemli bir
kilometre taşı olarak tanımlıyor:
Tekfen’de daha önceki projelerimde hep endüstriyel işlerde ça-
lıştım. Tekfen öncesinde de bu boyutta bir projede bulunmadım.
Dolayısıyla Bakû Olimiyat Stadı, benim kariyerimde çok farklı bir
yere sahip olacak. “Design and build” (tasarım ve inşaat) bir kont-
ratın, EPC’den bile daha geniş bir kapsamı olduğunu düşünebiliriz;
çünkü “field design”ı (saha tasarımını) da içeriyor. Bundan önceki
projelerim hep EPC projelerdi, ama “design and build” tarzı bir pro-
jeyi ben de ilk defa yapıyorum. Bu projenin farklılığı, bütün mü-
hendisliği, satın almayı, revizyonları burada yerinde yapıyor olma-
mız. Dolayısıyla bir revizyon varsa, hızlı bir şekilde yapıp, sahada
uygulamaya geçiriyoruz. Bu şekilde anında aksiyon almadan, bir
“fast track” (hızlandırılmış) projeyi inşa etmek çok güç. Yapım gru-
bu olarak düşünürsek, bu projenin diğerlerinden farkı budur.
Yapım işleri yönetimi, genel anlamda sahadaki operasyonun
yönetimidir diyebiliriz. Pek çok disiplin var bunun içerisinde. Çelik
işleri, betonarme işleri, ince işler, altyapı işleri, elektrik mekanik
işleri diye düşünürsek, bütün disiplinlerin sahadaki uygulamala-
rı bizim tarafımızdan yürütülüyor. “Design and build” çalıştığımız
için hem mühendislik revizyonlarının kontrollerine, hem de satın
almada yardımcı olabildiğimiz kadar işin içerisine girmeye çalıştık
ki uygulamada bize rahatlık sağlasın.
24 ay içerisinde bir “mega proje” inşa ediyoruz. Yüzde 95 mer-
tebesine geldik. Mega bir yapı olduğu için metrajları çok yüksek.
360 bin metreküp beton, 2 milyon metre kablo gibi... Çok da aktif
bir proje. Çok çabuk değişen, her gün karşınıza çözülmesi gereken
zorluklar çıkaran bir proje. Burada bir problem haftalarca devam
edemez. Anında karar almamız gerekiyor. Dolayısıyla ciddi bir iş-