

36
g
AHMET MAZMAN (KATI TERMİNAL VE TAHIL MÜHENDİSİ)
“Ziraat mühendisliği, bitki doktorluğudur”
Ziraat mühendisi olan Ahmet Mazman, 8 yıldır Toros bün-
yesinde çalışıyor. İzmir Torbalı’da bulunan tahıl silolarında
aldığı görevle Tekfen ailesine katılan Mazman, burada yakla-
şık 4 yıl çalıştıktan sonra Adana’ya gelerek önce Agripark’ta
çalışmış, ardından da Ceyhan Deniz Terminali’nde Katı Ter-
minal ve Tahıl Mühendisliği görevine gelmiş:
Ziraat mühendisliği çok kapsamlı bir meslek. Bir nevi
bitki doktorluğu. Bitki koruma, bahçe bitkileri, tarla bitkileri
gibi alt dalları var. Bu dalların içinde de farklı uzmanlaşma
alanları var. Mesela ben, bitki korumacıyım. Bitki korumanın
altında depolama önemli bir yer tutuyor. Örneğin tarladan
domates aldınız, depoya koydunuz, ama iş orada bitmiyor.
Ziraat mühendisi, onu depoda da korumak zorunda. Ürünün
yapısı ve kalitesi dışında haşere, bakteri, mantar gibi hastalık
ve zararlılar da ürünün depoda bozulmasına neden olabilir.
Bunların önlemini almanız gerekir. O nedenle bizim işimiz
depoda da devam eder.
Depolarımızda soya fasulyesi, mısır, buğday, ayçiçeği ve
genelde bu ürünlerden elde edilen küspeler depolanıyor.
Ürünlerin kamyona yüklenmesi için gerekli çalışmalar da
bizim tarafımızdan yapılıyor. Aldığımız ürünü aynı şekilde
teslim etmek bizim sorumluluğumuz.
Ürünler çeşidine ve şartlara bağlı olarak belli sürelerde
depolarda bekler. Ürünün bu süre zarfında bozulmaması,
böceklenmemesi gerekiyor. Sürekli kontrol isteyen bir iş. Bir
ziraat mühendisi olarak benim yaptığım asıl iş de budur.
g
ADEM DEMİR (BANT – SAHA – G. VİNÇ OPERATÖRÜ)
“Çiftçiydik, terminalci olduk”
Adem Demir, Adana’nın Yumurtalık ilçesinde doğup deniz
kenarında büyüdüğü için, limancılık kendisi için doğal bir mes-
lek seçimi olmuş:
1989 yılından beri burada çalışıyorum. Bu çevrenin insanı ol-
duğumuzdan, Toros’u zaten biliyoruz. Aynı zamanda çiftçiyiz ve
Toros’un gübrelerini de kullanıyoruz. Şu anda eski iskelede var-
diya sorumlusu olarak çalışıyorum. Önce İskele-4’te bant yolu
sorumlusu olarak başladım çalışmaya. 17 yıl burada çalıştıktan
sonra İskele-1’e geçtim.
Bizim iskelemizde, diğer iskeleden farklı olarak, hem petrol
hem hammadde gemilerini boşaltıyoruz. Katı boşaltmalarda,
büyük iskelede olduğu gibi, iki tane vincimiz var. 25 yılda ta-
bii limancılıkta çok şey değişti. Öncelikle çevre konusu oldukça
öne çıktı. Zaman içinde yeni şeyler öğrendik, yeni duyarlılıklar
oluştu. Her şeyden önce bilinç düzeyi çok arttı. İskelemizde kim-
yasal maddelerle uğraştığımız için denizi kirletecek hiçbir risk
almamaya maksimum özen göstererek çalışıyoruz. Bunlar için
gerekli tüm eğitimleri almış olarak hareket ediyoruz.
Düştü, düştü denize telsiz düştü!
Terminalcilik güzel bir iş gerçekten. Bütün arkadaşlar işini se-
verek yapıyor. Her gemi bize yeni bir heyecan veriyor. Her gemi
farklı bir ülkeden geldiği için farklı insanlarla görüşüyoruz, farklı
kültürlerle tanışıyoruz ve bundan keyif alıyoruz.
Bu 25 yılda neler olmadı ki! Şimdi çok önemsizmiş gibi ge-
lebilir, ama bir keresinde telsizi denize düşürdüm. Onu çıkar-
mak için dalgıç getirmemiz gerekti, ama dalgıç dahi bulamadı.
Telsizler o zamanlar İçişleri Bakanlığı’nın özel izniyle kullanıla-
biliyordu ve çok katı kurallara tabiydi. Bu yüzden, telsizi nasıl
düşürdüğüme dair savunma yazmak zorunda kaldım.
DOSYA