Previous Page  32 / 48 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 32 / 48 Next Page
Page Background

32

DOSYA

g

ADNAN AY (BAKIMMÜDÜRÜ)

Mühendis bir aile

4 Nisan 1986’da Toros bünyesinde çalışmaya başlayan Ad-

nan Ay aslen İskenderunlu. Uzun zaman fabrika bünyesin-

deki lojmanlarda yaşamışlarsa da, sonradan çocukların eğiti-

mi için ailecek Adana’ya taşınmışlar. Kendisi İstanbul Teknik

Üniversitesi’nden mezun olan Ay’ın büyük oğlu da mühendislik

eğitimi görüyor:

Mekanik, Elektrik ve Bakım Planlama olarak üç şeflik halinde,

Ceyhan üretim tesisleri, terminal, TAYSEB, Ceyhan bölge depo-

su, benzin istasyonlarımız, Agripark ve İzmir Torbalı’da bulu-

nan tahıl silolarımızın bakım, onarım veya teknik destek ihti-

yaçlarına cevap vermek üzere çalışıyoruz. Ana sorumluluğumuz

Ceyhan işletmemizde bulunan üretim ve terminal tesislerinin

bakım ve onarımıdır.

Tecrübeli bir kadromuz var. Bakım bölümü olarak amacı-

mız, personelimizin emniyetli bir çalışma ortamında, düzenli

bir bakım programına bağlı olarak, düşük maliyetli ve kaliteli,

iyi bir performansla işletmenin istediği hedef ve üretim mikta-

rına erişmesini sağlamak. Ünitelerin arızalardan dolayı isten-

meyen duruşlarına izin vermemek öncelikli hedefimiz. 2000

yılından beri etkin olarak Maximo adlı bir bakım programı ile

çalışıyoruz. Sisteme, işletmemiz içindeki zamanla ilave edilen-

lerle birlikte 160 ünite için 4.254 yer ve 20.519 ekipman kayıtlı.

Bu programın bize çok faydası oldu. Daha planlı çalışmamıza

olanak sağladı.

Gerçekleştirdiğimiz bakım işlerinin yüzde 85’ini koruyucu

bakımlar oluşturuyor. Bir ekipmanın, istenmeyen duruşların

yaşanmaması için yapılan bakımlarına koruyucu bakım diyo-

ruz. Her ünitenin, bir önceki yıl planlanan bir periyodik bakım

duruşu vardır ve bu sayede etkin koruyucu bakım yapılarak, is-

tenmeyen arızaların oluşturduğu zaman kayıpları büyük ölçüde

önlenmiş olur.

Bu hikâyede çok ders var

Yaşadığımız ender arızalardan biriydi. Bizim fabrikada iki

tane trafo vardır. Sadece birinin çalışması yeterlidir aslında. Ana

trafo birden arızalandı ve biz onu nasıl onarırız diye düşünürken

diğeri de arıza yaptı. Fabrikanın elektriği kesiliverdi. Taş devri!

Bunlar, kolay bulunmayan özel trafolar. Tabii hemen trafo ara-

yışına girdik. Aslında çok yardımsever bir toplumuz. Böyle bir

durumla karşılaştığınızda, herkes herkesi arıyor. Ne, nereden

çıkar belli olmaz. Hemen yanımızda BOTAŞ var mesela. Onlara

sorduk. Onda yoksa, belki o birilerini arar. Böylece zincirleme bir

yardım arayışı doğuyor.

En sonunda İskenderun, Sarıseki fabrikasında bizim ihtiya-

cımızı karşılayan bir trafo bulduk. Uzun zamandır kullanma-

dıkları, çalışıp çalışmadığından bile emin olmadıkları bir trafo.

Koskoca bir şey. O zamanlar Bakım Müdürümüz olan Mesut

Bey, trafoyu gördü ve getirilmesi kararlaştırıldı. Trafonun ora-

dan buraya getirilmesi, Karayolları’ndan özel izinlerle olabildi

ancak. Buraya getirilip çalıştırılması bizim üç günümüzü aldı.

Üç gün boyunca neredeyse hiç uyumadık. İş bittikten sonra

İskenderun’a gitmek istedim, ama kendimi çok yorgun hissedi-

yordum. Fakat lojmana gidip de duş alınca, aa çok iyiyim! Ken-

dime güvendim, arabaya atladım ve İskenderun’a yola çıktım.

Biraz sonra birden direksiyon başında uyuduğumu fark ettim.

Dehşete kapıldım tabii. Arabayı hemen kenara çekip uyudum.

Böyle yorgunlukların ardından ani gelen enerjiye kanmamak ge-

rektiğini, daha acı bir şekilde sonuçlanmadan, yıllar önce genç

bir mühendis olarak öğrenmiş oldum.