

24
DOSYA
(Soldan sağa) Ebru Bengi Tatarhan, Alpaslan Yakar,
Neslihan Ortatepe, Selçuk Arslanköylü.
g
ALPARSLAN YAKAR (MALİ VE İDARİ İŞLER MÜDÜRÜ)
“Toros’ta bir emeği paylaşıyoruz”
Tarsuslu olan Alparslan Yakar, 1986 yılında askerlik görevi-
ni tamamlar tamamlamaz, o zamanlar adı Akdeniz Gübre olan
Mersin fabrikasında çalışmaya başlamış. Yakar, 1990 yılında
fabrikanın Tekfen bünyesiyle geçmesi sayesinde bugün 23 yılını
doldurmuş bir Toroslu:
İlk dört sene memurluk dönemimdi. 1990’dan sonra Toros’la
beraber biz de yetiştik. Özel sektörün dinamikleri çok farklı.
Toros’ta yönetimle aradaki mesafe çok kısa. Yapılmak istenen
şeylerde uygulama çok daha kısa sürede gerçekleşiyor. Devamlı
dirsek temasıyla çalışılıyor.
Toros, daha az kazanacağını bilse bile, her zaman üretim
odaklı çalışıyor. “Daha çok kazanalım” düşüncesiyle değil, “Üre-
tim devam etsin” düşüncesiyle hareket ediyor. Geçmişte, mut-
laka elden gelmeyen şeylerin yaşandığı zamanlar olmuştur. Ör-
neğin, kriz dönemleri geçirdik. Ama Toros her zaman, krizden
çıktığı anda üretime sarılmıştır. Yeter ki çiftçi hak ettiği ürünü
alabilsin. Halbuki bu fabrikayı Toros almadan önceki dört yıl bo-
yunca ben üretim görmedim bile. Çalıştığınız yer ürettiği sürece
sizin de içiniz daha rahat, daha huzurlu, daha keyifli oluyor. To-
ros, yaşamımızın bir olgusu. Birlikte bir hayat paylaşıyoruz, bir
emeği paylaşıyoruz.
Toros, personelini de çok düşünen bir firma. Örneğin, bu ka-
dar yıl içinde bazı zor dönemlerden geçildiğini biliyoruz, ama
Toros bize bunu hiçbir zaman hissettirmedi. Çalışanlarına hiç-
bir zaman yansıtmadı zorlukları. Son iki senedir motivasyon ye-
mekleri, çeşitli organizasyonlar düzenliyoruz. Personel üzerinde
de oldukça etkili olduğu gördük bunların. Temmuz bizim bakım
dönemimiz zaten. Yoğun bir bakıma giriyoruz ve bu dönemi at-
lattıktan sonra bir motivasyon organizasyonu düzenliyoruz. Biz
de çok mutlu oluyoruz, çalışanlarımız ve aileleri de. Çünkü ai-
lelerimizle hep beraber kaynaştığımız, eğlendiğimiz, hoşça vakit
geçirdiğimiz büyük organizasyonlar bunlar.
Bunun dışında personelimizin bir hastalığı, bir sıkıntısı ol-
duğunda da elimizden geldiği kadar ulaşmaya çalışıyoruz. Bir
telefon açmak bile, “Anneniz nasıl, babanız nasıl?” demek bile
insanda çok büyük bir mutluluk yaratıyor. Artık daha çok genç
çalışanımız var. Yaş ortalamamız 40’a kadar düştü. Hâlâ yüksek
aslında, ama doğru bir yolda ilerliyoruz. Kadın personelimiz de
daha çok artık. Yeni gelen arkadaşlarımızın hiç zorluk çekme-
den buraya adapte olduğunu görüyorum.