21 / 44
21
g
EMİN YILDIZ (ÜRETİMMüdürü)
“Başarının anahtarı, bilgiyi paylaşmaktır”
Emin Yıldız, aslen Niğdeli olmasına rağmen işi gereği uzun
yıllardır Mersin’de yaşıyor. 19 yıldır Toros Tarım’da çeşitli görev-
lerde bulunmuş olan Yıldız, bir kimya mühendisi için Toros’un
büyük bir üniversite olduğunu ve mesleğiyle doğrudan ilgili bir
işte çalışmanın büyük avantaj sağladığını söylüyor:
1995 yılında Toros’ta göreve başlarken, 24 yaşında genç bir
mühendistim. Toros’a yaptığım ilk başvuruda tecrübem ol-
madığı için beni işe uygun görmediler önce. Fakat görüşmeye
katılan bir Üretim Müdür Muavinimiz vardı, Mehmet Odabaşı.
Daha sonra bana söylediğine göre sorulara net, dürüst cevaplar
verdiğimi hissetmiş ve ısrarla departman müdürüne beni tercih
ettiğini söylemiş. Bu şekilde Toros’taki maceram başlamış oldu.
Mehmet Bey, daha sonra Samsun İşletmemizde Genel Müdür
Yardımcısı oldu. Bir keresinde, “Doğru tercih yaptığımı bana de-
falarca ispat ettiğin için teşekkür ederim,” dedi. Bu benim için
çok önemliydi. Bana güvenen ve görev veren insanları mahcup
etmemek benim için çok kıymetli.
2011 yılından beri Üretim Müdürü olarak görev alıyorum.
Bana bağlı 158 kişilik bir ekip bulunuyor. Çalışmalarımızda ana
misyonumuz, Tekfen’in kültürüne hizmet etmek, Toros’un mar-
ka değerini korumak ve üretimle ilgili bize verilen yıllık planları
kaliteden ödün vermeden uygulamak. Mersin, ödüllü bir tesis
zaten. Özellikle Nitrik Asit Ünitemizin Türkiye’de ilk olan baca
gazı arıtma sistemi, Çevre Bakanlığı, Mersin Ticaret ve Sanayi
Odası ve Mersin Üniversitesi’nden ödül aldı. Toros, sektörde her
anlamda farklı. Çevreye yaptığı yatırımlarla, ürün kalitesiyle,
ürün çeşitliliğiyle farklı. Bu farkı devam ettirmek ve kalitemizi
daha üst seviyelere taşıyıp marka değerimizi korumak için ekip
halinde var gücümüzle çalışıyoruz.
Tekfen’de şöyle bir kültür var: Bildiğin bir şeyi başkalarına
öğretmekten çekinme. Çünkü hepimiz Toros çalışanıyız, hepi-
miz Tekfen çalışanıyız. Bir başka kişinin bilgi yönünden güçlen-
mesi, bizim işlerimizi kolaylaştırır. Bize bu şekilde öğretildi. Şu
anda birlikte çalıştığım genç mühendis arkadaşları da bu şekilde
yönlendirerek, paylaşım kültürünü daha üst seviyelere taşıma-
ya çalışıyoruz. Başarının anahtarının bilgiyi paylaşmaktan geç-
tiğine inanıyorum.
“O kadar emeğin sonucunu hep birlikte aldık”
Gübreyi üretebilmek için aynı zamanda depolama alanını-
zın olması lazım. Biz 8-9 ay üretiriz, 3-4 ay içinde de bunu sevk
ederiz. 2005 yılıydı. Fabrikadaki mevcut alanlarımızın tamamı
ve bölge depolarındaki stok alanları dolmuş vaziyette. Öyle ki,
sonunda tesisi devreden çıkarmak zorunda kaldık. Oysa kaybe-
dilen her gün, hem şirketimizin hem de çalışan arkadaşlarımı-
zın zararı demek. O sırada ihracat için iki gemi aynı anda geldi.
Sevkıyat için elemana ihtiyacımız oldu bir anda. Tabii sendikalı
çalışanlarımızı sözleşmelerinden dolayı böyle bir işte çalıştır-
mamız çok güç. Fakat bana bağlı tüm formen ve teknisyen ar-
kadaşları toplayarak durumu anlattım, “Depodaki gübreyi bir
an önce sevk etmemiz gerekiyor. Dolayısıyla görev tanımınızda
olmasa da sizden destek istiyorum,” dedim. Konveyörle yükle-
meye yardım edecekler; limanda ve depoda görevli arkadaşlar
olacak. Hızlıca tamamlamamız gereken bir iş. Gerçekten de tüm
arkadaşlarımız bize destek oldu ve biz bu ekiple, iki gemiye aynı
anda 10 bin tona yakın ürün yüklemesi yaptık. Bununla da kal-
madı, sonrasında depolarda yer açılıncaya kadar aynı ekip kat-
kısına devam etti. Depolarda yeterli yer açılınca da üretimimizi
yeniden başlattık. O kadar emeğin sonucunu almak ayrı bir keyif
oldu hepimiz için. Bu da benim hayatım boyunca unutamayaca-
ğım bir anı oldu.