Previous Page  6 / 52 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 6 / 52 Next Page
Page Background

6

HABERLER

Saddam Hüseyin’in kontrolü ele aldıktan

sonraki ilk icraatı, 1980 yılında komşusu

İran’a savaş açmak oldu. Her iki ülkede de

insani ve ekonomik açıdan büyük bir yıkıma

neden olan İran-Irak Savaşı 8 yıl sürdü. Gali-

bi olmayan bu savaş bir milyon kişinin haya-

tını kaybetmesine ve 150 milyar ABD doları

maddi hasara yol açtı. Savaş, 1988’de imzala-

nan ateşkes anlaşmasıyla sona erdi.

İran-Irak Savaşı nedeniyle büyük bir borç ba-

tağına sürüklenen Irak, 1990 Ağustos’unda

petrol üretim kotalarını aşmakla ve tartış-

malı bölgelerden petrol çıkarmakla suçladığı

komşusu Kuveyt’i işgal etti. Birleşmiş Mil-

letler Güvenlik Konseyi, Irak’a Kuveyt’ten

çekilmesi yönünde uyarıda bulundu. Fakat

Irak yönetiminin bu uyarıyı görmezden gel-

mesi üzerine, ABD öncülüğündeki uluslara-

rası bir girişimle 1991 başında Çöl Fırtınası

Harekâtı başlatıldı. Birinci Körfez Savaşı ola-

rak da bilinen bu operasyon sonucunda 27

Şubat 1991’de Kuveyt kurtarıldı. Bu savaş,

zaten kaynaklarını büyük ölçüde yitirmiş

olan Irak’ı daha büyük bir çıkmaza sürükledi.

Birleşmiş Milletler’in uyguladığı ticaret am-

bargosu nedeniyle ülkenin en önemli ihraç

ürünü olan petrol gelirlerinin kesilmesi, Irak

halkını büyük bir yoksullukla karşı karşıya

bıraktı. Bu ambargo, 1996 yılında başlatılan

Gıda Karşılığı Petrol programıyla kısmen yu-

muşatıldı.

Bu tarihten sonra yaralarını sarmaya çalışan

Irak, çok geçmeden kendini bir kez daha sa-

vaşın içinde buldu. ABD ve Birleşik Krallık

öncülüğündeki koalisyon kuvvetleri, ülkeyi

kitle imha silahlarından arındırmak ve Irak

halkını özgürleştirmek amacıyla 20 Mart

2003 tarihinde yeniden Irak’a müdahale etti.

9 Nisan 2003’te başkent Bağdat’a giren ko-

alisyon kuvvetleri, kısa süre içinde ülkenin

tamamının denetimini ele geçirdi. Bu ope-

ÇÖL FIRTINASI

1990 yılında Irak’ın Kuveyt’i

işgal etmesi üzerine 28 ülkenin

askeri koalisyonu ile başlatılan

Çöl Fırtınası operasyonu, Irak

kuvvetlerinin etkisiz hale

getirilmesini hedefliyordu.

Operasyon bu amaca ulaşmakla

birlikte, özellikle Kuveyt

sınırındaki petrol tesislerinin

büyük hasara uğramasına neden

oldu. Petrol kuyularının yanı sıra

boru hatları, rafineriler ve petrol

terminalleri de kullanılamaz

hale geldi.

rasyon, aynı zamanda 24 yıllık iktidarın da

sonunu getirdi. Ancak merkezi hükümetin

ortadan kalkmasıyla baş gösteren şiddet

olayları ve silahlı eylemler, işgalden sonra

ülkeyi büyük bir karışıklığa sürükledi. 2009

yılında koalisyon güçlerinin ülkeden çekil-

meye başlaması ve 2011’de savaşın resmen

sona ermesiyle, Irak’ta normalleşme süreci

yeniden başladı.

TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ BİR PAZAR

Irak, 1990 yılındaki Birinci Körfez Savaşı’na

kadar yıllık 5,5 milyar ABD dolarına ulaşan

ikili iş hacmiyle Türkiye’nin en yoğun tica-

ret ortaklarından biri konumundaydı. Ancak

1990 sonrasında BM Güvenlik Konseyi tara-

fından Irak’a karşı alınan ekonomik ambargo

kararı, Türkiye ile Irak arasındaki ekonomik

ilişkileri durma noktasına getirdi. Bu durum,

1996 yılında ambargonun kısmen kaldırıl-

masına kadar devam etti.

Türkiye ile Irak arasındaki ticari ilişkiler

2003 yılından itibaren yeniden yükseliş dö-

nemine girdi. Bunda, ekonomik ambargonun

tamamen kaldırılmasının yanında Irak’ta

başlatılan yeniden yapılandırma çalışmaları-

nın da etkisi oldu. Bu dönemde bir yandan

Türkiye’nin Irak’a ihracatı artarken, diğer

yandan Türk müteahhitleri Irak’ta yeniden iş

almaya başladılar. Türkiye’nin 2003 yılında

Irak’a yaptığı ihracat 829 milyon ABD dola-

rından 2011’de 8,3 milyar dolara ulaştı. 2011

yılında Irak, Almanya’dan sonra Türkiye’nin

en fazla ihracat yaptığı ülke oldu.

2003 sonrasında başlayan dönem, müte-

ahhitlik hizmetlerinin yeniden Irak’a yö-

nelmesi açısından da bir başlangıç teşkil

etti. Ancak Irak’ta süregiden yaygın şiddet

ve terör olayları, yakın zamana kadar Türk

müteahhitlerin Irak’taki faaliyetlerinin, bü-

yük ölçüde daha güvenli olan Kuzey Irak’la

sınırlı kalmasına neden oldu. 2008 yılından

itibaren güvenlik koşullarında sağlanan kıs-

mi iyileşmeyle birlikte Türk müteahhitleri

Irak’ın diğer bölgelerinde de iş almaya baş-

ladılar.

Türk müteahhitlik firmaları 2003-2009 yıl-

ları arasında Irak’ta toplam 7,5 milyar ABD

doları değerinde 495 proje gerçekleştirdiler.

Yıllık bazda üstlenilen iş miktarı 2003’te 242

milyon ABD doları iken bu rakam 2009’da

1,3 milyar ABD dolarına yükseldi. Ülkenin

yeniden inşası sürecinde Türk firmalarının

aldığı işler konut projelerinden askeri tesis-

lere, yol, köprü ve baraj gibi altyapı projele-

rinden okul ve hastane gibi sosyal yapılara

kadar oldukça geniş bir alanı kapsıyor. An-

cak ülkedeki yatırım öngörüleri, müteahhit-

lik hizmetlerinde en büyük iş potansiyelinin

petrol, doğalgaz ve enerji tesisleri alanında

oluşacağını gösteriyor.

PETROL ÜLKESİ

Irak, Suudi Arabistan’dan sonra dünyanın

en büyük petrol rezervlerine sahip ülkesi.

1980’de patlak veren İran-Irak Savaşı’ndan

önce ülkede günde 2 milyon varil petrol

üretiliyordu. Ancak hem İran-Irak Savaşı,

hem de 1991 yılında başlayan Körfez Savaşı,

petrol üretimine darbe vurarak Irak’ın eko-

nomisinde çok büyük tahribat yarattı. Savaş-

lardan önce kişi başına milli geliri 9 bin dolar

olan ülkede, bugün kişi başına düşen gelir

sadece 3.500 dolar civarında.

ABD Enerji Enformasyon Dairesi (EIA) ta-

rafından yayımlanan verilere göre Irak’ın

kanıtlanmış petrol rezervi 115 milyar varili

buluyor. Ancak bu rakamlar en az 10 yıldır

güncellenmiş değil. Petrol uzmanları, henüz

hiç araştırılmamış bölgelerde bulunması